Bölüm 4*8 ARTIK ÇOK GEÇ

949 35 6
                                    

"Kaç kişiler sizce?"

"Bence en az 20 30 falan."

Şimdiye kadar karşılaştıkları adam sayısı en fazla 10 kişidir. Diğerleri kim bilir nereden çıkacaklar karşılarına. Üst katta 4 balkonlar da ise 3 kişi onları hali hazırda bekliyordu. Küçücük aylak pub ın önünü kesiyorlardı.

Bu arada Gizem ise yurt odalarının olduğu binada 3. katta bir yatakhane de silah seslerini duymuş bi heyecanla onu kurtarmaya geldiklerini düşünmüştü. Düşüncesinde yanılmamıştı ancak kurtarıcılarına oldukça uzaktı. Nerde olduğunu belli etmesi imkansızdı. Bir yolunu bulup ortaya çıkmalıydı.

"Sen olduğun yerde bekle. İşimiz bitsin seninle bir işe girişeceğiz."

Gizem'in bir anda yüzü tekrar ekşidi. Tecavüzcüsü giderayak erkekliğini eline alıp Gizem'e göstererek dönüşte olacakları haber ediyordu. Adam gittikten sonra Gizem  uyuması için verdikleri çarşafı üstüne dolanıp Allah'a dua etmeye başladı. Çarşafı üstüne dolanıp etmeye başladı çünkü 2 gündür kıyafetsiz bir şekilde sürekli tecavüze uğrayıp duruyorlardı. Üstüne giyecek kıyafeti yoktu.

"Şimdi pub ın yanındaki cam girişi kırmamız lazım bence. Silah seslerinden dolayı yürüyen ölüler doldurmuş önünü."

"E camı kırarsak en yakın biziz. Direk bizim üzerimize geleceklerdir."

"Öyle olacak ama o hengamede dikkatleri ölülere yoğunlaşacağı için biz burdan dikkat çekmeden kaçabiliriz."

Murat ın bu planı her ne kadar akla tam yatmasa da elde başka işe yarar bir plan yok gibiydi. Etrafları 10 yakın adamla çevrili ve tüm dikkatler üzerlerinde iken başka türlü buradan çıkamazlardı.

Murat ve Ferit silahları ile 3 atışta cam duvarın büyük bir kısmını indirerek dışarda bekleyen 20 ye yakın ölüye Trionun kapısını açtılar. Ölülerin serbest kalmasıyla bekledikleri gibi tüm dikkatler o tarafa geçince saklandıkları yerden çıkıp bi yan bar olan Iyv lounge pub a geçtiler. Hızlıca burayı da kontrol ettikten sonra bi yan tarafa hayalpereste. Sırayla hızlı bir şekilde tüm barları kontrol ettikten sonra sıra gelmişti yurt odalarına. Bu arada arkalarından da 20 25 civarı ölü gelmeye devam ediyordu. Ancak bunu dert etmiyorlardı. Asıl dert edenler trio sakinleri idi. Tüm kurşunlarını sırf 20 ölüyü haklamak için harcıyorlardı. Ama nafile. Sayıları azalmak yerine sesleri duyup gelen çevredeki ölüler le birlikte daha da artıyordu. Nasıl temizleyeceklerdi bu ölüleri bilmiyorlardı.

Murat ve Ferit önden Aslı ve Tayanç arkadan yurt odalarının olduğu binaya hızlıca giriş yaptılar. Ancak unuttukları birşey vardı. Kapı. Bu safer ki kapı kapalı kalmalıydı. Onların ardında ölüler de içeri doluşmaya başladılar. İlk kattan başlayıp hızlıca tüm odaları tek tek aramaya başladılar. Arada bir karşılarına silahlı adamlar da çıkıyordu. Ancak artık elleri silaha alıştığı için ve de kalabalık bir şekilde hareket ettikleri için çok ta zorlanmadan önüne geleni hallediyorlardı. Tabi bu arada Aslı da arka tarafta gelen ölüleri oyalayarak zaman kazandırmaya çalışıyordu.

Yaklaşık 20 oda ve 10 adamdan sonra sonunda Gizem'in olduğu odayı buldular. Ama keşke bulmaz olaydılar.

"Hassiktir!!!!!!!!"

Karşılaştıkları görüntü insan evladının  kaldırılabileceği cinsten değildi.

"Seni orospu çocuğu! Npıyorsun sen?"

"Şşş daha fazla yaklaşma. Eğer yaklaşırsan bu yavru benimle birlikte havalara uçar."

Karşılaştıkları görüntü insanlığın son demine aitti. Böyle vahşiliği ne gerçekte ne de üçüncü sayfa haberlerinde görmüşlerdi şimdiye kadar.

Gizem tamamen çıplak bir şekilde elleri arkadan bağlı ayaktaydı. Vücudunun heryerinde morluklar ve yara izleri vardı. Gözünün biri şişkinlikten görmüyordu. Ancak asıl rahatsız eden görüntü ise Gizem'in arkasında ki çıplak adamdı. Aletini arkadan dayamış bir eli gizem'in boğazında diğer eli ise bıçaklı. Bıçağı gizem'in göğsüne dayamış hafif bastıraraktan ona acı çektiriyordu.

"Bırak onu seni orospp çocuğu... Seni öldürürüm yoksa. Kitabım üzerine seni öldürürüm lan."

Murat gördükleri karşısında artık ağlamaya başlamıştı. Biricik Gizem'inin bu hali onu kalbinden vurmuş olduğu yere çökmesine neden olmuştu.

"Özür dilerim Murat!!! Lütfen beni affet. Sana bunları yaşatmak istemezdim. "

Gizem ani bir hamle ile son güçte dişlerini adamın koluna geçirdi ve koluna aldığı ısırık darbesiyle adam elindeki bıçakğı gizem'in göğsüne  batırıverdi. Bıçak darbesi ile sarsılan gizem arkasındaki adama okkalı bir kafa sallayıp bulundukları balkondan aşağı düşmelerini sağladı.

"Hayyyıırrrrr!!"

"Gizem mm"

"Aman Allahım!"

Saniyeler sonra gizem ve tecevüzcüsünün yere çarparak kırılan kemiklerinin sesleri kulaklara yer etti. Murat olduğu yerde kaskatı kesilmiş bir şekilde kalakaldı. Aynı şekilde Aslı da beti benzi atmış bir şekilde az önce olanları hazmetmeye çalışıyordu. Aralarından ilk olarak Ferit hemen balkona çıkıp aşağıya baktı. Gördükleri karşısında o da olduğu yere kitlenip boş boş beklemeye başladı. Gizem ve çıplak bir adam kanlar içinde hareketsiz yatıyordu. Saniyeler sonra taze kanın kokusunu alan ölüler de Gizem ve adamın başına toplanmaya başladılar. Murat bakmak balkona çıktığında biricik Gizem'inin parçalanışına şahit oluyordu.

"Hayırr rrrr bırakın onu!
Hayırre!
Gizem mm!
Bırkn on!...."

Murat daha fazla dayanamayıp olduğu yere bayıldı. Az önce yaşadıkları bir insan için çok fazlaydı.

Ne Murat ne de Gizem başlarına gelen bu şeyleri haketmemişlerdi. Hayatının baharında pırıl pırıl bir kız olan Gizem hele bunları hiç haketmemişti. Tüm dünyayı cehenneme çeviren bu salgından önce olduğu gibi salgından sonra da kadınlar için hayatın zorluğu giderek artıyordu....
.
.

Yorum ve oy vermeyi ihmal etmeyin. Fırsat buldukça hikayeyi yazmaya gayret edeceğim.

ÖLÜ DÜNYA: BAŞLANGIÇWhere stories live. Discover now