-51

415 41 94
                                    

"Beni taciz ettiler" diye ağladığında, Kanat ayağa kalkmıştı...

Kızı çok sevmesem bile müziği kapatıp, yanına gitmiştim. Taciz kelimesini duyan Kanat, sinirlenmişti. "Kimdi? Göster bana!" diye sorduğunda, Asena ağlayıp, "gittiler zaten" demişti. Arka taraftan gülen Ozan, ona yaklaşmıştı. "Neden gülüyorsun komik mi?" diyerek sinirlenen Asena'ya, "evet hemde baya" demişti. "Ozan kız taciz edilmiş sen gülüyorsun" diye kızan Kanat'ı duymazdan gelip, "ama tebrik ederim baya sinsisin" diye konuşmuştu. Kanat onu kaktırıp, oğlum gerizekalı mısın? Üstüne gelecek başka bir konu bulamadın mı?" diye sinirlendiğinde, "Kanat istersen bu kız için arkadaşlığımızı risk etme" diyerek uyarmıştı. Uzun bir nefes aldıktan sonra Ozan tespitlerini anlatmıştı. "Bak Kanat biz zaten VIP bölgesinde kendi kendimizeyiz. Sigara içmek için bize özel bir yer ayrıldı senin yüzünden yani dışara çıkması bile tuhaf."

Yine baya zeki konuşan Ozan'ın dedikleri bana mantıklı gelmişti. Aziz sadece Ozan'a katılıp, "evet bide korumaların bizi özellikle gözetlemesini düşünürsek bu 99% imkansız" demişti. Asena ağlayarak, "beni neyle suçluyorsunuz?" diye konuştuğunda, "ben size ne söylüyorum siz bana nasıl reaksiyon gösteriyorsunuz" demişti. Eşyalarını eline alıp, Kanat'ın elini sıkmıştı. "Beni yinede koruduğun için teşekkür ederim, minnettarım sana" diyerek mekanı terketmişti. Sadece eğlence için gelen Ozan, "bu dram bittiyse, eğlenelim mi artık?" demişti. Artık bu durumdan rahatsız olmaya başlayan Kanat, "oğlum tamam antipatiksin orayı anladık zaten ama taciz kadınlar için ne kadar hassas bir nokta bilmiyor musun?" dediğinde, aslında biraz haklıydı. Ama Ozan'ın tespitleri bana daha mantıklı gelmişti. "Ne Asenaymış abi. Sen bu kızı ne kadar iyi tanıyorsun Kanat?" diye bağırmaya başlayan Ozan, "tanımadığım kişi bile olsa, yardım ederdim hiç sorgulamadan" diye tepki almıştı Kanat'tan. Kendi kafasını tutup, etrafında dönmeye başlayan Ozan'ın sinirleri bozulmuştu. "İnanamıyorum sana" diye gülmeye başladığında, artık susarak, izlemek istemiyordum olanları.

"Karışmak gibi olmasın ama sanki bu sefer Ozan haklı gibi" dediğimde, Kanat bana "sende mi?" gibi bir bakış atmıştı. "Yani Kanat herkes senin güçlü ve koruyucu bir tip olduğunu biliyor ve seni o tarafından vurmaya çalışıyorlar" diye konuştuğumda, bana yaklaşmıştı. "Yani eğer ben tacize uğramış-" diye konuşmak istediğimde, ağzımı sıkmıştı. "Ozaman o kişinin organları yerinde olmayabilirdi ondan düzgün konuş" demişti, ciddi bir şekilde bakarak. Melisa bize bakıp, "bu Kanat'ın bitmeyen hayranları bana fazla olmaya başladı" demişti. Kanat onu bir bakışı ile susturduğunda, halen ağzımı tutan elini yüzümden çekmiştim. Kanat'ın moreli bozulduğu için, eline telefonunu alıp, çıkışa doğru gitmişti. Tam çıkmadan önce Ozan yine konuşmuştu. "Ona şu an tam istediğini veriyorsun." Artık Ozan'a susması için baktığımda, "yalan mı daha düne kadar milleti zorbalayan erkek, adam olmuş da kadınların kahramanı çıkmış" diye devam konuştuğunda, "aa Kanat, ne kadar da güçlüsün" diyerek kadınları taklit etmişti. Artık Kanat'ın sinirden damarları belirginleştiğinde, Ozan'a "sus artık" demiştim. "Kanat beni de nolur altına al çünkü hayatımı kurtardın" diye devam taklit ettiğinde, "bunu mu duymak istiyorsun? Zaten her gün duyuyorsun bunu, sorunun ne?" dediğinde, Kanat son gücüyle yumruk atmıştı ağzına. Herkes şaşkın baktığında, Ozan gülmeye başlamıştı. "İşte bu tanıdığım Kanat" demişti.

Ozan resmen Kanat'ı Asena'ya yetişemesin diye oyalayıp, dayağı göze almıştı. "Ağzın kanıyor" diye yanına eğilen Ayşe, Ozan'dan "bir şeyim yok" cevabını alabilmişti. Bunu ne için yaptığını anlayamamıştım. "Kanıyor bu Ozan, nasıl birşeyin yok" diye endişelenen Ayşe, hemen resepsiyon'a gidip, ilk yardım çantası almıştı. Artık olayı anlamayan Kanat, yinede merak etmişti Ozan'ı. "Özür dilerim seni dövmemem gerekirdi" diye soğuk bir şekilde söylediğinde, Ozan'ın söylediği laflardan yinede sinirlenmiş gibiydi. Çünkü ne yüzüne bakıyordu ne de yanına eğilip, kaldırmaya çalışıyordu. "İşte tam olarak bunu seviyorum sizi davet ettiğimde" diye konuşan Melisa hepimizi şaşırtmıştı. Daha dram isteyen Melisa'ya artık "yuh" demiştik. Ozan'ın sebeblerini öğrenmek için yanına gitmiştim. "Çok acıyor mu?" diye sorduğumda, "yani bir Kanat yumruğu ne kadar acıyabiliyorsa okadar" demişti halen gülerek. "Üf salak ya, bu halinle bile şaka yapabiliyorsun" dediğimde, "neden söyledin ona bunları?" diye patlamıştım. Bizi daha uzaktan izleyen Kanat'ı işaret ederek, "çünkü bu çocuğu sinirlendirmeseydim kendini o mal kızda bulacaktı" dediğinde, "ama bundan sana ne?" demiştim. "Sebeblerim var" diye konuyu kapatmaya çalışan Ozan'ın elini teşekkür eder gibi sıkmıştım. Onunla bu Leyla olayından sonra buz bağlamış olsak bile o benim abimdi. Artık ondan nefret etmek istesem bile, edemiyordum.

Kalbimin sırrıWhere stories live. Discover now