-74

222 29 47
                                    

Kanat.:
Oyundan önce Ekim'i aramıştım ve gördüğüm şeyle şaşırıp kalmıştım. Ekim soyunma odasında Asena'yı nerdeyse dövmüştü ve bir köşeye kıstırmıştı. Benim gözlerimden sorunlarımı okuyup, hissettiklerimi anlaması çok etkileyiciydi. Bunları tabi Ekim'e çaktırmamıştım ama yanımda bile birşey olmamış gibi durması tuhaf geliyordu bana. Çok korkutucu iyi bir şekilde sır tutabiliyordu. Ama bilmediğim daha bir olay olmuş olmalıydı çünkü onun canı daha birşeye sıkkın gibi görünüyordu. "Kanat oğlum?!" diye beni hayal dünyamdan çıkaran öğretmen beni yine olduğumuz yeri hatırlatmıştı. "Sen olayın ciddiyetinin farkında mısın?" dediğinde artık saçma bulmuştum bu durumu. Gülmeye başladığımda, Ekim şimdiden susmam için bakmıştı bana. Muhtemelen artık nasıl reaksiyon gösterceğimi tahmin edebiliyordu.

"Sen komik mi buluyorsun böyle çocukların önünde kötü örnek olmayı? Tüm okulda heryerde sizi sarmaş dolaş görmek zorunda değiliz!" diye derdini döken hoca hiç sikimde değildi. Gittiğim sakinlik terapileri hatırlayarak "tamam olmaz bir daha" diye kestirmiştim. Gözleri şaşkınlıktan açılan Ekim birşey bile söyleyememişti. "Sonunda biraz terbiyeli konuşman beni sevindirdi Kanat ama maalesef cezasız bırakmıcam sizi çünkü 1000 kez uyardım" demişti benim sabrımı zorlayarak. Dişlerimi sıkarak konuşmaya başlamıştım. "Hocam alt üstü bir öpücük abartmasak mı?" dediğimde, "hayır oğlum son baktığımda kız kucağındaydı kantinde" demişti. Kadın ayrılığımıza zamanında en çok sevindiğini yemin edebilirdim ama kanıtlayamazdım. Ekim panikleyerek "ama nolur ailemize haber vermeyin!" dediğinde gülmüştüm bu tatlı endişesine. Bana tehditkar bir bakış attığında susmuştum anında. "Tamam ailenize bu sefer söylemicem" dediğinde "ama?" diye sormuştum. "Ama okulu bir kişi ile temizliceksiniz ve o kişiyi ben seçecem" demişti benim yine canımı sıkarak. "Tamam hocam bir daha yapmayız" dediğim an, öğretmenin görmediği bir perspektiften Ekim'in bacağını okşamıştım. Sırıtmaya başladığı an aynı zamanda mesaj atmıştı bana
Sevdiğim❤️.: Kanat bu hareketlerin yüzünden fırça yedik halen napıyorsun

"Hocam peki bu temizliği Kanatla mı yapacam?" diye soran Ekim ciddileşmişti bi an. "Tabikide hayır kızım zaten ceza almanızın sebepi birlikte halt yemeniz" dediğinde, "ozaman yapmam" demiştim kesin bir şekilde. "Hemde bal gibi yapacaksın yoksa babana anlatırım" diye konuştuğunda son konuşmamız aklıma gelmişti. "Kanat sen Ece'yle birlikte temizliceksin bugün" dediğinde Ekim gözlerini döndürmüştü. "Ekim sende kardeşinle" diye konuştuğunda "Ozan seninle tutturdu illaki temiz yapcam diye" demişti. Çok tatlı bulmuştum ama Ekim pek sevinmemişti. "Hocam bana başka birisini verebilir misiniz?" diye neredeyse yalvardığında, aralarında gerginlik olduğunu anlamıştım. "Tamam istersen daha Can var onunla yapabilirsin" dediğinde ben beğenmemiştim bu öneriyi. "Hayır hocam olmaz" diye karıştığımda "hayır hocam olur" demişti Ekim zıt giderek. Kötü bir şakadaymışım gibi hissettiğim için Ekim'e ciddi bir şekilde bakmıştım. "Ozan'a bildiririm madem" dediğinde Ekim sevinmişti. "Hadi şimdi gidin dersten sonra pırıl pırıl olcak her yer" diye arkamızdan konuştuğunda orayı hızlıca terketmiştim. Bana açıklama bile yapmayan Ekim'in kolunu anında tutmuştum. "Nereye kaçıyorsun?" dediğimde, "temizlik var ya hani" demişti gözlerini benden kaçırarak.

"Böyle cevap vermenin iki sebepi olabilir a) benim terapiye gittiğim için beni test ediyorsun ve provoke edeceksin beni yada b) Ozan'la sorunun var" diye konuştuğumda "yada c) hiç birisi" demişti kolunu elimden çekerek. "Kanat bu sadece bir ceza hem sende Eceyle yapıyorsun" dediğinde "evet ama senden birşeyler saklamıyorum" demiştim. Haklı olduğum için susmuştu. Ece yanıma geldiğinde, "a Kanat sen ne bok işledin?" diye gülmüştü, "Sevgilimle doğal bir şekilde öpüştüm, peki sen?" dediğimde, "öğretmenimizle yakalandım" demişti sakin bir şekilde. "Sen yine bu cezaya şükür et" dediğimde, "etmiyorum çünkü tüm sene temizlik yapmak zorundayım" demişti üzgün bir şekilde. Elime aldığım süpürgeyi bile nasıl kullanacağıma dair hiç bir fikrim yoktu. Kötü olanı Ece'nin de hiç birşey yapamaması. Büyük çöpleri görünmez yerlere saklamıştım ama küçük çöpler çok belli olmadığı için ortada bırakmıştım. "Ben bittim" dediğimde, Ece gülerek "bende bittim" demişti. Onun tarafına baktığımda, daha da kötü görünüyordu. "Ece bari o büyük çöpleri kaldır" dediğimde, "istersen direkt hizmetçi olarak tut beni" demişti abartarak. Elinden süpürgesini alıp yeri biraz bile olsa temizlemiştim. "Artık öğretmenin çok dikkatli bakmamasına dua etcez" diye konuştuğumda, Ekim'i görmüştüm.

Ekim.:
Can ve ben camları silip, tuvaletleri temizlemiştik. Çok iyi bir iş başarmıştık gerçekten. Her yer pırıl pırıldı. Kanat biraz yardımsız bir şekilde bakındığı için gülmem lazımdı. Ara sıra da tabi Can'a ölümcül bakışları atıyordu. Telefonuma gelen mesaj benim elimden bezi düşürmeme sebep olmuştu.
Annem.: kızım dava yeniden açılmış
Can artık benim titrediğimi gördüğü için yanıma gelmişti. "Ekim noldu iyi misin?" diye sorduğunda, "hayır ya" diyerek mırıldanmaya başlamıştım. "Olamaz ki bu" demiştim yine kendi önüme. Artık Kanat da merak ettiğinde, hemen koşarak sınıfımıza gitmiştim. Ozan'ın dersine gidecektim ve ona hesap sorcaktım. Hızlı bir şekilde ilerlediğimde, Kanat'ın da arkamdan geldiğini hissetmiştim. "Kanat git!" dediğimde, halen peşimi bırakmamıştı. Arkadaşıyla kötü olmasını asla istemezdim ve Kanat'ın beni tutacağını bildiğim için arkamdan gelmesini beğenmemiştim. Merdivenleri çıktığımda artık sınıfın önüne gelmiştim.

Hiç beklemeden açtığım kapı çok ses çıkarmıştı. "Kızım? Temizlik yapman gerek değil mi?" diye sorduğunda, "temizliği yaptık ve şu an daha önemli bir durum var" demiştim. Leyla gülerek "oh be biraz aksiyon dolayından ders belki biter" diyerek gülmüştü. Ozan'ı bir sert tutuşumla kaldırabilmiştim. "Sen bi gel bi" diyerek nerdeyse bağırdığımda, "bırak be! Sen kim oluyorsun da kolumdan çekiyorsun?" demişti beni daha da sinirlendirerek. "Tamam Ozancım nasıl isterseniz herkesin önünde yaptıklarınızı söylim ozaman"  dediğimde, benimle dışara çıkmıştı. "Yemedi dimi sınıfta?" diye konuştuğumda, "Ekim rahat bırak beni" demişti beni tehdit ederek. "Ekim bi sakin olur musun?" diye olayı anlamayan Kanat'a dönüp, "Kanat birşey bilmiyorsun ondan sus" demiştim. "İşte sorun tam olarak bu" diye cümlesine başlayan Ozan "sorun senin herkes için karar alman" demişti. "Anlatim sorunu Kanatcım senin bu egoist sevgilin ve benim hesapta kardeşim benim için mahkeme kararı almış ve bana daha davayı yeniden açtığım için sinirli" diye konuştuğunda, "şeyi unuttu anlatmayı demiştim. "Babasının aslında onu kaç sene terk ettiği ve sonradan çocuklarının aklına geldiği ve Ozan'ın kararı yüzünden benimde o herifte kalmak zorundalığım" diye cevap verdiğimde, "neyse ne adam değişmiş görmüyor musun?" demişti.

"Görmüyor musun seni manipüle etmiş" dediğimde, "sen kendin Kanat'ın değişebileceğine inandığın halde daha nasıl başkalarının değişimine inanamıyorsun?" diye sinirden kafasını tuttuğunda, Kanat kendini biraz olaydan uzak hissetmişti. "Sizin ailevi konularınız beni aşar ama eğer Ekim'in canını bir şekilde yakcak olursan ben sadece bu arkadaşlığı değil seni de fiziksel olarak yakarım, anladın?" diye arkaya çekildiğinde, "havlasana Kanat, sahibin senden bekliyor" demişti Ozan provoke ederek. "Ben köpekleşcem şimdi ama Ekim'e bi yemin verdim ondan siktir olup gitmeni rica etcem" diye kendini sigarasıyla sakinleştirmeye çalışıyordu. Biraz da kıyamamıştım. Kanat biraz sarışın olduğu için çabuk kırmızı olabiliyordu ve bunu nedensizce tatlı bulmuştum. "Kanat nolur karışma biz bunu aramızda çözeriz" diyerek onun gitmesini beklediğimde, "yok ya bu mal biraz dengesizleşmiş, bide döver felan" demişti sinirlenerek. "Gerçekten inanamıyorum size, siz benim ne tür insan olduğumu düşünüyorsunuz?" diye daha da kızdığında, "şu an terbiyesiz olarak yorumluyorum karekterini başka soru?" diyen Kanat artık Ozan'ın sinirleriyle oynamıştı. "Sen benim arkadaşım değilsin ve sen zaten kardeşim olamazsın artık. Mahkemede görüşürüz" dediğinde, hemen Kanat'a dönmüştüm. "Kanat ben belki Ozan'ın fikrini değiştirecektim sen niye girdin araya?" diye sorduğumda, "ben seninle nasıl konuştuğuna bakarım" demişti inatlaşarak.

Öğretmen bize doğru geldiğinde, yine pek mutlu görünmüyordu. "Tamam hadi Ekim yine temizliğini iyi yapıp da Ozan'ı dersten çekiyor ama sen?" diye Kanat'a baktığında, "hocam elimden geleni yaptım" demişti biraz mahçup. Sanırım temizliğin nasıl yapıldığını bilmiyordu ve bunu evdeki işcileri yapıyordu. Bir elinde Ece vardı. "İkinizde yeniden yapıyorsunuz ama bu sefer çöpleri köşelere sıkıştırarak değil" dediğinde Ece kendini tutamayıp biraz gülmüştü. "Komik mi kızım?" diye daha da kızan hocaya, "hayır hocam" demişti. Öğretmen gittiğinde Kanat bana dönmüştü. "Bak ben havuz partisi ayarlıcam ve Ozan'ı da ne kadar istemesemde senin hatırına çağırcam" demişti beni sevindirerek. Boynuna direkt atladığımda, Ece Kanat'ın acele etmesini bekliyordu. "Orda yapabilirsen fikrini değiştir bende karışmamaya çalışacam" diye konuştuğunda, Ece onu artık çekmeye başlamıştı. "Gel artık yoksa eve hiç gidemicez bugün" diye kızmıştı.

Belki o parti benim kurtuluşum olabilirdi...








Diğer bölüm bir tık daha heyecanlı olur 👀
Öyle bi hasta oldum ki anlatamam. Şifa dileyin bana 😭❤️
Hadi sizi çok seviyorum

Kalbimin sırrıWhere stories live. Discover now