Bölüm 51: KAZANILMIŞ KUTLAMALAR

1.8K 154 253
                                    

Selamm😇😇

O kadar tatliş, o kadar bal kaymak bir bölüm hazırladım ki size 🍨🍦 Ben bu bölümü bitirdiğimde salak salak sırıtıyordum umarım aynı etkiyi sizde de bırakabilmişimdir 🥰 Ve sizde bunu yorumlarla dile getirirsiniz umarım 👉🏾👈🏾

Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın 💙

İyi okumalarr!!

"Vazgeçtim kaçmak yok söz bu kez çok güzel uyuyorsun diye yanımda."

_______________________________

_______________________________

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

💙

Hayatımda kalbimin göğsümden fırlayacakmış gibi hissettirdiği çok an yaşadım. Beren hayatıma girene kadar bunlar genelde yarışlarda, korkudan veya adrenalin yüzünden olurdu. O hayatıma girdikten sonra bunun iyi sebeplerle de olabileceğini anladım.

Mesela o renkli atkısıyla kırmızı ışıkta onu ilk gördüğümde kalbimin ritmiyle kesinlikle oynadı ve o ritim bir daha eski haline hiç dönmedi. Sonra onun peşinden koştuğum her seferinde kocaman kara gözleriyle bana baktığında, kışkırtıcı kırmızı dudakları ile bana meydan okurcasına güldüğünde, ellerini dalgalarımın arasında gezdirdiğinde kalbim hiç tatmadığı duygularla tanıştı, onun sayesinde.

Sonra onu kıskanmalarım oldu, Ateş yüzünden, yarışlar yüzünden, Ceyda yüzünden, babam yüzünden ve bazen de bir fincan kahve yüzünden çok saçma kavgalara tutuştuk. Bunların hepsinde kalbim sevgiden veya aşktan çarpmadı, bazıları gerçekten çok ağır ve yorgun hissettiren çarpıntılardı. Yaşlanıyordum bazılarında, bazılarında öfkeden çıldırıyordum ama yaşıyordum.

Ardından kızım girdi hayatıma ve onun kalbimi çarpıtması bazen annesininki gibi, bazen de çok daha farklıydı. Yeryüzünde hiçbir insan evladı için bu kadar endişeleneceğimi bilmezdim, öyle bir duygunun bende var olduğundan bile haberdar değildim, ta ki kızımı kucağıma alana kadar. Beni bu kadar çileden çıkarıp da kalbimi böylesine sevgiyle doldurabilen biri Beren'den başkası olamaz sanıyordum, yine yanılmaktan mutluluk duyduğum bir konudayız.

Mavi, adı gibi mavi gözleri ile bana bakıp, son a sesini uzata uzata 'Babaa.' diyor ya, benim kalbim şarj oluyor. Bir bu kadar daha teklemeden gider yani. Sıradan karbon pilden Duracelle pile geçiyorum. Hepsi biricik kızım sayesinde oluyor. Hayatımdaki her iyiliği Beren'e borçlu olduğumu biliyorum, buna babalığım da dahil. O hayatımda olmasa, Mavi hayatıma onun varlığı sırasında girmemiş olsa bırakın bu işi kotarabilmeyi doğru düzgün baba bile olamazdım. Bana sevgiyi, sevgililiği öğrettiği gibi babalığı da öğreten Beren'di. Bu yüzden onunla yaşadığım her kavga, günün sonunda bir aşık atışması gibi geliyordu bana ve onunla ettiğimiz en kötü kavgada o evimizin kırmızı boyalı kapısından çıktığında kalbimde atmayı kesmişti ta ki bir daha ayak basmam dediğim yalının merdivenlerinde onu görene kadar. Gördüğüm anda anlamıştım hiçbir şey değişmemişti, kalbim buzlarını kırarak hala hayatta olduğunu belli ederek hareketlenirken, bütün yaşam hücrelerim yıllardır karanlıkta susuz kalmış bir vampir gibi canlanıyordu.

Bir Gençlik HikayesiWhere stories live. Discover now