Bölüm 1: KARŞILAMA

4.1K 189 215
                                    

Selamm😇
Biraz çat diye habersiz geldim ama bölümü bitirince daha fazla tutamadım kendimi🙈 Pazar gecenize neşe olalım istedim🐣 Aslında böyle habersiz bölüm atmayı pek sevmem o yüzden bundan sonraki bölümleri twitter hesabımdan (prongs12) ve watty duvarımdan duyuracağım hiç merak etmeyin✌🏽Bu arada twitterda da #birgençlikhikayesi tagı altında attığınız tivitleri mutlaka okuyorum ister burda ister orda buluşalım 💞
Karakterleri tanımak, olayların içine daha rahat girebilmemiz açısından ilk bölümlerimiz biraz kısa olacak daha sonra zaman ilerledikçe bölüm uzunlukları da aramıza katılan yeni karakterlerimizle beraber artacak 😊
Ben hikayelerimi kahraman bakış açısından yazmayı seviyorum BGH de yine böyle bir hikaye olacak. Kafa karışıklığına mahal vermemek ve ufak da olsa tatlılık katmak için her kahraman için birer emoji seçtim. Bölüm şarkıları ise parantez içinde kalın punto ile yazılı olanlar.
Daha fazla uzatmadan sizi Aslıhan ve Ateş'le baş başa bırakıyorum.
Yorum yapmayı ve yıldıza basmayı unutmayın 🔥🍊
İyi okumalar🧡💛

Uyarı: Hikaye +18 öğeler ve küfürler içermektedir. Rahatsız olabilecek ve olumsuz etkilenebilecek okuyucuların dikkate alması önemle rica olunur.
——————————

🔥

Hay sikeyim senin gibi alarmı. Sus lan sus.

Nerde bu telefon?

06.15 mi? Bu saatte niye çalıyor ki bu amına koduğumun telefonu.

Siktir et Ateş. Uyu sen.

'Bak sakın uyuya kalma Ateş. Valla bir ömür konuşmam.' Aslıhan'ın sesi kulağıma dolduğu an gözlerimi açtım. Bu yüzden alarm kurmuştum. Onu havaalanından almam gerekiyordu.

06.58

Hadi oğlum Ateş göte motor takma zamanı.

Pantolonum nerede?

Yerdeki kızın altında.

Yerde neden bir kız var?

Çünkü yatakta iki kız var.

Yatakta neden iki kız var?

He he tamam hatırladım, tamam. O nasıl geceydi yaa? Helal lan Ateş Oğlan.

Hadi lan, sonra övünürsün.

Böyle sabahlarda kendimden bir tane daha olsun istiyorum, kendi sırtımı sıvazlayabilmek için. Ha birde gidip o Aslıhan'ı alırken ben uyuyabilirdim. Ya da ben Aslıhan'ı almaya giderken o uyurdu. Sonuçta o da Ateş değil mi? Hem Aslıhan'ı ben alırdım. 14 aydır görmüyorduk birbirimizi onun çirkin sesini bile özlemiştim. Bok vardı Berlin'de yüksek yapacak. Neyse artık o da bitmişti de artık dönüyordu. Selim Amca'lar onu daha ay sonuna kadar beklemiyorlardı. Ama dayanamamıştı bizim kız, bu yüzdendi onu havaalanından almamı istemesi. Ailesine sürpriz yapacaktı. Bu konuda da sırdaşı bendim. Her zamanki gibi.

Ben havaalanına arabayla girdiğimde 'İndik' diye mesaj attı. Yetişmiş olmanın rahatlığıyla bir sigara daha yaktım bu yaz sabahının güneşine karşı. Sabahın bu saatinde bile kalabalık olan havaalanında dış hatlara doğru yürürken istemsizce adımlarım hızlandı. Onun sarı kafasını seçmek için kalabalıkları yarsam da küçücük boyundan onu görebileceğimi sanmıyordum. Ta ki adımı oluşturan sesler onun o çirkin sesinden dökülene kadar. Sese doğru döndüğümde kalabalıkların arasından kaniş gibi koşan bir figür bana doğru geliyordu. Bana çarptığında şaşırtıcı şekilde bir iki adım geri attım. Kollarımın arasında onu tutarken burnuma yine o tanıdık portakal çiçeği kokusu çarptı. 14 ay hiç geçmemiş gibiydi.

Bir Gençlik HikayesiWhere stories live. Discover now