Bölüm 45: GÖMÜLÜ KISKANÇLIKLAR

1.9K 158 320
                                    

Selamm😇😇
Spotify listemiz artık hazır, panomdaki linkten ulaşabilirsiniz✌🏽
Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın🧡
İyi okumalar!!

"Bırakın da içim yansın eğer varsa bir kader utansın ya da gelip şu canımı alsın da olalım eskisi gibi"

___________________________________

💙

(Dolu Kadehi Ters Tut - Yol Görünmüyor)

Aylardır Beren'i görmüyorum, evinin önüne gitmek de çare değil artık. O da doğru düzgün evinden çıkmıyor. Çıktığı zamanlarda da bana bakmadan yanımdan bir yabancı gibi yürüyüp gitmesini daha fazla kaldırabileceğimi sanmıyorum. Birlikte geçirdiğimiz günler hiç yaşanmamışçasına gözlerinde buz gibi bir uzaklıkla bakıyor bana. Biraz da bakışlarındaki o nefreti görmeye dayanamadığım için gitmekten vazgeçtim. Rüyalarımda bana hala aşkla bakıyor, nefretle dolu bakışları onları da çalmasın diye kaçtım. Her adımımda bittiğimizi biraz daha kabullenerek, ellerimle bok ettiğim ilişkimin yasını bir kere daha kalbimin en derinlerinde hissederek uzaklaştım.

Bu yasın pençesinde yaşamaya çalışırken günlerim gecelerim birbirine karıştı, son bir seneyi hiç yaşamamış gibi tekrar rezil bir hayatın tam ortasına düştüm ve tek çabam başımı bu kadar çöpün üstünde tutmak için tek gayem; kızım. Her hafta sonu olmasa da onu almaya özen gösteriyorum, çünkü ben almadığımda annesi kızımı etkinlikten etkinliğe sürükleyerek küçücük hayatındaki bütün günleri, saatlerini dolduruyor. Kurslar olmasa sürekli bir oyun gruplarına katılıyor, aktivitelere koşuyor. Bunun ona iyi gelmediğini söyleyemem, sosyalleşiyor, eğleniyor ama yoruluyor da görüyorum. Onu o gün hangi otun püsürüğün kursundan alıp arabaya bindirdiğimde daha eve gelmeden uyumuş oluyor.

Benim de vaktim onu uyurken izleyerek geçiyor. İzlemezsem kaçırıyorum çünkü. İki yaşına geldi, neredeyse benle sohbet ediyor, soru sorduğumda uzun cevaplar veriyor. Saçları uzadı, Ceyda sürekli topluyor ama benimleyken ben hep açıyorum, herkes gözlerimizi benzetiyor ama ben en çok saçlarımızın benzemesinden memnunum. Aklında, kalbinde, ruhunda ne kadar isyankar düşünce varsa hepsi saçlarıyla dışa vursun, tıpkı babasınınkiler gibi.

Mavi'ye sarılarak uyumayı seviyorum, bebek kokusu bana Beren'i hatırlatıyor. Komik Beren'in kokusu da Mavi'yi hatırlatırdı. Bir zincir gibi hayatıma vurulmuşlar ve ben bundan çok memnundum. Mavi hayatımıza girdiğinden beri Beren'in kokusuna karışan bebek kokusuna alıştığımı kaybedene kadar fark etmemişim.

Sevgilimi kaybettim, kızımı kaybetmek istemiyorum.

Beren'den bir tepki görmek, konuşmak ya da sadece kavga etmek için öyle şeyler yaptım öyle söylentiler çıkardım ki hiçbirinde karşıma geçip tek bir kelime bile etmedi.

Haldun amcayı bakım evinden çıkardığını öğrendiğimde gerçek anlamda gözüm döndü, bana olan nefreti babasının sağlığının da mı önüne geçmişti? Ona her zaman destek olurum dediğim, elimi hep üzerinde tutacağım tek ihtimali de alıp gitmişti benden. Halbuki Haldun amca sadece onun babası değildi, benim dert ortağımdı, sırdaşımdı. Beren yokken gittiğimde bazen derleşir sohbet ederdik, bazen aklı izin vermezdi o zamanlar ben onu traş ederdim, saçını tarardım. Bu bile iyi gelirdi, bunu aldı Beren benden. Onun yokluğunda sığınacağım babasını aldı benden, çekip gitmesi yetmiyormuş gibi, kokusunu, varlığını götürmesi yetmiyormuş gibi onu hatırlatan her şeyi götürüyordu tek tek.

Ben onu canlı tutmak için zihnime güvenmiyordum, zihin güvenilir bir şey olsaydı Haldun amca gibi bilgili bir adamı terk etmezdi. Ben şimdi kendi ortalama beynime Beren'i canlı tutması için nasıl güvenecektim?

Bir Gençlik HikayesiDonde viven las historias. Descúbrelo ahora