Bölüm 53: TERSTEN VE ACELE GİDENLER

1.6K 164 180
                                    

Selamm😇😇
Yorum yapmayı ve yıldıza basmayı unutmayın🩵
İyi okumalarr!!
______________________________

💙

Babam yüzünden Beren'e yalan söylemek zorunda kaldığıma inanamıyorum.

Müstakbel karıma, Tevfik yüzünden yalan söylediğime i-na-na-mı-yo-rum!

Her şeyi planlamış, hepsini hesaplamıştım.

Daha babamlara giderken aklımdaydı Tevfik Kozoğlu ile konuşmak. Çünkü kendime söz vermiştim. Bu sefer kaybedecek çok şeyim vardı ve gurur gibi ucuz bir şey için ne Beren'den ne Mavi'den vazgeçemezdim.

"Nişanımızı" kutladığımız gece beklediğimden daha iyi ve daha alkollü geçtiği için akşam orada kalma fikrini atmıştım ortaya, hem sabah babamla daha rahat konuşabilirdim hem de... böyle güzel geçen bir akşamı eski odamda yatarak taçlandırmak istemiştim. O odanın artık güzel anılara ev sahipliği yapmasının zamanı gelmişti. Çok bağırış çağırış, göz yaşı görmüştü. İyi günlerden de nasiplensindi. Bir kere de o odaya sevildiğimi hissederek girmek, sevildiğini bilen Ogeday'ın nasıl göründüğünü bilsin istemiştim.

Sabah gözümü açtığımda kollarımda uyuyan Beren'i görmek uğraşmam gereken tonla şeyi birkaç dakikalığına da olsa unutturmuştu. Artık alışkanlık haline getirdiğim gibi çıplak göğsümdeki elinden tutup parmağındaki kırmızı taşlı yüzükle oynadım. Sevgilime bir yüzüğün daha önce hiç bu kadar yakıştığını görmemiştim. Tıpkı onun taktığı herhangi bir aksesuara daha önce bu kadar hayran olduğumu görmediğim gibi.

Onu uyandırmaktan çekinerek yataktan kalksam da dün içtiği şampanyalardan sonra çok kolay uyanacağını sanmıyordum. Boxerımın üstüne dün çıkardığım kıyafetlerimi giydim. Beren'in uyuduğu odanın kapısını kapattıktan sonra ilk istikamet kızımın odası oldu. Kapıyı sessizce açtığımda Mavi hala uyuyordu ve bir klasik olmak üzere bir ayağı yorganın dışında sallanıyordu. Onu yavaşça örtünün altına aldım. Yüzüne gelen saçlarını elimle geriye itme bahanesiyle sevdim. Aklıma Ceyda'nın lafları geldi.

'Kestir. İşin daha kolay olur.'

Bir anne olarak nasıl bu kadar vicdansız olduğunu anlayamıyordum.

Bunu sadece Mavi'nin saçını kestir dediği için de demiyorum, mesela aylarca Mavi'nin sesini duymadan nasıl durmuştu?

Ben hayatımın en kötü günlerinde, güneşi görmeden geçirdiğim günlerde bile Mavi'nin sesini duymadan yapamıyordum. O günleri de geçtim, bazen Beren ile geçirdikleri günlerde ben yanlarında değilsem sırf 'Baba' diyişini duymak için bile arıyordum Beren'i. Çünkü onun her 'Baba.' diye ağladığında silemediğim göz yaşlarına borcum vardı.

Bokunu çıkarıp da onun uyku saatini üst üste kaçırdığım günlerin birinde dayanmıştım Ceyda'nın kapısına.

*

Alkollü değildim, çünkü uyanalı daha 40 dakika olmuştu. Mavi uyuyalı ise belki 1 saat bilemedin 2. O zamanlar kaçta uyuduğunu bile bilmiyordum, şimdi uykusunda kaç kere sağa kaç kere sola döndüğünü ezberledim.

Ceyda kapıyı açtığında siyah eşofman altıma ve kirli tişörtüme tiksinerek ve bunu saklama gereği bile duymadan baktı.

Birbirimizle iletişimimiz o kadar yoktu ki kapıyı açtığında kelimelerini bana harcamaya bile tenezzül etmedi. Sadece boş boş bir şey dememi bekledi.

'Mavi'yi göreceğim.'

'Uyuyor.' Bu beni durduracakmış gibi kapıyı kapatmak için hareketlendiğinde elimle kapıyı tuttum. 'Mavi'yi göreceğim.'

Bir Gençlik HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin