Gül'e Ait (TAMAMLANDI)

Gül'e Ait 4. Bölüm 2. kısım

Kapıyı kapatmasıyla yalnız kalan genç kız, derin bir nefes alarak arkasını dönünce, gördüğü manzarayla ağzı açık kaldı. Beyaz ve siyahın, yer yer mavinin birbirine geçtiği fayanslarla döşenmiş alana bakarken, şimdiye kadar böyle bir yeri tahayyül dahi etmediğini düşündü. Köşeye konuşlanmış duşa kabin büyüklüğündeki alaturka tuvaletlerini, yeri geldiğinde banyo olarak kullandıkları hesaba katılırsa, şaşkınlığının normal olduğuna karar verdi. Alanın temizliği ve düzeni dikkatini çekince, 'Acaba karısı mı var? Ama o zaman görürdüm, hiç olmadı bahsi geçerdi.' diye yorum yaparken, daha fazla oyalanmasının doğru olmayacağı kanaatiyle, pijamasını çekiştirerek çıkartmaya girişti. Hareket ettikçe inlememek için kendisini zor tutarken, sırtına giren acıyı görmezden gelmeye, sesi çıkmasın diye çenesini sıkmaktan yanakları ağrımaya başladı.

Zorlukla da olsa ihtiyacını gidermesinin ardından lavabonun yanına giden genç kız, aynada aksini görünce, yaşadığı şokla yüzünü buruşturarak bakışlarını kaçırdı. Derin bir nefes alarak toparlanmaya, sakinleşmeye çalışırken, "Hepsi geçti Gülizar, artık sana zarar veremezler. Duvarın arkasında... Asaf'ın yanındayken sana ulaşamazlar." diye fısıldayarak bir deneme daha yapmaya karar verdi. Yüreğini yakan sızıyla, cesaretini toplayıp tekrar kendisine bakarken, gözlerinden akan yaşlara engel olamadı.

"Gülizar, iyi misin?"

Asaf'ın sesini duymasıyla toparlanan genç kız, sağlam eliyle yüzünü silerken, "İyiyim..." diye seslenerek acele etmesi gerektiğini kendisine hatırlattı. Kenarda duran bardaktaki malzemeleri fark edince, köşede gördüğü macunu, mermerin üzerine yatırdığı fırçanın üzerine sıkarak çeşmeye uzandı.

"A aaaa... Çeşme!.. Bu da ne?"

Çevirme kafası olmayan garip görünümlü çeşmenin, sağını solunu incelemeyen genç kız, nasıl açılacağını çözemeyince, eliyle kurcalamaya başladı. Ne arka kısmında ne yanlarında herhangi bir açma kafası olmayan aletle ne yapacağını düşünürken, elini önüne getirdiği esnada su akmaya başlayınca, sıçrayarak geri çekildi.

"Destur bismillah!.. Bu ne biçim şey böyle?"

Cehaletini ortaya sermeye çekinerek, Asaf'ı çağırmaktan vazgeçen genç kız, derin nefesler eşliğinde cesaretini toplayarak bir deneme daha yapmaya karar verdi. Şüpheyle baktığı armatüre tekrar uzanırken, elini biraz evvel kaçırdığı bölgeye yaklaştırdı. Suyun tekrar akmaya başlamasıyla sırıtmaya, gençliğin verdiği merakla çocuk gibi çekip tekrar yaklaştırarak işi oyuna çevirmeye başladı.

"Çok komik!.. Hıııhhh... Allahallah, elimin geldiğini nereden anlıyor!.. Nasıl çalışıyor acaba?"

"Gülizar!.."

Asaf'ın ikinci sefer adını seslendiğini duyunca panik olan genç kız, "Hemen geliyorum!.." diye seslenirken, "Geri zekalı, adam bekliyor. Şimdi sırası mı?" diye fısıldayarak yeni keşfinin altına fırçayı uzatıp akmaya başlayan suya tuttu. Artık deneyim kazanmış biri olarak çeşme benzeri garip aleti kullandıktan sonra acele hareketlerle saçlarını fırçalayarak kapıya yöneldi.

"Özür dilerim, beklettim."

"Önemli değil, nasıl olduğunu merak ettim?"

"İyiyim!.." 'Teşekkür etme Gülizar...'

"Güzel... Gülizar, yatmadan evvel..."

Jilet gibi düzeltilmiş yatağa, üzerine konmuş kıyafete hayretle bakan genç kız, şaşkınlığın verdiği sersemlikle, "A aaa... Bunlar da ne? Şey... ö... özür dilerim Asaf, ben... o... onların ne olduğunu merak etmiştim?" derken adamın sözünü kesmesini içerleyerek, yaptığı gafı tamir etmeye çalıştı. Kızacağından çekinerek başını aşağıya eğerken, alışkanlıkla hatasını kabullenip cevap vermesini beklemeye başladı.