ÖLÜ DÜNYA: BAŞLANGIÇ

Bölüm 3*6 OKULA DÖNÜŞ

"Hazırsanız arabaya inelim artık!"
Yağız heyecanlı bir şekilde yola çıkmayı bekliyordu. 2 günlük molanın ardından tekrar Ankara yoluna düşmeye hazırdı.

Emir ve Melis'in de hazır olmasıyla birlikte arabaya binip yola koyuldular. Önlerinde yaklaşık 10 dakikalık bir yol vardı. Ancak Görükle kapısının kapalı olması ve geriye sadece büyük giriş kapısının kalması, onunda yolunun terkedilmiş arabalar ile dolu olması 10 dakikalık yolu bir saat belkide ertesi güne uzatabilirdi.

.
..
...

"Yola çıkabilecek durumda mısın? "

" Eveet, iyiyim ben dönelim artık eve. "
Turgut 2 gündür yatakta olmanın verdiği yorgunluk ve sabırsızlıkla bir an önce evine dönüp geride kalan arkadaşlarına kavuşmayı bekliyordu. Yaraları her ne kadar canını yaksada bu evde daha fazla kalamazdı. Sonuçta Seda için amaçlarına da ulaşmışlardı. Bir an önce kendi yatağında rahata erişmeliydi. Zaten Sedanın da artık okuldaki arkadaşlarının yanına  dönmek istediğini biliyordu. Kendisi için Seda'nın burda boşa zaman kaybetmesini istemiyordu.

Kısa süre içinde hazırlanıp yola koyuldular. Ferit biraz önden gidip diğerleri için yolu kolaçan ediyordu. Seda ve Aslı Turgut'un koluna girip ona destek olurken Sinem ve Selin'de arkadan emniyetlerini sağlıyorlardı. Geldikleri yoldan dikkatli bir şekilde yarım saat gibi bir sürede Turgut'un evine ulaştılar. Turgut'u hemen yatağına yatırıp okula dönüş için planlar yapmaya başladılar.
Seda'nın geldiği yoldan dönmeleri imkansızdı artık. Toplama kampı ve yakın çevresi ölü kaynadığı için farklı bir yol aramaya başladılar.

"Okulun Görükle kapısına ulaşmamız çok zor. Ordan gelirken bir toplama kampının yanından geçmek zorundayız. Nerden baksanız binlerce ölü vardı. Aslı sen nasıl geldin buraya? "
Aslı biraz düşünüp geldiği yoldan dönmelerinin imkansız olduğuna karar verdi. Giriş kapısının sağındaki tarladan gelmişti Aslı. Tarlanın boyunun kısa olduğunu geç farketmesi az daha ölümüne neden olacaktı. Çünkü kaçak olduğunu anlayan askerler onu kurşun yağmuruna tutup az daha öldüreceklerdi. Şans eseri 2 sıyrıkla Görükleye atabilmişti kendini.

Bunun üzerine gidebilecekleri tek yol kalmıştı o da ulutek'in arkası.

.
..
...

Sonunda Görükle nin çıkışına ulaştılar. Buraya kadar yol birkaç ölü dışında oldukça sakindi. Direksiyonu çevre yoluna çevirip asıl yola çıktılar. Yol bekledikleri gibi terkedilmiş arabalar ve çürümeye yüz tutmuş insan bedenlerine ev sahipliği yapıyordu. Emir ve Melis direk kapıdan geçtikleri için yolu görmemişlerdi. Ancak bu kadar kalabalık bir pisliği beklemiyorlardı. Birkaç arabanın yanından teğet geçip biraz ilerledikden sonra asıl sıkıntı yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Araç sayısında bariz bir artış ve yerdeki çürümeye yüz tutmuş bedenlerin yanında ayaklı cesetlerde de artış vardı. Dikkatlerini çektikleri her ölü araca yöneliyor biri yönelince diğeri de sanki onu takip ediyor gibi aracın üzerine  geliyordu.  Ve daha fazla ilerleyemeden geri dönmelerine neden olacak şeyi gördüler.

Yaklaşık 50 metre ilerde yola dik parkedilmiş bir tırın arkasında sayıları 100'ü aşkın olabilecek bir ceset grubu ile karşı karşıya kaldılar. Ağızları açık bir şekilde yolu kapatan bu sürüyü bir süre boş bakan gözlerle izlediler. Ancak çok geçmeden sürünün dikkatini çekip üstlerine gelmesine neden olacak fitili ateşlediler.

Bir anda cama yapışan bir zombi ile heyecanlanan Gizem elindeki silahı kapalı olan camı hiç düşünmeden ateşledi. Camın patlamasıyla oluşan yankı yakınlarındaki terkedilmiş araçların alarmını harekete geçirdi ve ilerdeki büyük grubun dikkatini üstlerine çekti. Alarmlarla birlikte etrafta ne kadar ölü varsa arabanın üstüne gelmeye başladı. Buna büyük sürüde dahildi.

Direksiyondaki Yağız heyecanlanıp biranda gaza yüklenince geri geri gitmeye başladı. Bir öndeki sürüye bir arkasına bakıp şuursuz bir şekilde aracı sürmeye çalışıyordu. Ancak kaçınılmaz son olan kazadan  kurtulamadılar. Araçlardan birine çarpıp arka camında parçalanmasına neden oldu. Bunun üzerine direksiyona Murat geçip kontrolü ele aldı. Aracı düzeltip yaklaşan topluluğun baskısı altında yönünü tekrar Görükleye çevirdi. Dönüş yolunda gelirken  kalabalık olmayan yol alarm sesleri ile birlikte ölü bedenler ile dolmaya başlamıştı. Dar olan yolda önlerine gelene çarpıp ezmekten başka şansı kalmamıştı artık Murat'ın. Yolun sonuna kadar birkaç bedeni teker altına alıp kırılan kemiklerin ve parçalanan organların cama yapışmasına tanık oldular. Çarptıkları bedenlerden dolayı ön camın büyük bir kısmı kan ve çürümüş iç organlar ile kaplandı. Buna rağmen Murat'ın soğuk kanlılığı sayesinde hızlı bir şekilde tekrar Görükleye giriş yaptılar. Bu sefer aynı eve uğramadan dümdüz yukarı devam ettiler. Emir'in direktifleri ile Görükleden çıkabilecekleri diğer yola yöneldiler.

Bir süre sonra ölülerin sayısı azalınca biraz yavaşlayıp sakinleşmek için sığınabilecekleri bir yer aramaya başladılar. Kısa süre içinde bir apartman bulup bahçesine arabayı parkedip indiler. Gizem hemen bir ağacın altına koşup midesinde ne var ne yok hepsini boşalttı. Dakikalar boyunca aralıksız kustu.

.
..
...

"Artık vedalaşma vakti geldi değil mi? "

" Malesef! Seni Sağ salim evine ulaştırdık ya gözüm arkada kalmadan okula dönebiliriz artık. "

" Kendinize dikkat edin tamam mı? Eğer Görükleye yolunuz tekrar düşerse biz hep buradayız. Bu illet geçene kadar bekleyeceğiz. "

" Emin ol geleceğim tekrardan. Sizde kendinize dikkat edin. Sende bir an önce iyileşip ayaklanmaya bak Turgut. Hepinizi çok özleyeceğim. Yardımlarınız için hepinize çok teşekkür ederim..."

Seda herkes ile teker teker vedalaşıp zorda olsa evden çıkabilmişti. Artık sadece 3 kişi kalmışlardı ellerinde ise 4 silah ve 2 bıçaktan başka birşey yoktu. Ancak Aslı ve Ferit yanında olduğu için korkacak birşeyi olmadığını biliyordu.

Hemen planı uygulamaya koyup dikkatli bir şekilde yola çıktılar. Önlerinde çevre yoluna kadar yaklaşık 2 km vardı. Ondan sonra Ulutek'in arkasındaki tarlaya geçip gizlice okula gireceklerdi. Plan görünürde oldukça basitti ama uygulamada karşılarına çıkabilecek zorluklar hakkında kimsenin hiçbir fikri yoktu. Ara sokakta ya da eczanede karşılaştıkları gibi kötü insanlar çıkabilirdi karşılarına veya Seda'nın önüne çıkan büyük bir ölü sürüsü gibi bir şey ile de yüzleşebilirlerdi....