Bölüm 2*4 ÇIKIŞ YOLU

1.4K 101 5
                                    

Hızlı adımlarla odaya bir anda dalıverdi. Hemen kendi dolabına yönelip yanına alabileceği tüm malzemeleri sırt çantasına doldurmaya başladı. Bu sırada Melis de şaşkın gözlerle Sedayı izliyordu. Hemen yanına kalkıp ;

- Ne yapıyorsun Seda?

+Aslı gitmiş Melis. Onu bulmalıyım.

-Ne, ne zaman? Nereye gitmiş?

+Bugün gitmiş. Büyük olasılıkla Görükleye.

-Sende gitmeyeceksin değilmi? Ortalık karışık orda. Oraya gidemezsin...

+Bir yolunu bulacam artık. Onu bırakamam Melis, bize çok yardımı dokundu. Belkide onun sayesinde hayattayız şuan.

-Ya sana birşey olursa? Senide kaybedemeyiz Seda.

+Merak etme yanıma hırsızlardan kalan silahı ve bıçakları aldım. Kendimi koruyabilirim ben.

-Seda yapma nolur gitme!
(Tam bu sırada Seda Melisin ağzını eliyle kapadı)

+Şşş sakin ol tamam mı. Bana birşey olmayacak. Ne badireler atlattım bunumu atlatamıcam. Sen sakin sakin Emirin başında bekle. Uyandığında başında sen olmalısın...

Seda Melise son bir kez sıkıca sarılıp çantasını sırtladıktan sonra odadan ayrıldı. Hızlı adımlarla hastaneden uzaklaşıp Görükle kapısına doğru yol almaya başladı. İçindende sürekli dua ediyordu, Aslıyı bulup sorunsuz bir şekilde eve dönebilmek için. Hastaneden çıkar çıkmaz direk Arda ile karşılaştı. Olan biteni ne yapacağını Ardaya da açıkladı. Arda dan Melis ve Emir in yanında kalmasını istedi. Arda ilk başta bunu kabul etmedi. Ancak uzun uğraşlar sonunda Ardayı ikna edip tekrar yola koyuldu. Aslında Arda ikna falan olmamıştı. Ancak Sedayı bu işten vazgeçiremeyeceğinide biliyordu. İkna olmuş gibi davranıp Sedanın yola devam etmesine izin verdi. Kendiside gizlice arkadan onu takip etmeye başladı.

Görükle kapısına geldiklerinde sonuç istediği gibi olmadı. Görükleye giriş çıkış artık yasaktı. Seda askeri araca bindirilip tekrar başladığı yere yani hastaneye getirildi. Arda da büyük bir oh çekip hastaneye geri döndü. Görükle kapısı iptal olduktan sonra yeni çıkış yolları arayan Seda bu sefer ormanı kullanmayı tercih etti. Artık tekrar yola koyulma vakti gelmişti. Aynı şekilde Arda içinde.

Hızlıca tekrar hastaneden ayrılıp spor fakültesine doğru yol almaya başladı. Arda da onu peşinden takip etmeye. Otobüs duraklarına geldiklerinde yandaki futbol sahasının çevresinin brandalarla çevrili olduğunu ve etrafında birkaç askerden başka kimse olmadığını gördü. Seda tam onları nasıl anlatacağını düşünürken veterinerlik fakültesi tarafından gelen bir grup ortalığın hareketlenmesine neden oldu. Askerlerden ölen yakınlarının cesedini isteyen gruba askerler red cevabını verince iki grup arasında arbede yaşandı. Bu durum yakındaki askerlerinde dikkatini olaya çekmişti. Bu karışıklıktan yararlanan Seda dikkat çekmeden kenardan kenardan spor fakültesine geçti. Fakülte terk edilmiş gibiydi. Etrafta ağır bir koku burunlara acı çektiriyordu. Hızlıca fakültenin arkasına geçip sonunda ormana girebildiler.

Vee artık ormandalardı. Seda büyük bir oh çekip yürümeye devam etti ormanın içlerine doğru. Ormanın şehrin birçok yerinden daha güvenli ve temiz olduğu kanaatindeydi. Kısa bir yürüyüşün ardından spor fakültesinde aldığı kokuyu ormandada almaya başladı. Bu sefer kokunun nedenini merak edip kokunun geldiği yere yöneldi. Çok geçmeden karşısına çıkan manzara gözlerinin ve burnunun kan ağlamasına neden oldu.

Bir ağacın dibine yığılmış 7 beden. Parçalanmış ve çürümeye başlamış 7 beden. Yanlarındada gömülmeleri için kazılmış büyük bir mezar. İçine atılmayıp yanına bırakılmışlardı. Yada atacak zamanı kalmamıştı kazanların. Bu manzara karşısında neye uğradığını şaşıran Seda olduğu yerde kilitlenip kaldı. Gözünden de yaşlar süzülmeye başlamıştı. Seda cesetlerin karşısında şuursuzca beklerken Arda da yakınlarda bir hareketlilik yaşandığını farketti. İnsanımsı küçük bir grup Seda nın yakınından geçiyorlardı. Sedanın bunu farketmediğini görünce saklandığı yerden çıkıp Sedanın üzerine atlayıp onu mezara soktu. Bağırmaması içinde elleriyle ağzını sıkıca kapadı. Aynı zamanda grup onları farketmesin diye de içinden sürekli dua ediyordu. Bu sırada Seda Ardayı tanıyamadığı için kendisine saldıranın bir sapık olduğu düşüncesiyle Ardanın elini varolan gücüyle ısırdı. Acıdan yaygarayı koparan Ardadan kurtulan Seda hemen ayaklanıp belindeki silahı kaptığı gibi Ardaya doğrulttu.

+Dur Seda. Benim Arda.

- Arda! Ne işin var burda? Neden saldırdın bana.?

+Sana saldırmayın. Seni korumaya çalışıyordum. Şimdi sakince arkana bak ve gidek burdan.

Hemen arkasına bakan Seda bir grup insanın(insan denebilirse) üzerlerine geldiğini farketti. Koşmaya çalışıyor gibiydiler ancak koşamıyorlardı. Sendeleyerek yürüyorlardı. Arda hemen Melisin eline yapışıp onu mezardan çekip çıkardı. Seda hala yaklaşan insanların normal insanmı yoksa hastalıklılarmı olduğunu anlamaya çalışıyordu. Hala yaşadıklarının şokunda olan Seda kafasına gelen tokatla sonunda kendine gelebildi. Hızlıca onlardan uzaklaşıp kısa sürede izlerini kaybettirdiler. Biraz daha yürümenin ardından sonunda ormanın sonuna gelip ziraat fakültesi tarlalarına ulaştılar. Görükle burdan çok rahat görülüyordu. Artık tek engel boş ve açık tarlaydı. Orayıda dikkat çekmeden atlattılarmı gerisi Görükle....

ÖLÜ DÜNYA: BAŞLANGIÇΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα