Bölüm 58: YASLAN BANA

1.4K 164 177
                                    

Selamm😇😇

Dinlediğim ilk günden beri kullanmak için sabırsızlandığım bu şarkının bölümü sonunda geldi, okurken dinlemenizi tavsiye ederim ✨

Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı hatırlatıyor ve sizi bölüme uğurluyorum 🩵

İyi okumalarr!!

"Ağlama ben ağlarım sen benim diğer yarım artık anla."

________________________________

🛞

(Canozan- Ağlama Ben Ağlarım)


Titreyen ellerinin, toparlayamadığı cümlelerinin hepsinin benim için, bizim için olduğuna inanmak istiyordum ama görmezden gelemediğim, göğsümün ortasında kocaman bir delik açan "ama" vardı.

Endişesinin benim için olduğuna inanmak istiyordum ama sessizliği, ısrarı, yalanları, saklaması her şey o kadar karışıktı ki. Hangisine inanacağımı bilmiyordum.

Bana Kadir umurumda mı sanıyorsun diyordu ama duymuştum, birlikte gelmişlerdi bu şehre. Bir hayatı, yokluğu paylaşmışlardı ve ne olursa olsun ne yaşanırsa yaşansın Dünya bunların vefasını hala taşıyor olabilirdi.

Oysa ona cehennemi yaşatan birkaç metre ötemizdeydi ve o acınası hayatına son vermem için onun tek bir kelimesi yeterdi. Kelimesine de gerek yok. Bir bakışı yeterdi. Bu kadar basitti, ben o tetiği çekerdim ve Kadir hak ettiği cehenneme tek bir saniyede ulaşırdı. Ama yapmıyordu. Söylemiyordu, birde üstüne sessiz kalıyordu.

Sessizliğini dinleyemezdim, onun yaşamasına izin veremezdim.

Vermeyecektim.

Ben bu karanlık düşüncelerin içinde boğulurken, kendimi karanlığın kollarına biraz daha bırakırken fark etmediğim şey ise ağzımdan kaçırdıklarım oldu. Dünya zeki bir kızdı ve her şeyi nasıl öğrendiğimi farkında olmadan dilimden dökülenler sayesinde anlamış oldu. Zaten Ateş de söylemişti, kızlar evden çıkışını duydu diye. Duymamış olsalar belki şu an çevirebilirdim, beynimin öyle bir görevi şu an yerine getirebileceğinden emin olamasam da en azından denerdim. Duyduğum her şey bir anda beni en aşağı çekmeye çalışmasa Dünya'ya en gizli sırlarını duymamış gibi yapabilirdim.

Ama her şey için çok geçti, lafı çevirmek için de yalan söylemek için de. Çünkü bir sonraki adım Dünya'nın nereden öğrendiğimi sorması olacaktı. Artık ne saklamaya mecalim vardı ne de isteğim, Kadir aramızda bir sırra daha sebep olmamalıydı.

İnkar etmemem Dünya'nın onu duyduğumu anlaması bambaşka bir kabusu uyandırdı. Benim aklıma bile gelmeyen ama onu her fırsatta rüyalarından uyandıran bir kabus.

Ona acıdığımı sanıyordu.

Bunu farkına varmak, onun benim karşımda hala kendini olduğundan daha az gördüğünü fark etmek... Bunun gerçek olduğuna inanmak zor oldu. Çünkü imkansızdı. Böyle düşünebildiğine inanamıyordum.

Daha önce de söylemiştim yine söyleyecektim ben onun karşısında ne hallere düşmüştüm? Hepsini görmüştü. Şimdi en kötü en çirkin halimle karşısındaydım ve o hala bana 'Bana acıyorsun.' diyebiliyordu.

Ona olan sinirim korkuma karışıyordu ve bu en kötüsüydü.

Davut'a verdiğim paraların bir gün ayağıma dolanacağını biliyordum. Yalancının mumu yatsıya kadar yanardı benim ki kazaları bile kıldırmıştı. Ama öğrenmesi gereken gün bugün değildi, bu kadar her şey iç içe geçmişken olmazdı.

Bir Gençlik HikayesiWhere stories live. Discover now