-7

909 39 34
                                    

Aklımı karıştıran karşılaşmadan sonra Kanat'ın odasından çıkmıştım. Çok sessiz ve rahatsız etmicek şekilde indiğim halde, babası beni çıkmadan önce görmüştü. Çok iyi kalpli bir adama benziyordu. „Kızım kim oluyorsun sen?" diyen babasına "Ben Kanat'ın okul arkadaşıyım" diye cevap vermiştim. Adam bana inanmayarak baktığında, "Ee ders notları kalmış bende" diyip, olayı kapatmaya çalışıyordum. "Kanat'ın dostu benimde dostumdur" diyen adam bir nefes aldıktan sonra "Biz yemek yicektik, sende gel otur bizimle" demişti. Kanat'ın kötü bir evlat olduğunu anlamıştım çünkü insan neden babasına ondan nefret ettiğini söylerdi, hele böyle iyi kalpli bir adama? Adam çok sakince cevabıma beklerken "İyi madem" diyerek, yer almıştım. Doğrusu Kanat'ı da çıldırtmak istiyordum. Kim o, da beni kovcak? Yemekler lezzetli görünüyordu ve ben direk annesine "ellerinize sağlık" demiştim. Aziz beni masada gördüğünde, çok sevinmişti ama biraz da üzüntü vardı yüzünde. Hepimiz yemeğe gömülürken, Kanat da aşağıya inmişti. "Kanat oğlum niye bekletiyorsun okul arkadaşını?" diyen babasına, yüzünü bile çevirmiyordu. Ne kadar ukala ve asi bir çocuk. "Ekim? Gitcem demiştin ya hani" diye dişlerinden konuşan Kanat bana çok sinirli bakıyordu. "A a Kanat? İnsan bunu misafirine der mi?" diyen babası, Kanat'a çok gülümseyerek konuşuyordu. Bundan sonra sadece sessizlik vardı masada ve ben bu durumdan baya sıkılmıştım. "Neyse ben kalksam iyi olur artık" dediğimde, Kanat bana kapıya kadar eşlik etmişti. "Sen ne yaptığını sanıyorsun?" dediğinde, "senin yaptıklarından daha iyidir" diye geri tıslamıştım. "Bir daha evime gelme" diyen Kanat'ın yüzüne kapıyı kapatmıştım.

Eve geldiğimde, telefonumda yeni mesaj vardı yine anonim çocuktan. Bana bir pdf yollamıştı. Virüs attığını sanan ben, ilk girmek istemesemde, merakıma yenilmiştim. Açtığım dosyadan, tahmin ettiğim şey çıkmıştı. Kanat'ın Leyla'ya attığı görüntülerin kanıtı vardı. Biliyordum onun yaptığını. Ama niye Kanat öpüştüğümüzü, Leyla'ya yolladı ki? Hayatımı gerçekten bu kadar mahvetmek istiyormuydu?
Anonim.: Senden nefret ediyor ve ben sen olsam, bunu izin vermezdim
Ekim.: Sen bana niye yardım ediyorsun?
Anonim.: İkimizin ortak noktası var: Kanat
Ekim.: Kanat sana ne yaptı?
Artık geri yazmamıştı bu mesajımdan sonra ama ben görceğimi, görmüştüm. Yatağıma yattıktan sonra, derin bir uykuya dalmıştım.

Sabah okula sürdüğümde, Ayşe'ye gidip o laflarım için özür dilemiştim. O ise sadece "darılmamıştım zaten" diye konuyu kapatmıştı. Ona olanları anlattıktan sonra, "Kanat böyle birşey yapar mı?" diye sorgulamıştı. Doğrusu bende bilmiyorum ama o gördüğüm mesajlar yeterince kanıttı. Sınıfa girdiğimde herkes benimle dalga geçiyordu. "Dikkat et oturunca yeri boylama" diyen Ozan'a hiç dikkatimi vermiyordum. Melisa da bana nefretle baktığında, ona geri bakıp, "ne istiyorsunuz benden?" demiştim. "Benim kuralımı ezen, sonuçlarına katlanması gerek" diye cevap verdiğinde "Kanat senin olsun çocuktan nefret ediyorum zaten" demiştim. Allahım kafayı yicektim ben napim Kanat denilen o odunla. Çocuğun bir sopayla odasından atmadığı kaldı, bunlar daha bana aşktan bahsediyordu. Ders başladığında, eşleşme vardı. Ben açtığım nottan Aziz'i çekmiştim. Konumuz "Küresel ısınma" olmuştu. Ben biraz korkuyordum bu çocuktan, ne bilim aura'sı bile rahatsız ediyordu beni. O ise bana sadece dik dik bakıyordu.

Eşyalarımı çantama koyduğumda, birden bire "Nerde yapalım dersi?" diye ses gelmişti arkamdan. Bu Aziz'de kalbime mi indircekti? "Bana gelebilirsin" demiştim. "Normalde insanlar beni evinde istemez" diye evime gelceği için sevinen Aziz'e kıyamamıştım. "Neden?" diye sorduğumda "Abimi çağırırlar ama benimle eşleşme olduğunda hep bana tüm ödevi yaptırlar." Bunu yaptıranların Melisa ve Ozan olduğu belliydi ama çocuk Kanat'ın kardeşi olduğu için, kimse uğraşmıyordu. "Korkma ben öyle değilim, yarın saat 5 lere karşı bana gel." diye gülümseyerek cevap verdiğimde, Aziz çok mutlu bir şekilde sınıftan çıkmıştı. Bende artık çıktığımda, yemek yemeye karar vermiştim.

Kantinde çeşitli yemekler olduğu halde, hiç birşey yiyemiyorduk. Anneme de yük olup, parasını car cur etmek istemiyordum. Ondan kendime bir kahve ve nohut yemeyi alıp, yerime oturmuştum. Bekir ve Ayşe'de yanıma oturduğunda, uzun süre sohbet etmiştik, tabi kantinde büyük kavga oluşmadan önce. "Kızım sen bi kendine bakıyor musun aynada?" diyen Melisa, biraz kilolu olan kıza takmıştı. Ayşe kolumu tutup, "Ekim karışma" diye emir vermişti. Kanat da sadece gülüp, telefonuna bakıyordu. İnanamıyordum ve Melisa daha da zorba ettiğinde, dayanamayıp yanına gitmiştim. "Rahat bırakın onu" diye kolunu kızdan çektiğimde, herkes merakla iziyordu beni. "Ekim hayrola iyilik meleği mi kesildin başımıza?" diyen Kanat, beni Melisa'dan bile daha da sinirlendirmişti. "Elinize ne geçiyor?" diye sorduğumda, çenemi parmağınla kaldıran Kanat, uzun süre gözlerime baktıktan sonra "eğlence" diye cevap vermişti. "Siz bu kadar cani olamazsınız" dediğimde, Melisa beni yana itip, "karışma işime" diye cevap vermişti. Ayşe beni hemen yana çekip, "Ekim kendini kurban verme!" diyerek uyarmıştı. Melisa da zaten yerine oturduğunda, bende yerime geçmiştim. Kanat bana dik dik bakarken, ona sadece orta parmağımı göstermiştim.




A/N
JDHDJEJDJDJ o orta parmak şarttı.
Aziz'i seviyor musunuz?
Ve bu bölümü nasıl buldunuz?

Kalbimin sırrıWhere stories live. Discover now