-44

443 42 79
                                    

„Siz bunu bizden nasıl saklayabildiniz?"

Hayır hayır hayır bu şu an olmamıştı değil mi? Kanat gözleri açık bir şekilde ikimize şaşkın şaşkın bakıyordu. "Konuşsanız ya?" diye cümlesinin altını çizen Melisa nedense çok sinirliydi. "Dilinizi mi yuttunuz?" diye daha da hiddetlendiğinde, Ozan "bi iki saniye sus artık" demişti. Ayşe beni omzumdan tutup, "nolur bana bu üç para etmez çocuğun kardeşi olduğunu söyleme" dediğinde, "hop hop hop" diyen Kanat'la karşı karşıya gelmişti. "O kadar da demedik" diye Ayşe'ye kızmıştı. "Bunu bana şu an zorbalara destekci olan çocuk demiyor deme?" diye aralarında gerginlik çıktığında, ben sonunda bitirmiştim bu konuyu. "Evet orda yazılanlar doğru" dediğimde, Ozan biraz endişeli bir şekilde bana bakıyordu. "Evet bende bunu duyduğumda sevinçten havaya uçmadım ama artık üstüne gitmeyen" diye Ozan'a arka çıktığımda, biraz sevinir gibi bakmıştı.

Melisa duyduklarıyla birlikte bizi evinden kovmaya kalkmıştı. "Sen bu yılanın yakını olduğun sürece arkadaşlığımızı donduruyorum" diye parmağıyla Ozan'ı tehdit ettiğinde, "korkma istemez zaten" demişti. Bu duruma alışkın görünüyordu, sanki onu hep itip, kakmışlardı hayatında. "Yani benden bu kadar nefret ettiğinizi biliyordum ama bende bir insanım ve hislerim var" dediğinde, odadaki herkes yutkunmuştu. İlk defa bir şeyi şakaya bırakıp, dalga geçmemişti. Hislerinin karışık olduğu çok belli oluyordu. Elindeki telefona gelen onlarca mesaja bile bakmayan Ozan, sadece çok yorgun bir şekilde Melisa'nın evinden çıkmıştı. Kanat tüm konu boyunca hiç bir cümle bile söylememişti, Ayşe'ye söylediğinden hariç. Düşündüklerini anlamak zordu. Ben hepsine çok iğrenmiş bir şekilde dönüp, "bari siz destekleseydiniz bu durumu" demiştim. Yine nefes aldığımda, "tamam belki şaşırmış olabilirsiniz ama kendi kafası şu an çok karışık. Birde üstüne üstlük evden kovuluyor" diye Melisa'yı ima ettiğimde, "sen çok kapılma bu kardeşlik rolüne" diye cevap almıştım.

Gülerek ona döndüğümde, "yazık sana" diye tepki vermiştim. "Senin kimsen yok diye onun da yalnız kalmasını istiyorsun" diye konuştuğum an, Melisa sinirlenmişti. Kanat "bu kadar ilere gitme" gibi baktığında, ona dönüp, "sende keşke bu akşam arkadaşı olduğunu gösterebilseydin" demiştim. "Kızım bende tabi şoktayım ve benden de birşey gizlemesi hoş değildi" diye kendini üste çıkarmaya çalıştığında, "ama Melisa'ya aynısı olsaydı böyle yapmazdın" demiştim. Kanat bir an susup, benim dediklerime karşılık bile vermediğinde, "bende tam öyle tahmin etmiştim" diyerek evden çıkmıştım. Çıktığım an, büyük bir yorgunlukla yürümeye başlamıştım. Leyla'nın yaptığı hiç iyi bir şey değildi ve o bunu biliyordu. "Gel bırakim seni" diye arkamdan seslenen Kanat'ı duymazdan gelmiştim. Arkamdan nerdeyse koşmaya başladığında, kolumu tutup, nefessiz bir şekilde "gel hadi" demişti. "Kanat bak git şu an ne seni nede şu sümük Melisa'yı görmek istemiyorum" dediğimde, Kanat kaşlarını çatmaya başlamıştı. "Ama Ayşe hakaret ettiğinde, sorun yok?" diye kızdığında, dediğine karşılık sadece sinirim bozuk bir şekilde gülmüştüm. "Ne yapsaydı? Arkadaşımı sakat bırakıp, benimle aşk oyunu oynayan çocukla kardeş olduğun için çok mu sevindim" diyecekti?" diye konuştuğumda, Kanat buna karşılık sadece susmuştu.

"Bir sorum var? Sen madem böyle susup, kalcaktın, neden ozaman arkamdan geldin?" dediğimde, "artık herşeyin suçlusu benmişim hallerinden usandım çünkü" demişti. "Çoğu yanlışımız oldu ama artık hepsini yüzüme vurmaktan vazgeç" diye konuştuğunda, Kanat'ın kafasını ciddi bir şekilde tutup, "Kanat biz ayrıldık, sen bunu sokabildin mi o beynine?" demiştim. "Yaptığın yanlışarı yüzüne vurmuyorum ama seninle artık konuşmak da istemiyorum" diye devam konuştuğum an, "bunu sadece sinirli olduğun için söylüyorsun" demişti. Biraz endişelenmeye de başlamıştım. Bu kadar sevmesi biraz da olsa korkutucuydu. "Kanat gerçekten terapi lazım size, hem sana hemde Aziz'e" dediğimde, kızmaya başlamıştı. "Beni Aziz'le aynı tutma" diye hiddetlendiğinde, biraz ilere gittiğimi farketmiştim. "Benim psikolojim çok iyi bu aileye göre" dediğinde, "tamam sakin ol, öyle demek istemedim" demiştim. "Sadece sen beni kafana aşırı bir şekilde takmışsın, baksana dövme bile yaptırmışsın" diye kafamı halen inanamaz gibi tuttuğumda, benim ellerimi tutmuştu. "İstediğin herşeyi yaparım, gerekirse insanları bile çiğnerim senin için" dediğinde, yutkunmuştum. "Belalım diye kaydedecem seni" diye biraz endişeli bir şekilde güldüğümde, "bak güldürebildim" diye cümleme atlamıştı. Melisa kapıdan dışara çıktığında, "Kanat!" diye bağırmıştı. Hemen yüz ifademi değiştirip, "sahibin çağırıyor" demiştim. "Benim sahibim belli" diye konuştuğunda, nedensizce tatlı bulmuştum dediklerini.

Kalbimin sırrıWhere stories live. Discover now