-59

333 32 86
                                    

Hepimiz derste otururken, Kanat'ı merak etmiştim. Benim için iyi birisi olmak istemesi çok sevindirmişti beni. Gribi biraz geçmişti ama halen sesi biraz değişikti ve burnu halen akıyordu. Ozanla halen küstüm çünkü o benim kanımdan olduğu halde o lafları etmişti. Derse geç gelen Tugay, "kusura bakmayın hocam" diye yanıma oturmuştu. Direk gözlerimi döndürüp, biraz yana kaydığımda, "hadi ama halen mi kızgınsın?" diye sormuştu. "Bak işte sevgilinin popüler olduğunu öğrendik" dediğinde, "senin susman için butonun felan yok mu?" demiştim sinirle. "Asenaya da saldırman gereksiz oldu çünkü benim yüzünden öptü" diye konuştuğunda, parmağımı kaldırmıştım. "Hocam yer değiştirebilirmim, yanımdaki arkadaş susmak bilmiyor da?" dediğimde, Tugay gülmüştü. "Kaç yaşındayız Ekim?" diye sorduğunda, öğretmen bana bakıp, "tabi kızım rahatsız olduysan şuraya geç" demişti Ozan'ın yanına göstererek. Şaka gibiydi nerdeyse. "Tamam hocam burda kalırım" dediğimde, Ozan bana gözlerini büyüterek bakmıştı.

Melisa gülerek, "o da zaten bayılıyordu sana" dediğinde, "sende ordan ne hep ötüp, duruyorsun?" demişti Ayşe. "Sessizlik gelsin sınıfa!" diye bağıran öğretmen, tahtaya yönelmişti yine. "Katıldığınız anti-zorba etkinliği dolayından sizi yine tebrik etmek istiyorum" dediğinde, "hele bu isimler ilgili çok teşekkür aldım öğretmenlerden" demişti. "Ozan, Melisa, Kanat, Ekim, Ayşe, Aziz, Leyla, Asena, Can, Bekir, Melih ve Oktay" diye konuştuğunda, "yarısı kendisi zorba" diye mırıldanmıştım. Beni duymayan öğretmen bize sevinçle dönüp, "saydığım isimler ödünç olarak 2 gün Uludağada kayak tatili kazandı" dediğinde, hepsi sevinmişti. "Asenayla Kanat'a iletirsiniz" diye konuşan öğretmen, zilden bölünmüştü. Çantama koyduğum eşyalarla beraber, önümde duran Ozan'ı hiç farketmemiştim. "Neydi o demin yaptığın?" diye hesap sorduğunda, sinirim bozulduğu için gülmeye başlamıştım. "Ne duyduysan o" dediğimde, "bana bak bana öyle saygısız konuşamazsın, sadece abin oldum diye abartma istiyorsan" diye konuştuğunda, "vay be böyle düşünüyorsun yani?" demiştim.

Yanından geçmek istediğimde, kolumu tutmuştu. "Evet seviyorum seni ama benden öyle fakirleri aşırı sevmemi bekleme" dediğinde, yutkunmuştum. "Fakirleri derken?" diye sorduğumda, "işte o evsiz, köksüz, burslu çocuklar" dediğinde, ondan iğrenmiştim. "Bende bursluyum bunun farkındasın deme?" diye sorduğumda, "evet ama bizim öz babamız sadece borca girdiği için biraz fakir yaşıyorsun, hem sen benim kardeşimsin" diye konuştuğunda, daha da batmaya başlamıştı gözümde. Ozan'ın Kanat'tan hariç hiç birisinden özür dilediğini görmemiştim ama bunu yapmasını hemen öğrense iyidi, çünkü onunla konuşmaya niyetim yoktu. "Yani bu numaralar sadece bizim kardeş çıktığımız için? Öyle olmasaydı beni büyük ihtimal devam zorbalayacaktın?" dediğimde, "yalan söylemek istemiyorum sana ama ben Kanat gibi öz karekterimi değiştiremem kimse için" demişti. "Onca sene bu karekterle yalnız başıma ayakta kalmışım ve bunu kimse değiştiremez" dediğinde, "bravo sana, zorbalığa son gaz devam sakın insanca davranma" diye cevap verdiğimde, Kanat sınıfa girmişti.

"Noluyor?" diye bize ciddi bir şekilde baktığında, "gel yanıma ve bana cevap ver!" demiştim sinirle. "Noldu yine yeni barışmıştık" diye mızmızlandığında, "sen dönüştüğün kişi olarak mutlu musun?" diye Ozan'ın önünde sorduğumda, Kanat kafasını kaşımıştı. "Kanat kolay bi soru benim için mi bu karektere dönüştün?" diye devam sorduğumda, "yani evet senin için dönüştüm ama bana zaten sadece sen lazımsın" demişti biraz baskı altında. Ozan ona dönerek, "yani hiç özlemedin o günleri?" dediğinde, "o milletin bizden korktuğu, o şakalaştığımız anları?" dediğinde, Kanat düşünmüştü. "Kanat düşünüyorsun" diye etrafta sinirden yürüdüğümde, "sen eski hayatını özlüyorsun" diyerek konuştuğumda, beni belimden tutmuştu. "Saçmalama ben sensiz büyük bir karanlıkta yaşıyordum ama evet beni değiştirmeye çalışman benim tabiki pek hoşuma gitmedi" dediğinde, "Kanat ne yapsaydım evet bravo aşkım devam korkut milleti mi deseydim?" demiştim kızarak. "Bak aranızda ne oldu bilmiyorum ama beni karıştırmayın artık!" diye konuştuğunda, "ben zaten aldım cevabımı" diyerek çıkmıştım sınıftan.

Kalbimin sırrıWhere stories live. Discover now