31.Bölüm: Tesadüf Eseri...

1.4K 102 109
                                    


Hayal koşarak odadan çıkıp merdivenleri birer birer adımladı, ardından holde bulunan duvara sırtını yasladı, kalp ritminin yavaşlamasını ve kulaklarından ateş çıkacakmış gibi içinden yükselen hissin geçmesini bekliyordu soluklarının arasında. Elini kaldırıp Evren’in öptüğü yere getirdi. Kalp atışları hâlâ düzensizdi. Gözlerini yummuş öylece duruyorken omzuna değen el ile irkildi.

“Hayal sen iyi misin?” diye soruyordu Sevda, ona meraklı ama kaşları çatık bir şekilde bakıyordu. Hayal onu karşısında görünce kesik kesik nefes alıp konuştu.

“Evet abla.”

“Herkes seni bekliyor, nerede kaldın?”

Tam o an Evren de odasından çıkıp merdivenlerin başına geldi ve iki kız kardeşi gördü. Hayal’in gözlerine gözleri değince yandan bir tebessüm etti ve onların yanından geçip aşağıya indi. Sevda sorgulayan bakışlarını tekrar Hayal’e çevirdi. Hayal ise “Geldim işte!” dedi sesinin titremesini zar zor engelleyerek.

İçeriye geçtiklerinde kutuyu Defne’ye verdi genç kız ve olabildiğince Evren'den uzak bir konumda durmaya çalıştı. Evren ise sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. Ne kadar süredir dalgın olduğunun farkında bile olmayan Hayal, Defne’nin duymadığı sorusuyla bakışlarını yerdeki halının deseninden ona çevirdi.

“A-anlamadım?”

Defne merakla “Canım rengin kaçmış gibi iyi misin?” dedi.

Hayal başını iyiyim anlamında salladı. Defne gülümseyip yanına yaklaştı ve kulağına doğru eğilip sadece onun duyabileceği şekilde konuştu. Bir gözü de Evren’in onların üzerine arada değen bakışlarındaydı. “Yoksa onunla tartıştınız mı?”

Hayal heyecanla itiraz etti. “Yok Defne abla! Ben yoruldum ondan dalgınım. Sabahtan beri koşturdum ya.” Gülüp konuyu değiştirmeye çalıştı. “A, grafiti mi bakıyorsunuz Esin ile?”

“Evet Hayal, baksana çok güzel,” diye yanıtladı onu Esin. “Defne abla nişanda Suat abim ile ikisinin ismini grafiti şeklinde yazmak istiyor.”

Hayal gözleri parlayarak baktı Defne’ye. “Sen ressamdın eminim güzel çizersin.”

Defne içten bir bakış atarken elini genç kızın elinin üzerine koydu. “Aslında bu senin alanın, size geldiğim zaman görmüştüm çizimlerini, güzeldi. Benim için sen de yapar mısın?”

Hayal bilmiş bir edayla “Yaparım ama sonra seninkinden güzel oldu diye kızma bana sakın,” dedi gülerek. Evren’in bakışlarını yüzünde hissediyordu genç kız, bu yüzden özenle gözlerini kaçırıyordu ondan.

“Bence iddiaya girin, kim kazanırsa ona bir ödül olsun!” dedi Esin neşeli bir şekilde, Hayal’in o an gözleri anlık Evren’in bakışları ile denk geldi, hemen gözlerini kaçırdı.

Defne başını salladı. “Olabilir,” dedi. “Sen ne dersin Hayal?”

Hayal yutkunup kesik kesik konuştu. “Yaanii şimdi ne ge-gerek var ki böyle iddia filan. Gerek yok bence.” Kulaklarına çalınan Evren’in sesiyle gözlerini halının desenine iyice odakladı.

“Abla uğraşma boşuna, belli ki kaybedeceğinin farkında ve senin istediğin şeyi yapamayacağını da biliyor. İddiadan korkuyor çünkü sonuçlarına hazır değil.”

Hayal ani bir şekilde gözlerini ona dikip çıkıştı. “Korkmuyorum ve sonuçlarına da hazırım! Yani ne olduğunu da ne yapmam gerektiğini de biliyorum.”

Evren çapraz bir gülüş sundu ona. “Düşün Hayal. Bir sözü söylemeden önce düşün, her şeyi yapamazsın.”

Hayal tam ağzını açıp konuşacaktı ki Defne araya girdi. “Of yeter!” dedi. Evren’e dönüp “Sen kızın üstüne gitme artık!” dedi, Hayal’e baktı “Ve sen de uyma şuna,” dedi. “Bazen ikinizin de küçük birer çocuktan farkınız olmuyor, sürekli çocuklar gibi didişip duruyorsunuz.”

YILDIZ TOZU (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now