Bölüm 54: SEVGİYİ HİSSETMEK

1.6K 158 213
                                    

Selamm😇😇

Umarım sevdiklerinizle beraber, şeker gibi bir bayram geçiriyorsunuzdur🍬🍭

Sizi üzecek, sıkacak, sinirlendirecek sorulardan ve akrabalardan uzak kalmanız en büyük dileğimdir🙏🏽

Bölümle ilgili yorumlarınızı heyecanla bekliyorum ancak yıldız ve yorum sayısı okunmamıza nazaran beni çok üzüyor😔 Lütfen bu konuda biraz daha özenli olalım💕

Not: Bir aksilik olmazsa Cuma günü Dünya'mız için Instagram'da soru-cevap yapacağım sorularınızla beklerimm😍

İyi okumalar, iyi bayramlar✨

__________________________________

🌍

Hakan'ın bana bunu kabul ettirdiğine hala inanamıyorum.

Annesiyle tanışmayı kabul ettiğime inanamıyorum.

Cemil abinin masumca beni korumak istemesinin başıma böyle bir iş açtığına da inanamıyorum.

Kısacası ben Hakan'la sevgili olduğumdan beri başıma gelen hiçbir şeye inanamıyorum.

İlk haftadan böyleysek ilerleyen haftalarda nasıl olurduk?

Birde benim geçmişimin, kendi kendimin başına açtığı dertler vardı.

Kadir gibi.

Anneler gününden bir gün önce sabah ekmek alıp eve dönerken çıkmıştı karşıma.

Sokağın köşesini dönerken kesmişti önümü. Birde bu yaptığından zevk almış gibi gülüyordu. 'Diyarbakır'da ki zamanlarımız gibi.' dedi, bir elini duvara yaslarken. Eskiden onun bu gülüşünün beni nasıl etkilediğini hatırlıyorum da şimdi geriye kalan tek şey beni korkutacak derecede geren bu histi.

'Ne istiyorsun Kadir?' Korkumu ona göstermemeye çalışarak başımı başka tarafa doğru çevirdim.

'Ne mi istiyorum?' Üstüme doğru gelmeye başladı, bu sırada omzunun üstünden apartmandan çıkan Seyit'i gördüm. Kadir'le beni görmesini istemiyordum. Çıkaracakları bir dedikoduya daha tahammülüm yoktu. Hakan'ı yeterince konuşuyorladı, senaryolarına bir tane daha karakter katmanın alemi yok.

'Sus.' Kolundan tutup bizim arka sokağa doğru götürdüm. 'Eski günleri yad etmeye devam ediyoruz.' dedi ben onu çıkmaz sokağa doğru çekiştirirken. 'Gizli buluşmalarımızı özlemişsindir.'

Gevşek gülümsemesine daha fazla katlanamayacağım için onu kolundan fırlatarak bıraktım. 'Gelip durma kapıma.'

'Tamam sen Hakanlara geldiğinde konuşuruz o zaman.'

Yine Hakan olmuştu, ama o bahçede Hakan'ı gördüğünde önünü iliklediğinde hiç de Hakan diyor gibi değildi.

'Ne istiyorsun Kadir?' diye yineledim, yine ne istemek için gelmişti acaba.

'Asıl sen ne istiyorsun Dünya? Hakan'ın evine gelmeler, onda kalmalar ne demek oluyor? Neden onun kıyafetlerini giyiyorsun?'

Hakan'la yaşadıklarımı Kadir'in ağzından duymak o anların her birini kirletmiş gibi geliyordu. Hiçbirine şahit olmasını istemiyordum, bizim mutluluğumuz onun gözüne bile değmesindi bana kalırsa ama ne yazık ki bana kalmıyordu ve bazı şeyler Kadir'in gözü önünde yaşanıyordu.

'Bunların hiçbiri seni ilgilendirmiyor.'

'Bok ilgilendirmiyor. Biz artık birlikte olmasak da sen benim eski bir arkadaşımsın, hemşehrimsin.'

Bir Gençlik HikayesiDonde viven las historias. Descúbrelo ahora