Bölüm 57: AZAP VAKTİ

1.3K 176 181
                                    

Selamm😇😇

100 bin okunmamıza özel bu bölümü erken atmak istedim😊 Ama denk gelen bölüm tabi biraz... nasıl desem... ağır oldu sanki👉🏾👈🏾

Gerek ilk günden beri BGH'yi okuyan dostlarım, gerekse bu yolda tanıştığım önce okuyucum sonra arkadaşım olan biricik insanlar, gerekse de vaktini zamanını ayırıp evrenime giriş yapan sizler hepinize çok teşekkür ederim, siz olmasanız bu yolculuk hiç bu kadar eğlenceli olmazdı🙏🏽✨

Bu bölümün düzeni diğer bölümlerden biraz daha farklı umarım okurken çok yabancılaşmasınız, sizi sadece Dünya ve Hakan'ın olduğu bir bölüme uğurluyorum🥺

Yorum yapmayı ve yıldıza basmayı unutmayın✨

İyi okumalarr!!

"Farkına var şeytanının, gam dolu bu kara huyu
Bak yanıyor değdiği her çiçeği bahçemin"

__________________________________

🛞

Herkesin yas tutma şekli farklıdır; kimisi bağıra çağıra yaşar acısını.

Kimi gözünü bile kırpmadan, içinde yaşar ne yaşarsa.

Ben hayatımda nasıl yas tutacağımı babam öldüğünde öğrendim.

Hatta ben yaşadığım dünyanın da en kötü yönü ile babam öldüğünde tanıştım. Babamın ölümü benim için bir dönüm noktasıydı.

Dedem öldüğünde bile bu evi bu kadar kalabalık gördüğümü hatırlamıyorum. Gerçi o zaman babam taziyelerin bir kısmını iş yerinde almıştı. Eve, annemin yanına, benim yanıma gelmesini istemediklerini orada ağırlamıştı.

Ama şimdi öyle değildi.

Şimdi babam yoktu.

Onu kendi okulumun önünde kanı üstüme sıçrayacak şekilde vurmalarının üzerinden 2 gün geçti.

2 koca gün.

Babamı görmediğim, sesini duymadığım 48 saat.

Söyleyince çok kolay, yaşayınca çok zor.

Yazın annem ve kuzenlerimle gittiğimiz tatiller olurdu babam çalıştığından gelmezdi. Ama hep arardı. Aramasa şimdi tatilde olduğumuza ikna edebilirdim kendimi. Ama edemiyordum. Gözlerinden hayatın çekildiği boş bakışlarını, hastane önünde annemin çığlığını, eve getirilişimi, kapıdaki adamların artan sayılarını buna rağmen eve önüne geleni almalarını. Hiç birini unutamıyorum.

Evde bir dua sesi var. Bir erkek okuyor, ne dediğini hiç anlamıyorum.

Annem mavi kadife koltuklarımızda oturuyor. Yüzü bembeyaz. Başında saçından daha siyah bir örtü var, arada kayıyor, yengem düzeltiyor. Sanki o an annemin saçının görünmesi önemli gibi.

Bir yanında amcam, bir yanında dayım var. Birinin yüzünden büyük bir nefret okunuyor, öyle bir nefret ki acısı bile görünmüyor o nefretin ardından. Babamın ölümünün ardından daha bir yıl geçmeden kendinin de öldürüleceğinden habersiz intikam yeminleri ediyor.

Çok merak ediyorum kendinin öldürüleceğini bilse yine o intikam yeminlerini eder miydi?

Dayım ise daha sessiz. Onun acısı daha çok kardeşi için, kardeşi adına.

Bir Gençlik HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin