-64 🌪

332 32 94
                                    

Kanat.:
Sınıf gezisinden sonra, herşey daha da kötüye gidiyordu. Babam yine durduk yere Annem'e takmıştı ve başka adamlar için kendini güzel yaptığını söylemişti. Ben tabi herzaman ki gibi araya girip, bir kaç komplikasyon yaşamıştım onunla. Hatırladıkça, komidinin üzerinde olan jiletime bakıyordum. Ekim'e verdiğim sözle, jilete ihtiyacım olan vücudum arasında kalmıştım. Elime bana verdiği stres topunu aldığımda, biraz stresimi almıştı. Kulaklığımı takıp, kendimi yatağa attığımda, Ekim mesaj atmıştı.
Sevdiğim❤️: küs müsün daha?
Mesajına cevap vermeden, uyumayı tercih etmiştim çünkü eminim ben böyle birşey yapsaydım, beni kolaylıkla silerdi.

Ekim.:
Bugün üniformam yıkattırıldığı ve benim başka bir tane üniformam olmadığı için, normal kıyafetlerimle gidecektim. Tabiki öğretmenime bu durumu açıklayacaktım ve emindim buna karşı gelmezdi. Kanat halen bana cevap vermemişti ve neden halen aramızın soğuk olduğuna dair hiç bir fikrim kalmamıştı. Yaptığım şey için özür dileyip, tüm gece nöbetçi gibi başında beklemiştim. Buna rağmen halen kızgındı ve ben bunun sebebini elbette öğrenecektim. Elime aldığım elbise biraz kısaydı ama şu an tek alternatif gibi görünüyordu.

Beyazın bana tek yakıştığını sandığım renk olduğu için, saçlarımı da yapıp, makyajımı tamamlamıştım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Beyazın bana tek yakıştığını sandığım renk olduğu için, saçlarımı da yapıp, makyajımı tamamlamıştım.

Okula gittiğimde, bir kaç göz vardı üzerimde. Dış kapıdan yanıma gelen müdür direk hesap sormuştu bana. Durumumu izah ettiğimde, biraz anlayış göstermişti. "Sadece bugün ama" diye uyardığında, "tabi müdür bey" demiştim. Beni gören Tugay, olduğu yere donup, kalmıştı. Bir bahane bulup, yanıma geldiğinde, "Kanatla aranızı gerdiğim için özür dilerim" demişti. Ben sadece gözlerimi kaçırmıştım. "Hep böyle yapıp, sonunda özür diliyorsun" diye konuştuğumda, "sanırım sizi kıskandım" demişti beni şaşırtarak. "Yani onun o halde olduğunu bile bile ona binlerce şans veriyorsun" dediğinde, "ne halde?" diye sormuştum. "Yani agresif tavırları var ama sen yinede onun yaptıklarını görmezden gelebiliyorsun" dediğinde, "Kanat üzere doğru konuş" demiştim. "Neyse ne senden özür dilerim, bide çok güzel olmuşsun" diye konuştuğunda, kısa bir "sağol" deyip, sınıfa doğru gitmiştim.

Giderken bakışlardan rahatsız olmaya başlamıştım. Alt üstü bir beyaz elbise neden herkes böyle bakıyordu? Dersine girmek isteyen Kanat, beni görmüştü sonunda. Hayırlı bir bakış değildi ama ben yinede şansımı denemek istemiştim. "Kanat?" diye omzunu ellediğimde, "ne?" demişti gözlerini bacaklarımda gezdirerek. "Mesajlarıma neden cevap vermedin?" dediğimde, "çünkü önemli işlerim vardı" demişti kalbimi kırarak. "Ama sen bana ilk bu elbisenin hesabını ver" diye konuştuğunda, bir yandan da aşağı çekmeye başlamıştım elbisemi. "Bencede çünkü az kaldı ozaman hepimiz giydiğin donunu görcez" dediğinde, "bak tamam bana neden sinirlisin anlıyorum ama bu tavırların yüzünden oluyor bazı şeyler" diye konuştuğumda, "öyle mi?" demişti kolumu sertçe tutarak. "Kanat bırak!" dediğimde, "ben bırakırım da bunlar sana bakmayı bırakcak mı?" demişti onlara sinirle dönerek. "Senin sorunun ne Kanat? Yine aptal aptal hareketler" diye kolundan kurtulduğumda, artık sinirlenmiştim. "Bak anlamadın galiba ama ben senin süs köpeğin değilim ve istediğimi yaparım" dediğimde, aynı zamanda onun çıkan damarları beni korkutmuştu.

Kalbimin sırrıWhere stories live. Discover now