Bölüm 4*5 OÇ

2.4K 34 13
                                    

Umarsızca gidip geliyordu. Tüm enerjisini Gizem'in içinde harcıyordu. Gizem her seferinde daha çok acı çekiyor ancak daha az bağırıyordu. Artık ses çıkarmaya takati kalmamıştı. Nefes alıp vermekte bile zorlanıyordu. Ancak adam durmuyordu, sonsuza kadar devam edecekmiş gibi gidip gelmeye devam ediyordu. Gizem'in canının acıyıp acımaması umrunda değildi. Aksine bağrışlarından zevk alıp daha da yükleniyordu.

Bir süre sonra Gizemi bu sefer sırtüstü yatırıp üst tarafını soymaya başladı. Üzerindeki gömleği hayvan gibi yırtıp çıplak bedeniyle üstüne çıktı. Eliyle kafasını tutup.......

"Yeter!! Rahat bırak kızı biraz nefes alsın!"

"Karışma sen Ali! İşimi görünce bırakcam!"

"Daha ne işini görecen kız altında nefes alamıyor!"

"Sana karışma dedim. Çık burdan!"

Adam Ali orda değilmiş gibi tekrar kaldığı yerden devam etti. Eliyle başını tutup ağzına......

"Sana yeter dedim hayvan herif!!"

diye üzerine atladı bir anda Ali. Adamı omzundan tutup Gizem'in üstünden yere çekti. Adamın düşmesiyle rahat bir nefes aldı Gizem.

Yerden sinirli bir şekilde kalkan adam Ali'nin üzerine atlayıp yumruklamaya başladı. Ali her ne kadar karşılık vermeye çalışsa da gücünün yetmesi imkansızdı. Bu sefer Gizem gibi Ali de altta kaldı. Aralıksız yumruklara maruz kalan Ali bir süre sonra bayılarak şuurunu kaybetti. Tüm sinirini çıkaran adam biraz rahatlamış bir şekilde tekrar Gizeme dönüp çıplak bedeniyle yine  üzerine çıktı. İkidir yarım kalan işi bitirme vakti gelmişti. Gizemi kafasından tuttu ve erkekliğini ağzına dayadı....

"Sana tadına bakacaksın demiştim!! Nasıl beğendin mi?

.
..
...

" Şimdi o silahlarınızı bize teslim edin ve herkes sağ salim evine dönsün tamam mı? "

" Hadi ya, tamam değilse nolcak? "

Ferit ve Tayanç ön kapıda herşey den habersiz ölülerle uğraşırken arka tarafta Murat ve Yağız can pazarlığına girmişlerdi. Karşılarında 3 silahlı adam silahları vermelerini istiyor Murat ve Yağız vermemekte diretiyordu. Meksika çıkmazına dönmüş bu durumdan kurtulmanın tek bir yolu vardı ki o da Ferit ve Tayanç In bir an önce arka tarafta da çıkış olabileceğini akıllarına getirebilmeleri idi.

"Tayanç daha ne kadar devam edeceğiz böyle?"

"Bilmiyorum ama Murat ve Yağız içerden çıkana kadar devam etmeliyiz en azından."

"Ya çıkmazlarsa? O zaman ne yapacağız?"

"Ne bileyim ben herşeyi ben mi düşüneceğim?"

"Bizi buraya getirmeyi düşündün ama şimdi de düşün!"

"Tamam tamam bekle biraz, şundan bir kurtuluyim düşünürüz bişeyler."

Ölünün biri tam Tayanç'ın kolunu kapacakken iyi bir refleks ile kolunu kurtaran Tayanç silahının dipçiği ile ölünün dişlerini dökmesi bir oldu.

"Bunlar ölmek bilmiyor nasıl halledecez hepsini?"

"Ölülerin ölmeyi bilmemesi de ayrı bir kafa olsa gerek!"

"Neyse ne."

Tayanç'ın bu tepkisinden sonra Ferit kıs kıs gülmeye başladı. Bir yandan gülerken diğer yandan ciğeri parçalanmış bir ölüyü haklamaya çalışıyordu.

İçerde ise Meksika çıkmazı hala devam ediyordu. 5 adam 45 silah 10 t.ş.k.
Murat sonunda daha fazla dayanamayıp pes ederek elindeki silahı yere bıraktı. Yağız'ın şaşkın bakışları altında elindeki silahı adamlara teslim etti.

"Amınakoduğum napıon sen? Kafayı mı yedin?"

YARIM SAAT SONRA

Ferit ve Tayanç hala ölü kafalar ile boğuşurken nerden geldiği belli olmayan kurşunlar etraflarındaki ne kadar ölü varsa hepsini yere serdi. Ne olduğunu anlayamayan ikili arkalarına baktıklarında Murat ve Yağız'ın dikildiğini gördüler.

"Nasıl oluyor bu? Nasıl çıktınız oradan?"

"Çok basit arkadan dolaştık:-)"

"Arkadaaan! Doğru ya!"

Feritte Tayanç ta aynı anda aynı tepkiyi vermişti. İkisininde aklına gelmemişti başka bir kapı olabileceği.

"Ama başımıza neler geldi bilemezsiniz."

Yağız oldukça heyecanlı ve şaşkındı. Az önce yaşadıklarının şokunu anlaşılan atamamıştı üstünden. Ferit te Tayanç ta ne olduğunu deli gibi merak ediyorlardı. Ancak anlatacak zaman yoktu bir an önce burdan gitmeleri ve Gizem'i kurtarmaları lazımdı.
Hemen yola koyulup tekrar eve yol almaya başladılar...

Emniyetin arkasında ne olduğuna gelince;
Murat silahlarını teslim ettikten sonra Yağız da istemsizce teslim etmek zorunda kalmıştı. Adamlardan biri silahları almak için yanlarına geldiği sırada Murat ani bir hamle ile adamı boyundan yakalayıp silahına davranmaya fırsat vermeden etkisiz hale getirmiş diğerlerinin ateş etmesine karşılık onu kendilerine siper yaparak korunmuştu. Bu arada Yağız kendini arka tarafa atarak güvene almış ve Murat'ın şovunu izlemeye başlamıştı. Adamın birini etkisiz hale getirdikten sonra esnekliğinin verdiği avantajla birkaç atıştan daha kurtulan Murat geri kalan ikisini birden yılların verdiği yakın dövüş derslerinin  katkısıyla yerle bir etti....

ÖLÜ DÜNYA: BAŞLANGIÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin