Aşkın kaç hali vardı?
Çocuk hali vardı mesela.
Saçını çekerek anlaştığın, oyuncaklarını paylaştığın ve yanı başında büyüdüğünde o sevginin de senle büyüdüğünü fark etmediğin halidir bu. Çocukken kalbine düşen tohum senin gözyaşlarınla sulanmış,
kahk...
Selamm😇😇 Yorum yapmayı ve yıldıza basmayı unutmayın 💙🧚🏻♀️ İyi okumalar!!
"Gözyaşıma dalıp dalıp seni hatırlarım." ________________
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
🧚🏻♀️
(Mirkelam - Hatıralar)
Deniz kenarında şezlongda uzanmış önümde kumdan kale yapmaya çalışan Mavi'yi izliyordum. Benim altında yattığım şemsiye onu yeterince gölgede bırakmadığında kalkıp şemsiyeyi onu gölgede bırakacak şekilde biraz daha çektim. Şapkasını çıkarıp önüne düşen saçlarını geriye atıp tekrar taktım bu sırada gözlerini kısarak başını kaldırmış bana bakıyordu. Dayanamayıp dudaklarına kocaman bir öpücük kondurdum. 'Bir gün seni yiyeceğim Mavikuş.' Oyununu bozmama sinirlenmiş olacak ki omuzlarını silkip kumdan kalemsi şeyine geri döndü. Bense şezlonga geri uzanıp elektronik kitabıma döndüm.
'Piştt güzellik.'
'Güzellik senin...' bana atılan lafa karşılık vermek için doğrulduğum şezlongun başında sevgilimi görmeyi doğal olarak beklemiyordum. Elinde tuttuğu içkilerimizle gevşek gevşek bana sırıtarak ayak ucuma oturdu. 'Aferin hep tetikte misin onu görmek için yaptım.'
Olabilir dercesine dudak sarkıttı. 'O da bir savunma yöntemidir.'
'Ya efendim deseydim.' Ogeday'ın basmayı en sevdiğim damarına basmak için hiçbir fırsatı kaçırmıyordum.
Mavi gözleri hışımla beni buldu. 'O zaman çarşı karışır.'
'O çarşıda karışmaya ne meyilli?'
'Birileri de onu karıştırmaya pek meyilli.' Bardağını kuma gömüp omuzlarıma doğru baktı. 'E ıstakoz olacaksın böyle güneşte. Şemsiyenin altından çıkma demedim mi ben sana? Süt gibi bir şeysin zaten.'
'Mavi'ye çektim şemsiyeyi. O güneşteydi.' Dedim elimle önümüzde oynayan kızımızı gösterirken.
Gösterdiğim tarafa baktı. 'Bebeğim Mavi'yi gölgeye çeksen daha kolay olmaz mıydı?' konuştu zeka küpü.
'E oyunu mu bozulsaydı kızın?'
Gözlerinde bu aralar çok sık gördüğüm o ifade vardı ne olduğunu çözemiyor sadece tahmin yürütebiliyordum. Yüzünü yüzüme doğru yaklaştırdı, kıvrılan dudaklarında kanımı kaynatan bir şeyler vardı. 'Mecbur ikinize de gölge olacağız artık.'
Dudağına bir öpücük kondurdum. 'Sen kızımıza gölge ol ben başımın çaresine bakarım.'
Ben geri çekilemeden onun eli kalçamı buldu. 'Cık. İkinize de ben olacağım. Ayrı gayrı yok.'
