Bir Gençlik Hikayesi

Bölüm 60: KARDEŞ ŞEHİRLER

Selamm😇😇

Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın 💙

İyi okumalar!!

"Dilerim ki asla caymazsın benim olmaktan"

_________________________________

🛞

(Dolu Kadehi Ters Tut - Dilerim ki)

Ogeday'ın evine geldiğimizden beri herkes bir şey söylüyordu bana, aslında herkes günlerdir bir şeyler söylüyordu.

Ateş'le Aslı, Dünya'ya davranışlarım yüzünden artık ağzıma sıçıyorlardı.

Annem bir anda değişen ruh halimin sebebini çözmek için ağzımdan laf almaya çalışıyor ve söylediğim tek şeyin 'Reçel yapar mısın?' olmasından dolayı ufak bir şaşkınlık geçiriyordu.

Mutfakta o reçel tenceresinin başındayken ben de yüksek taburelerden birine oturmuştum.

'Hakan?' demişti, 'Anlatmak ister misin?'. Üzerinde yıllardır görmediğim beyazlı sarılı mutfak önlüğü vardı, kar yağmış saçları örülmüş sırtından aşağı düşüyordu. Gözlerinde ki tedirginlik bugüne mi özeldi yoksa yıllardır kendine yer etmiş olan tedirginlik miydi işte ona karar verememiştim.

Çünkü bir şeyimin olduğu o kadar barizdi ki minimumda vakit geçirdiğim annem bile bunu anlamıştı.

Cevap vermemiştim. Vermek istemiş miydim, yoksa beynim mi izin vermemişti bilmiyorum sadece orada hissizce oturmaya devam etmiş ve ağzımı açmama neden olan tek şey annemin reçele batırdığı kaşığı bana uzatıp tadına bakmam için uzattığı zamanlar olmuştu.

Rüstem abi ise en karanlık tarafımı görmüş olmanın acı gerçeği ile benimle konuşmaya çalışıyor ne kadar boka battığımı anlamaya çalışıyordu, İbrahim bakışlarını benden kaçırsa dahi bir şey dememi bekliyordu. Benimse konuşmayı, dinlemeyi istediğim tek bir kişi vardı ama onunla yüz yüze gelemiyordum. Yüz yüze gelecek kadar kendimi iyi hissediyor muyum emin olamıyordum, ona baktığımda kendini attığı tehlikeyi görmeden nasıl onu dinlerim, o arabadan inişini düşünmeden nasıl kapısına giderim bilmiyordum.

Hayat bazen bilmediklerinizi işte böyle akşamın bir yarısı karşınıza çıkarıyordu.

Şimdi karşımdaydı. Ogeday'ın arkasından ona bakıyordum, kabarık saçları kızların arasında en çok onun göze çarpmasına neden oluyor ve tabi birde uzun boyu. Beren ve Aslı'nın üzerinden bakıyor hepimize. Evin içinde olan dördümüzün de üzerinde geziniyor gözleri bende kalmasını bekliyorum, çünkü hep öyle yapar. Nerede olursak olalım etrafı hızlıca kolaçan eder sonra da bundan yorulmuş gibi gelir bende durur. Bende dinlenmesini severim, kirpiklerinin kırpıştırarak gözlerinin benim gözlerimle buluşmasını severim.

Lafı uzatmaya gerek yok ben onun her halini severim.

Bizim gözlerimiz kesişmişken etraftaki arkadaşlarımın ağızlarından sevgililerinin isimlerinin döküldüğünü duydum, onlar benden daha yavaşlardı. Ben çoktan kendi sevgilimle göz teması kurmuş ve o göz teması yine benim sevgilim tarafından kesilmişti.

'Ne işiniz var burada?' diye sordu Buğra, çünkü yarım saat önce kızlar onun evinde diye evine gidemediği için ağlıyordu.

'Ben kızımı görmeye geldim.' dedi Beren, Ogeday'a bakmadan ayakkabısını çıkarmaya çalıştı ama dengesi bozulunca Ogeday ona doğru uzandı ve tutunmak zorunda kaldı. 'Sarhoş musun sen?' diye sordu sevgilisi.