Bölüm 1*4 VİDEO(KOMPLO TEORSİ)

4.1K 244 29
                                    

21.06.17
İyi akşamlar sayın seyirciler..
Türkiye bugün yine hastanelerden gelen kötü haberlerle sarsıldı. Hastanelere akut solunum yolu şikayetleriyle yapılan başvurularda patlama yaşandığı ve birçok hastanenin acil bölümünün servis dışı kaldığı bildirildi. Hastanelere giremeyen insanlar ise hastane önlerinde uzun kuyruklar oluşturdu.
Sağlık bakanlığının yaptığı açıklamaya göre şuanda nedenini İsrail olduğunu düşünmekle birlikte yinede nerden geldiğinden emin olamadıkları bir salgının ülkeyi etkisi altına aldığı ve ölü sayısının artmasından endişe edildiği bildirildi.

...
..
.

Haberleri izledikten sonra Emir ve Burak çok sinirlenmişti.
"Nasıl oluyorda salgının nerden çıktığını bulamıyorlardı. Emin olmamak nedir ya! Devlette emin olamıyorsa masum hasta insanlar napsın? Oturup ölümümü beklesin? "

İlçedeki ikinci gün oldukça sıkıcıydı. Tabi hastaneden gelen silah sesleri dışında. Aralıklarla artıp sonra biranda diniyordu.
Tüm motelin konusu da bu olmuştu. Birkaç kişi hastaneye gitmek istemiş ancak polis tarafından engellenmişti. Hastane artık karantina altındaydı. Öğle saatlerine doğru belediyeden de bir açıklama yapıldı. Açıklamada hastanenin acil servisinin kapandığı ve insanların hastane dışında herhangi bir sağlık kuruluşuna başvurmaları gerektiği duyuruldu.
Ayrıca hastaneye ziyaretçi alımıda yasaklanmıştı.

Emir ve Arda iyice kuşkulanmaya başlamışlardı. Sanki hükümetin halktan sakladığı bir şey vardı ve bunun ortaya çıkmaması için ellerinden geleni yapıyorlardı. Yolların ulaşıma kapalı olması, hastanelerin kapanması ve haberlere göre bazı illerde sokağa çıkma yasağı... Yollar ile hastanelerin ne alakası olabilirdiki? Birçok sosyal medya aracıda erişime engellenmişti ayrıca.

...
..
.

Salgının ilk zamanlarında salgının sebebi bilinmediği için ne gibi önlemler alınacağı hakkında bilim insanları dahil kimse ne yapılacağını bilmiyordu. Ellerinden gelen tek şey, belki yayılmasını yavaşlatır umuduyla sokağa çıkma yasağı, şehirlerarası ulaşımı durdurma ve hasta insanların yoğun olduğu hastaneleri kapatma gibi önlemlerdi. Ancak farkedilmeyen bir şey vardı o da salgının havadan yayıldığı hususu. Doğrudan yada dolaylı yolla herkes bu salgına yakalanmıştı. Ancak insanın hastalanması ve ölmesi bulunduğu ortama ve kendi beden sağlığına göre değişiyordu. Ayrıca ölen her insanın tekrar canlanmadığı da görülüyordu.
Durum böyle olunca hükümet, halkın kafasının karışmaması ve olası halk ayaklanmalarının önüne geçmek için sosyal medyaya ve hastalık hakkında kesin sonuç olmaksızın haber yapılmasına yasak getirdi.

...
..
.

Emir ve Arda salgın hakkında kendilerince komplo teorileri üretirken, Burak ailesinin derdine düşmüştü. Son konuştuğunda annesi kız kardeşinin durumunun iyi olmadığını hastaneye götürmeyi düşündüklerini söylemişti. Emir'in anne babası kardeşinide alıp Pozantıdaki yazlığa gitmişlerdi, Melis'in ailesi ise memleketleri Düzce'nin Akçakoca ilçesinde akrabalarının yanında ülkenin geneline göre nispeten güvendelerdi. Arda'nın anne babası çok küçükken evlerinde çıkan yangında hayatlarını kaybettiği ve yıllarca yetiştirme yurtlarında büyüdüğü için düşünmesi gereken kimse yoktu ama Seda için aynısı söylenemezdi. İlk günden beridir Osmaniye'de olan ailesiyle sadece bir kere iletişim kurabilmişti. Ne olur olmaz diye onlardan helallik almayı ihmal etmemişti.

...
..
.

Burak'ın kız kardeşi de virüse yakalananlardandı. Nefes almakta zorlandığı için ikinci gün(21.06.16) gittikleri hastaneden bir daha hiç ayrılamadılar. Annesi ve kız kardeşi aynı gün, Burak'ın babası ise dördüncü gün hayatlarını kaybetti.

...
..
.

Gecenin ilerleyen saatlerinde Burak ve Arda son zamanlarda olanlarla ilgili araştırma yapmaya başladılar. Birçok kaynakta hemen hemen aynı haberler vardı. Herkes İsrailden şüpheleniyor ama kanıt sunabilen yoktu. Ancak bilinen birşey vardı ki o da bu hastalığın İsrail' de de olduğu. Haberlere göre Ortadoğu'nun büyük bir kısmının hastalığa teslim olduğu milyonlarca insanın hayatını kaybetmiş olabileceği tartışılıyordu.
Araştırmaya devam ederken Arda'nın girdiği yabancı bir sitedeki video dikkatini çekti. Video daha çok yeniydi ve İsrail'den görüntüler içerdiğinden bahsediliyordu.

Hemen videoyu açıp izlemeye başladılar. İlk başlarda garip birşeyler yoktu ama sonradan birkaç insan koşar halde videoya yansıdılar. Sanki arkalarından kovalayan birileri var gibiydi. Dakikalar sonrada birkaç insan yürür halde videoya yansıdı. Oldukça normal gibi geliyordu. Ancak bir süre sonra sayıları artmaya başladı. Onlarca insan salına salına yavaşça yürüyorlardı. Derken videoda birkaç tanesinin yere düştüğünü gördüler. Sonra hepsi teker teker yere düşmeye başladı. İlerleyen saniyelerde vuranların İsrail askerleri olduğu ortaya çıktı. Yürüyen insanların üstüne ateş ediyorlardı ancak insanlar kaçmak yerine askerlerin üstüne gitmeye devam ediyorlardı. Birkaç dakika içinde askerler bütün herkesi öldürdü. Sonrada kimsenin hayatta olmadığından emin olmak için herkesi kontrol etmeye başladılar. Askerlerden biri yerdekilerden birini kontrol ederken öldü sanılan adam biranda elini kaldırıp askeri kafasından yakalayıp yüzüne yapıştı. Asker adamın elinden kurtulmaya çalışırken diğer askerlerden biri yerdekini kafasından vurdu ve askeri kurtardılar. Sonrasında görüntüler kesildi. Videonun sonunda ise İbranice" מותו בקרוב" yazısı yazıyordu. İnternetten yaptıkları çeviriye göre burda yazan şey :
"ÖLÜM YAKINDA" demekti.

Arda ve Burak şoka girmiş gibi birbirlerinin yüzüne saniyeler boyunca boş boş baktılar. Eğer video gerçekse ki oldukça gerçekçi görünüyordu İsrail ile ilgili haberler doğruydu ve insanlığın sonu gelmiş olabilirdi. Videodan sonra ülkede yaşananlarla ilgili taşlar da yerine oturmaya başlamıştı. Hastanedeki silah sesleri, yolların ulaşıma kapanması, hastalıkla ilgili haberlere kısıtlama getirilmesi, evsiz insanların ve çöpçülerin durduk yere hayatını kaybetmesi...

ÖLÜ DÜNYA: BAŞLANGIÇWhere stories live. Discover now