-45

468 39 93
                                    

Olanların üzerinden 1 hafta geçmişti ve Ozan sanki daha düne kadar hayatına son vermek istemiyor gibi davranıyordu. Kendinden utandığı için ve benim onu sadece o gün desteklediğim için, birbirimizi birazcık görmezden geliyorduk. Okula vardığım an, Ayşe yanıma gelmişti. Ona da olanları anlatmayıp, içime yutmuştum. Üzülmesine gerek yoktu. "Ekim fena kavga var" diye nefes nefese konuşan Ayşe, beni artık şaşırtmamıştı. Bu okuldan herşeyi bekliyordum ve emindim Kanatla ilgiliydi yine bu kavga. Bahçede toplanan grup şeklinde çocuklar bir döngü içinde kavgayı izliyordu. "Abi Kanat alır bu kavgayı" diye konuşan çocuğa, "ne oluyor?" diyerek sormuştum. "Şu yeni gelen çocuk Ekim diye bir kız üzere ileri geri konuşmuş" dediğinde, yutkunmuştum. Gördüğüm çocuk benim eski sevgilimdi.

"Tugay?" diye kavgayı müdahale ettiğimde, "sen bide tanıyor musun şu şerefsizi?" demişti Kanat. "Allah aşkına bir sakin olur musun artık?!" diyerek ona bağırdığımda, "kıskançlıktan insanları dövmek de ne demek?" diye hesap sormuştum. Ağzının kanını silen Tugay, sırıtarak Kanat'a bakmıştı. "Sen ne seviniyorsun?" diye konuştuğumda, hemen bakışını değiştirmişti. "Siz şu an tam olarak iki güreşen hayvan gibi görünüyorsunuz" diyerek, uzaklaşmak istediğimde, Tugay cevap vermişti sonunda. "Senin eski sevgilin galiba biraz aşık sana" diye Kanat'ı provoke eden çocuk, "ama benim daha da sevdiğimi ve okulumu senin için değiştirdiğimi bilmiyor daha" demişti. Kaşınmaya başlayan Tugay, beni fazlasıyla sinir etmişti. Ellerimi ellerine aldığında, "seni bir daha bırakmıcam" diye konuştuğunda, elimi hemen çekmiştim. Kanat'ın yüzüne bile bakmıyordum çünkü büyük ihtimal kırmızı kumaş gören boğaya dönüşmüştü. "Nedir bu bana takıntılı olan erkeklerin olayı?" dediğimde, "ben kimsenin elde edebileceği objesi değilim" demiştim. Onlarla mı uğraşacaktım yoksa bana tüm hafta yazan babamla mı?

Biraz geç gelen öğretmen aralarına girip, bağırmaya başlamıştı. "Okulu iyice savaş alanına çevirdiniz." Daha da sinirlendiğinde, "ikinizde cezalısınız" demişti. Kanat'ın hiç umrunda değildi öğretmenin dedikleri, o sadece Tugay'ı boğmak için doğru vakti arıyordu. "Kaç yaşında erkeksiniz ama biriniz adam olamamış" diye hiddetlenen hoca artık Kanat'tan tepki almıştı. "Hoca bey sizde haddinizi artık aşmayın. Nede olsa babam sizin paranızı ödüyor" demişti. Dediği lafları yeniden öğretmenimizi şaşırtmıştı. "Derhal büroma geliyorsunuz!" deyip, kollarından çekmişti. Daha doğrusu Kanat'ı çekemediği için, kravatından tutmaya başlamıştı. Ozan da Tugay'ı beğenmemiş gibi görünüyordu. "Bu soytarı kim şimdi ya?" diye konuştuğunda, Melisa gülerek "bence çok eğlenceli" demişti. Ozan onu bakışlarıyla korkutucu şekilde kestiğinde, Melisa gülmeyi bırakıp, "çok girme bu role, kapiş?" demişti. Ayşe en şaşkın haliyle "bu çocuk seni yine nerden buldu?" demişti. Ayşe, ben ve Tugay çocukluğumuzda çok yakın arkadaştık ama gittikce Tugay ve ben yalnız buluşamaya başlayıp, hisslerimizin olduğunu farketmiştik. Onunla hiç bir şekilde yakınlaşmadığımız halde, yinede aşıktık birbirimize. Ama zaman geçtikce tuhaf olmaya başlamıştı ve benim tüm mesajlarımı görmezden gelmişti. Her gün arkadaşlarıyla çıkıp, bana haber vermeden, eğleniyordu. O an farketmiştim bu çocuk asla beni adam gibi sevmemişti.

Ayşe'ye geri bakıp, "bende bilmiyorum ama nerden geldiyse oraya geri gitsin" demiştim. "Yalnız Ekim, Kanat baya kudurdu" diye biraz güldüğünde, "hiçte komik değil" demiştim. Hemen kendini toparlayan Ayşe, "tamam kusura bakma ama öyle görünce, kendimi tutamadım işte" demişti. Yanımıza gelen Leyla bile şok içindeydi. Ama ben onunla o yaydığı kardeşlik ifşasından sonra konuşmuyordum. "Hadi Ayşe görüşürüz" diye Leyla'nın yüzüne bile bakmadan yürüdüğümde, arkamdan seslenmişti. Hiç umursamadan devam yürüyüp, dersime girmiştim. Dersimi dinlerken, beni en sakin ve korkutucu haliyle süzen Aziz'le göz göze gelmiştim. Biraz da sabırsız bir şekilde parmaklarıyla masasının üstünde oynuyordu. Artık gözlerini benden ayırması için ona yazmaya başlamıştım.
Ben.: Senin sorunun ne?
Psikopat.: Neyi ima ediyorsun?
Ben.: Beni izlemene alışkınım artık ama bu kadar sabırsız ve korkulu bir şekilde beklemenin sebebi ne?
Psikopat.: abimin gördüğünü görmeye çalışıyorum Ekim. Ama sen boş bir karektersin.
Ekim.: Ozaman kesmeyi bırak?!
Psikopat.: analiz benim işimdir

Zil çaldığında, Aziz yolumu kesmişti yine. "Ne kızmışsın" diye güldüğünde, "Aziz seninle hiç uğraşacak vaktim yok" demiştim. "Tabi seni bekleyen onca erkek var sırada" demişti. "Sen niye benim hayatıma bu kadar karışıyorsun?" diye konuştuğumda, yüz ifadesini değiştirip, birden soğumuştu. "O IQ'sı düşük olan arkadaşın nasıl karışıyorsa, bende öyle karışıyorum" diye cevap verdiğinde, belli olmuştu derdi. "Benim fişimi çeksen, Leyla yinede durmaz" diye omzunu morelini yükseltir gibi okşadığımda, "başın bu sefer belada yani Azizcim" diyerek sınıftan çıkmıştım. Şimdi tek Kanat'ı bulup, ne olduğunu sormam lazımdı. Yarın da tiyatro oyunu için prova vardı ve disiplin cezası yerse, başkasıyla oynamak zorunda kalırdım. Başkasıyla da oynadığımda, oyunculuğum nedense kötüleşiyordu. Beni yine arayan babam'ın aramasını açmamıştım ve meşgule vermiştim. Bunu daha kimseye anlatamamıştım. Ayşe'yi ne kadar da sevsem, baba olayında dilim düğümleniyordu ve konuşmakta zorluk çekiyordum.

Direktör'ün kapısından çıkan Kanatla Tuga'ya hesap sorar gibi bakıyordum. "Ne oldu?" diye hemen Kanat'a sorduğumda, Tugay sinirden yerinde duramıyordu. "Senin pitbull arkadaşın bana saldırsın ama sen ona sor" dediğinde, yüzüne bile bakmadan, Kanat'a bakmıştım. "Tüm okulu temizleyecekmişiz. Bide öğretmenlerle nasıl konuşacağıma dair dikkat edecekmişim" diye umursamaz bir şekilde bahçeye çıkan Kanat'ın ciddi bir şekilde kolundan tutmuştum. Sinirli bir şekilde koluma baktığında, "noldu birden merak edeceğin mi geldi?" demişti. "En iyisi ben gidim çünkü sen yine bende patlıcaksın" dediğimde, "git zaten, eski sevgilinle hasret geçirirsin" demişti. Dediklerine inanamıyordum, kıskandığında çok iğrenç bir hal alıyordu. Sigarasının ucunu ateşle yaktığında, sinir bozucu bir şekilde dumanını yine benim üstüme üflemişti. "Kanat adı üstünde eski sevgili" dediğimde, Kanat gülerek tepki vermişti. "Komik demin sanki onu korur gibiydin" diye cevap verdiğinde, "ama ben yanlış görmüşüm ozaman" demişti. Tam konuşmak istediğimde, "ama bana ne zaten deme, onu diyeceksin." Gözlerine baktığımda, hiç bir ifade göremiyordum. "Yine önümde başka erkekle birlikte yemeğe çıkıp, benim kıskanmamı bekleyeceksin" diye sigarasını agresif bir şekilde ayağı ile ezdiğinde, tüm vücuduyla bana dönmüştü. "Ama bu sefer öyle birşey olmayacak, serbestsin" demişti. Bunları derken bile inandırıcı gelmemişti bana gözleri, sanki büyük bir acıyla söylüyor gibiydi.

"Kanat bunları hep eski sevgilim var diye işitmiyorum deme?" diye sorduğumda, bir adım yakınlaşmıştı. "Bunları beni sevmediğini gösterip, hep bana playboy muamelesi yapıp, kendin her boku işlediğin için işitiyorsun" dediğinde, yutkunmuştum. İlk defa benimle bu kadar sert konuşuyordu. Elindeki suyu içen Kanat, beni çok keskin bir şekilde izliyordu. Gözlerim dolmuştu ve betim benzim atmıştı. Ağzında suyu tutan Kanat, benim dudaklarıma yapışıp, gözlerimin açık kalmasına sebeb olmuştu. Boğazımdan akan su ile ne yaptığını anlamam bir olmuştu. Ağzındaki suyu ağzıma boşaltmıştı. Aynı zamanda reaksiyonumu izlemek için gözlerini kısmen açık bırakmıştı. Dudağımdan halen ayrılmayan Kanat, diliyle dilime kilitlenmişti. Boğazımdaki su yüzünden öksürme krizine girdiğim an, Kanat benden ayrılmıştı. "Ne içindi bu?" der gibi baktığımda, "biraz suya ihtiyacın var gibiydi" demişti. Sırıtarak "ve bunu biraz enteresan bir şekilde yapmasam, Kanat olmazdım" diyerek beni süzmüştü. "Dudaklarının tadı çok hoş, insanın öpesi geliyor" diye konuştuğunda, "ama bu sefer kartları değiştircez" demişti. Çok kararlı bir şekilde gözlerini benimkilerden ayırmadığında, "bu sefer yalvaracaksın, gel dudağıma yapış diye" demişti. Derin bir nefes alıp, "ama bu sefer beni bulamıcaksın" demişti. Benimle göz temasını bozmayan Kanat, Melisa'nın arabasına doğru yürümüştü. Ona sarılan Melisa'yı ilk defa itmeyen Kanat, arabasına oturup, sürmüştü.

Benimle oyun oynamak istiyorsunuz Kanat bey ve ben oyunları çok severim....







Tugay'ı getirmeseydim kıskançlık nasıl olacaktı? 😈
Bu sefer Kanat kararlı Ekim'e yüz vermemekle siz maksimum kaç gün veriyorsunuz ona?

Aşkolarım yeni bölüm perşembe günü gelir ancak 🙏❤️

Kalbimin sırrıWhere stories live. Discover now