Gül'e Ait (TAMAMLANDI)

Gül'e Ait 17. Bölüm 1. kısım

Hayaller ve düşünceler arasında hem mutlu, hem de buruk ruh haline yakışır huzursuz bir uykunun ardından henüz gün doğmadan gözlerini açan genç kız, uyanmasına neyin sebep olduğunu anlamak için kaşlarını çatarak etrafını taradı. Bir süre beklediği halde ortamda hiç bir ses olmadığına kanaat getirince, dudakların büzüştürerek uykusunun kaçmasını yaşadığı heyecana yordu.

'Asaf'ım ne yapıyor acaba? Beni öptü, hem de tam dudaklarımdan öptü! Allah'ım, ne kadar güzeldi. Belki bir daha... Kes Gülizar, öyle olur olmaz ümitlenip olmayacak duaya amin deme. Olsun, ben artık Asaf'ın karısıyım.'

Parmak uçlarını dudaklarının üzerinde gezdirip verdiği hazzı hatırlamaya çalışırken, avuç içine Asaf'ı hayal ederek usulca öpücük kondurdu. Kendine engel olamayıp gülmeye başlayınca, seslere çok duyarlı olan genç adamı uyandıracağından korkarak eliyle ağzına kapattı.

'Aptal, iyice kafayı yedin! Gerdek gecemin sabahında elimle öpüştüğüme göre durum vahim demektir! Mahalledeki koca bulunca gözü hiçbir şeyi görmeyen azgın kızlara döndün. Bana da buldumcuk sendromu bulaşmış olabilir!'

Birkaç sefer gizli saklı erkeklerle öpüşen komşu kızlarında şahit olduğu eylemin, çok daha uzun ve derin olduğunu görse de Asaf'la tanışana kadar bu derece merak etmediğini düşündü. Hele bir kaç sefer abilerinin yanında işe giderken kaçamak bakışlarından rahatsızlık duyduğu, muhitin yakışıklısı Berzan'ın sarı dişlerini hatırlayınca içi kalktı.

'Pis herif, Asaf'ımın tırnağı bile olamazsın. Kızlar senin nereni beğeniyorlar hayret ediyorum. Aay tövbe tövbe, Allah sahibine bağışlasın ya bana ne.'

Hayal alemine dalmak için faaliyete geçen beynini dizginlemeye çalışırken, dayanamayıp dudaklarına götürdüğü eline öpücükleri kondurmaya başladığı sırada karşı odadan gelen sesle irkildi. Birkaç sefer daha şahit olduğu durumun hemen ardından, homurdanmalar eşliğinde Asaf'ın kalkarak spor salonuna yöneleceğini bildiği için usulca doğrulup dinlemeye koyuldu.

'Buna mı uyandım acaba? Ne oluyor Asaf, kabus mu görüyorsun, o yüzden mi uyuyamıyorsun aşkım!'

Tahmin ettiği gibi ne söylediğini anlayamadığı seslerin ardından banyo kapısının kapandığını duyunca başını yastığa geri bıraktı. Aradan beş dakika geçmeden odadan çıkan genç adamın, yattığı yerden seslerini dinleyerek nerede olduğunu tahmin etmeye çalıştı. Artık tanıdık gelen tıkırtılardan yine spor yaptığını anlayınca, gözü komedinin üzerindeki saate takıldı. Henüz beş bile olmadığını görmesiyle yüzünü buruşturarak bakışlarını tavana dikti.

'Bir sıkıntısı mı var acaba? Sorsam... Sordun ya, uykuyu sevmiyorum dedi! İyi de ne zaman uyansam ayaktasın, neden o kadar erken kalkıyorsun aşkım?'

Yanına gitmek istediği halde uygun olmayacağını düşünerek öylece uzanırken, iradesine hakim olmak için kendisine telkinde bulunmak zorunda kaldı. Aradan geçen bir saat içerisinde defalarca konuşmak için atak yapan içgüdülerini, mantıklı yaklaşımlarla dizginleyip savaşını boş bir zaferle kazandı. Sesler değişip odasına girdiğini duyunca, banyo yapacağı aralıkta kahvaltı hazırlamak için yerinden fırladı. Aceleyle giyinip kişisel bakımını tamamladıktan sonra gürültü çıkarmamaya özen göstererek mutfağın yolunu tuttu.

***

İçeriden gelen sesleri duyunca Gülizar'ın kalktığını anlayan genç adam, huzursuzluğunun bir nevi sebebi olan kızın, çıkardığı hafif gürültüleri dinleyerek güne hazırlandı. Hayatını karartan kabuslar yetmiyormuş gibi cinsel açlığın üzerine eklenmesiyle harabeye dönen uyku düzeninin sinirlerini bozduğunu düşündü. Gözünün önünden gitmeyen gelinlikli hali, görünümündeki muhteşemliğin yanı sıra yatağın başında yaşadıkları anlar aklına geldikçe uyarıldığını hissetti. Hayatında ikinci sefer sözünde duramayacağından korkmaya başladı. Güzeline her baktığı sefer içinde kabaran arzuları, hele şimdi evli ve karısı olduğunu bilirken nasıl dizginleyeceğinin stresini duydu.