-58

334 38 91
                                    

Aramızda kötü bir tansiyonla yürüdüğümüzde, geleceğimiz üzere gerçek anlamda endişeliydim...

Sessiz sakin yürüdükten sonra sonunda okula gelmiştik. "Hem sporumuzu da yapmış olduk millet" diye konuşan Ozan'a sinirliyim diye reaksiyon vermemiştim. O bunu farkettiği an, omzuma şakasına çarpmıştı. "Şş inatçı keçi daha ne kadar trip çekeceksin?" diye sorduğunda, "geldiysek girelim artık" demiştim ondan uzaklaşarak. "Hiç öyle bakma Ozancım siz bugün biraz kaşındınız" diye konuşan Leyla, Ozan'ın oflamasına sebeb olmuştu. Yürümeye devam ettiğimizde halkada bize bekleyen bir kaç öğrenci vardı bile. Kanat'ın çocukları çok sevdiği belliydi çünkü onları direk sıkmaya gitmişti. "Oha ben bunları ergen felan sanıyordum bunlar daha 10/11 vardır" dediğinde, öğretmenleri konuşmaya başlamıştı. "Evet ama küçük olduklarına bakmayın bunlar birbirine yapmadıklarını bırakmadı" diye konuştuğunda, ben zorbalanan çocuğu direk görmüştüm.

Kanat.:
Ekim çok üzgün bir şekilde bir çocuğa dalmıştı. "Bunlar beni kaktırdı ve grubumuza asla almayız seni dedi" diye konuşan çocuğa eğilmişti. "Sen onlardan daha güçlüsün ondan seni kıskandılar" diye kafasını okşadığında, kalbim hızlanmıştı yine. Fazla iyidi sanki benim için. "Neden dışlıyorsunuz onu?" diyerek diğer çocuklara dönen Ekim, "çünkü o fakir" demişti çocuklar. Üzerimden sanki kaynar sular akmıştı. Kendimi maalesef o zorba çocuklarda görebiliyordum. Öyle yetiştirilmiştim. İstediğim herşeyi elde edebilip, hep güçlü rolünü oynamıştım. Başkalarının benden korkması hoşuma gidiyordu çünkü evde ben baskı yaşıyordum. Fakir ama mutlu olan insanlar hep gözüme batmıştır. Ekim o lafı duyduğunda baya duygulanmıştı. "Bu asla bir insanın kalitesini indirmez. Sakın birbirinizi kırmayın çünkü dedikleriniz ömür boyu travma diye kalabilir" diye nerdeyse gözleri dolan Ekim, beni fazlasıyla üzmüştü. "Biz öyle demek istemedik, sadece babam onunla takılmayın dedi-" dediğinde, direk çocuğun yanına inmiştim.

"Sakın onun dediklerini uygulama, tamam mı?" diye elimle kafasını okşadığımda, çocukluğumla yüzleşmiş gibi hissediyordum. Çok garip bir duyguydu. "Bak onun gibi olmazsan sana bir kumandalı araba hediye edeceğim" dediğimde, çocuk bana sevinerek bakmıştı. Elimi sıkıp, "tamam" demişti. "Aferin şimdi git özür dile" diye tembih ettiğimde, biraz çekinerek diğer çocuğa gitmişti. "Özür dilerim Kaan" diye elini uzattığında, Kann denilen çocuk elini geri sıkmıştı. Birlikte oynamaya bile başlayan çocukları izlemek bana ilaç gibi gelmişti. Beni zamanında tembihleseydi birisi belki asla bu halime gelmezdim. Belki bana tek bir uzatılan el lazımdı. Ama ben zorbalığıma karşılık, "bravo oğlum" lafları kazanıyordum. Dışarıdan nasıl göründüğümün farkındaydım ama zamanla iyileşeceğime emindim. Ekim benim gözlerime baktığı an, ne düşündüğünü kestiremiyordum. "Gerçekten bravo, benim yapamadığımı yaptınız" diye bizi öven öğretmen, hepimize bir meyve sepeti vermişti. "Belki bir gün öğretmen olur sizden" dediğinde, Ekim'in gözleri parlamıştı. "Öyle mi dersiniz?" diye sevindiğinde, " öyle derim" demişti karşısındaki öğretmen.

Bugün anlamıştım Ekim'in hayatı sandığımdan da zor geçmiş gibi görünüyordu. Ve ben onun bugün büyük hayal kırıklığı olmuştum. Onu üzen eski Kanat gibi davranmıştım ama elimde değildi bazen. Zengin olduğumu hatırladığım an, etrafımızdakileri ezmek istiyordum. Grip olduğum için, burnumu çekmeye başlamıştım. Üff Kanat sende hasta olcak doğru zamanı buldun diye kendime kızdığım an, Ekim sinirle benim ceketimin fermuarını çekmişti. "Terliyorum" diye konuştuğumda, "sana şu an soğuk hiç iyi gelmez" demişti kızarak. Beni inatlıyken uyarması çok taylıydı. Oktay bize bakıp, "ben hepimizi eve sürebilirim" demişti. "Sağol, ama zahmet olmasın" dediğimde, "ne zahmeti hadi binin" demesiyle beraber hepimiz binmiştik. Leyla üzülerek, "sanırım ben arabaya sığmıcam" diye konuştuğunda, Aziz hepimizi şaşırtacak bir hamleyle, kucağına çekmişti onu. "Aziz!" diye çırpınan Leylanın üzerinden kemeri bağlamıştı. "Bak çırpınma!" diye uyardığında, omzuna vurmuştu. "Pis şey" dediğinde, araba sürmeye başlamıştı. Ozan sonunda gülerek kızdığında, "Kanat abi nolur üzerime öksürüp, durma" dediği an, yüzüne daha da öksürmeye başlamıştım. Onu kızdırmaya bayılıyordum. "Kanat bak biliyorsun pimpirik birisiyim, yapma!" diye kızdığında, Ekim elini başına koymuştu. "Çocuklaştınız yine" dediğinde, "yani affettin beni?" demiştim. Ozan bile bana bakıp, "oğlum kız sana laf sokuyor sen ne diyorsun?" diye konuştuğu an, pataklaşmaya başlamıştık. "Allahım bu ne biçim yolculuk" diyen Leyla, Aziz'e sırtı dönük olduğu için, bakışlarını görmüyordu. İlk defa kardeşimin bir kıza böyle baktığını görmüştüm. Çok değişik bir bakıştı bu, sanki hayatının anlamı önünde oturuyor gibiydi.

Yani benim hayatımın anlamı yanımda oturuyordu okadarı belliydi. Ekim bakışlarımı farkettiği an, gözlerimi açmıştım. "Baktın bana" dediğimde, gözlerini döndürüp, "Kanat artık kaç kere baktığımı mı sayacaksın?" diye konuştuğunda, "evet" demiştim. İyice sıcak olmuştu arabanın içi. "Oktay açsana camı beni fena ter bastı" dediğimde, herkes bana öküzmüşüm gibi bakmıştı. "Oğlum salak mısın, -2 derece dışarısı" diye konuşan Ozan, Ekim'in paniklemesine sebeb olmuştu. Elini hiç düşünmeden başıma koyduğunda, fırsatçı gibi bakıp, "affetsene beni" demiştim. "Kanat sen yanıyorsun" diye endişelendiğinde, "ben zaten yanıyorum" demiştim. "Ama aşkımdan" diye eklediğimde, "bu yalnız fena değildi" demişti Ozan. "Üff Kanat bi ciddi ol!" dediğinde, "bana bu senaryo birşeyi hatırlattı" demiştim. "Neyi?" diye sorduğunda, "benim sırtımı sardığın gün geldi aklıma" dediğimde, alnımdan iyice ter akmaya başlıyordu. Artık o kadar sıcak bastığı için saçmalamaya başlamıştım. "Ekim sen benden nefret etme nolur" diye saçlarıyla oynadığımda, arabadaki herkes bize bakıyordu. "Ne yapalım hastaneye sürelim mi?" diye soran Oktay'a, "hayır bana hemen sirke al bir marketten ben hallederim" demişti. "Oo hemşirem, bayılırım ben senin o ellerine" dediğimde, Ekim'i biraz güldürebilmiştim. "Seni anlamıyorum Kanat, bi aptalın tekisin sonra tatlı birşey oluyorsun" dediğinde, "anlamaya çalışma ozaman" demiştim iyice salaklaşarak. "Ne diyorsun oğlum kızla çıkıyorsun tabi anlıcak seni" diye gülen Ozan, "bu iyice yemiş" demişti benim üzere.

Ekim.:
15 dakka sonra arabaya binen Oktay'a teşekkür ederek, elimdeki bezi sirkeye daldırmıştım. "Araban şimdi biraz kokabilir ama daha çok var eve kadar" diye kendimi açıkladığımda, Oktay, "tamam sorun yok, insan canı daha önemli" demişti. Kanat'a seslendiğimde, "okula gitmiyorum bugün" diye yana dönmüştü. "Ne diyor bu ya?" diye onu kendine getirmek için tokatlayan Ozan, Kanat tarafından sertçe tutulmuştu. "Bak bir daha Ekim'i elleme" diye uyarmıştı onu. "Duydun mu ona bir daha yazma!" diye tehdit ettiğinde, onun Tugay olduğunu sanmıştı. Hepsini kameraya alan Ozan, bize bakarak, "kusura bakmayın ama yakın arkadaşı olarak onun üzere gülebilmem lazım" demişti. Aziz bize dönüp, "aslında ılık bir duş alması en etkili yöntem olabilirdi ateşini düşürmek için ama şu an öyle birşey elimizde olmadığı için bol giysiler giysin yada üzerindeki fazla giysileri çıkarsın" dediğinde, "hadi atma bunları Google'den arattığın belli" demişti Leyla. Aziz büyük özgüvenle telefonunu açarak, "al bak" demişti. "Oha ya sen bize hep böyle yardımcı bilgiler vereceksen yanımızda ol" dediğinde, Aziz "sadece ozaman mı?" demişti Leyla'yı şaşırtarak. Kanat'ın üzerindekini çıkardığımda, biraz utanmıştı. "Niye soyuyorsunuz beni?" diye sarhoş bir şekilde konuştuğunda, "çünkü sen şu an terden geçilmiyorsun" demiştim. "Al işte beni tüm gün sinirlendirirsen sonucun bu olur" dediğimde, elimi tutmuştu son gücüyle. "Özür dilerim" diye ciddi bir şekilde konuştuğunda, "bazen böyle birisine dönüşebiliyorum ama değişmeye gayret edeceğim" dediğinde, içimden affetmiştim onu. Şımarmasın diye "tamam sen şimdi çok konuşma biraz dinsin" demiştim. Bundan sonra sakinleşerek uyumuştu.

Uzun bir süre sonra, Kanat halen kucağımda uyuyordu. Elimi başına koyduğumda, ateşinin dindiğini anlamıştım. "Oh çok şükür" diye sevindiğimde, Kanat uyurken konuşmuştu.

"Onu elleme nolur" diye sayıklamıştı...









Sonunda geldi 2. part 👀
Diğer bölüm yine okulda olur 🤝
Kanat'ın kaç kere hasta olup, yaralandığını sayan birisi var mı? HDHDHSJDHDHDR

Yeni bölüm 2 güne kadar gelir galiba ❤️❤️❤️
Sizi çok seviyorum 💓💓💓

Kalbimin sırrıWhere stories live. Discover now