-9

886 49 38
                                    

„Evet çocuklar 1 haftaya bir okul gezisi organize edildi" diyen öğretmen, beni en korkunç kabusum ile baş başa bırakmıştı. En azından Kanat gelmicekti diye düşündüğüm an "12. sınıf da sizinle gelcek" demişti. "Sevgilim gelirse sadece güzel olabilir" diyen Melisa, bana kötü bir bakış atıyordu. Ozan bana "sen bittin" işareti verdiğinde, gelmemeyi karar vermiştim. Ya tamam gören biri ne kadar da güçsüz bir kız diğebilirdi, ama bu hiç umrumda bile değildi. Ben oraya tüm paramı yatırcam ve ne için? Beni zorbalamaları için mi?

Ozaman o parayla daha iyi şeyler yapardım diye düşündüğüm an, Bekir sevinçten havaya uçuyordu. "Oley be hocam nereye peki?" dediğinde, Ceyda diye bir kız "gören de sanki hiç geziye gitmemiş sancak" diye alay etmişti. Tüm sınıfa maskara olduktan sonra öğretmen, "iyi soru Bekircim, bildiğiniz üzere son sene Kaliforniyaya gitmiştik. Bu senedeki planlarımız İspanyada Madrid'e sürmek" diye cevap vermişti. Melisa of çekmişti. "Hocam ya keşke Dubai gibi bir yere uçsaydık, bu okulun da hiç parası yok" dediği an, kendimi fakirden de fakir hissetmiştim. Ayşe bana eğilip "geliyor musun?" diye sormuştu. Bende kafamı hayır der gibi sallamıştım. Ayşe "hadi ama ya sen gelmezsen bende gelmem" bile dediğinde, değiştirmemiştim fikrimi. "Evet sayalım kimler geliyor" diyen öğretmen, iki saniyede benden hariç her parmağı havada görmüştü. "A a Ekim? Sorun maddi durumsa, yardım edilcek size" diyen öğretmene "hayır sadece canım istemiyor" diye cevap vermiştim. "Tamam yarına kadar fikrin değişirse, bana bildirmeyi unutma." Herkes bana uzaydan gelmiş bir kızmışım gibi baktığında, bakışları devam çekemeyip, gitcektim.

Tabi Ozan tavuk sesi yapıp "Kuru fasülye de vardır orda, mahalle kraliçesi" diyene kadar. İçimdeki sinir'i tutamadığımı hissediyordum. Artık çekemeyip, onun üstüne doğru yürümüştüm. Ozan beni sadece devam provoke ettiği an, "yettin artık sen" diye, tam ağzının ortasına bir tokat yapıştırmıştım. Herkes bana şok içinde bakıyordu, Ozan'ın kendisi bile. "Bittin sen! Ben sen olsam gelmezdim artık o sınıf gezisine" diye tehdit etmişti. Tüm herkes daha bana bakarken, eşyalarımı çantamın içine yerleştirmiştim.

Kendi hareketime şaşıran ben, bir yandan çok ilere gittiğimi ama bir yandan az bile yaptığımı düşünmüştüm. "Ekim gel kızım" diyen öğretmenin bana disiplin cezası verceğinden emindin. "Sinirini anlıyorum bazıları son damlasına kadar tahrik ediyor" dediğinde, şaşkınlıktan ağzım açık kalmıştı. "Ama sen onlar gibi cevap verme, bu sefer görmezden gelcem. Bir daha olmasın kızım." Hoca gerçekten iyi birisiydi. Onun da Ozan'ı sevmediği çok belliydi. "Tamam hocam olmaz bir daha" diye garantileyen ben, hocadan uzaklaştığımda "önünüzde" diye mırıldanmıştım.

Sınıftan çıkar çıkmaz Bekir ve Ayşe cesaretimi gördükleri için bana her iltifati etmişlerdi. "Power Woman Ekim" diyen Bekir'i bile sonunda feminist yapabilmiştim. Ne mutlu bana. "Ekim başına bide bela açma" diye benim için korkan Ayşe'ye "benim kimseden korkum yok"cevabını vermiştim. Sıkıldığım için "beden dersi var zaten 5 dakkaya. Ben kabine iniyorum" diye kaçabilmiştim.

İndiğim an Ozan önümü kesmişti. "Nereye?" Üf yok taktı bu şimdi bana. "Bırak beni" dediğim an, "yoksa tokat mı atarsın?" diye sormuştu. "Siz bunu hak ettiniz, grupta neler yazdıklarınızı gördüm ve okulda beni rezil etmenizden iyice bunaldım" söylediğimde, Ozan gülmeye başlamıştı. "Ekim, Ekim, Ekim sen hiç film izlemiyormusun? Bu kadar hırçın karekterler sonunda hep yanıyor." Ne istiyordu hiç bilmiyordum ama aralarından en korktuğum kişi Ozan'dı. Ne yapacağını hiç kestiremiyordum. Ozandan zorla geçmeye çalışıyordum ama o bırakmıyordu. Elimden tutup beni kabinin içine sokmuştu. Artık bu kederime kabullenmiş olsam da, beni bir sandalyenin üstüne bağlamıştı. "Ozan bırak beni" diye ağlamaya başladığımda, yanıma eğilip, gözyaşlarımı silmişti. "Ağlama bunu sen istedin" dediği an, su hortumuyla üstüme tüm suyu boşaltıp, görüntülemişti olanları. Leyla için yaptıklarım değer miydi? Bu kadar acı sonunda, mükafatlancak mıydı? Tam hüngür hüngür ağlamaya başladığımda, nefessiz kalmaya başlıyordum. Çünkü açılan suyun sonu yoktu ve benim ellerim bağlıydı. Panikledikçe daha da nefessiz kalıyordum. Boğulduğumu ve fenalaştığımı gören Ozan, kabine ve seslere koşan Kanat'a yakalanmıştı. Artık tüm olanları çok tıkanık duymaya başlıyordum. "Salak mısın Ozan kız boğulcak!" diyen Kanat elindeki hortumu almaya çalışıyordu. "O böyle istedi Kanat, çekil!" diye bağırdığında, Ozan'a bir yumruk geçirip, elindeki hortumu durdurabilmişti. "Kahraman Kanat" diye kızan Ozan, duyduğum son şey olmuştu. Ondan sonrası boşluk ve karanlıktı...




Ozan'ın yaptığı Ekim'i okuldan iyice soğuttu.
Sizce Ekim o okul gezisine gitcek mi?

Biliyorum bugünki bölüm kısaydı ama diğer bölüm daha uzun olur

Kalbimin sırrıWhere stories live. Discover now