Bölüm 41: SAKLAMBAÇ

2.3K 155 351
                                    

Selamm😇😇

Sizi yine "umarım" yumuş yumuş edicek bir bölüm getirdim😍

Yorum yapmayı ve yıldıza basmayı sakınnn unutmayın🧡🩵

İyi okumalar!!

"Ellerini kaçır tamam ama gözlerinde ayrılıklar"
___________________________________

"Ellerini kaçır tamam ama gözlerinde ayrılıklar"___________________________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🌍

(Can Ozan, Melis Yelman – Alla Beni Pulla Beni Yar)

Bütün gece sokulup durduğum göğüs ve beni kendine çeken kollar sabah uyandığımda yanımda değildi, bu da rüya mı gerçek mi diye sorgulamama neden oluyordu. Onu görmeden, acaba o mu geldi diye barın kapısı her açıldığında gözümün kaydığı gecelerden sonra hayalini bile kurmadığım, hayallerimde bile gözlerimi kapadığım bir gece geçirmiştim Hakan'la.

Dışarıda doğan güneşle beraber kar manzaralı ağaçlar camdan dışarı uzanırken dün geceyi yalnız geçirmediğimin en büyük kanıtı yeni söndürülmüş şömineydi. Yanık odun kokusu odaya belli belirsizce yayılırken diğer bir kanıtta yatağın öbür tarafında uzun vücudunun bıraktığı izdi. Elimi uzanıp sıcaklığından geriye boşluğun kaldığı çarşafa dokunacakken ne yaptığımı fark edip elimi geri çektim.

Yataktan inip Hakan'la ikinci kez paylaştığım yatağa bakmadan banyoya girdim, yüzümdeki sırıtışın nedeninin onun soğuk koridorda yatmasına izin vermemek olduğunu biliyordum. Hakan'ın evine gitmiş, onun odasında kalmıştım ve görmüştüm ki her yer çok sıcaktı bu yüzden bu soğukta uyuyamayacağını biliyordum. İkna edebilsem ben yatardım orada ama izin vermiyordu bu yüzden bu çözümle gitmiştim yanına ki yalan da değildi Ateş yüzünden daha önce de aynı odada kalmışlığımız vardı ve o zaman hasta olmama rağmen Hakan'ın bana nasıl incelikle davrandığını biliyordum.

Onunla uyumak huzursuz etmiyordu beni, onun liginin dışında olmamın ötesinde Hakan'ı kaç kıza yazılırken izlemiştim hiçbiri de ondan rahatsız olmamıştı, kibarca reddedenleri de hep olgunlukla karşılamıştı ki bir barmen olarak kaç kadının, erkeğin tacizine şahit bazen de mağdur olmuş hatta bazılarını bizzat kendim kovmuştum. Medeni bir insan olduğu, hayırdan anladığı için neredeyse onu tebrik edeceğim bir noktaya geldiğimi fark ettiğimde u dönüşü ile o sapaktan geri döndüm.

Kim olsa aynı teklifi yapmazdım belki ama söz konusu Hakan'sa yine yeniden aynı teklifi yapardım. Onunla garip bir ilişkimiz vardı, normal zamanlarda neredeyse sıfırı bulan iletişimimiz bir acının ya da hastalığın gölgesinde hiç olmayacak noktalara erişiyordu. Bu arkadaş grubunda Aslı'dan sonra en fazla paylaşımımın olduğu kişinin Hakan olduğunu fark ediyor ve bu da her seferinde şaşırtıyordu beni.

Üzerimi değiştirip odadan çıktığımda aşağıdan gelen sesleri duydum, korkuluklara dayanıp aşağı kata baktığımda herkes salonda toplanmıştı. 'Ben Dünya'yı uyandırayım.' Diyen Aslı'nın sesini duyduğumda seslendim.

Bir Gençlik HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin