Gül'e Ait (TAMAMLANDI)

Gül'e Ait 10. Bölüm 2. kısım

Soğuk havanın yüzüne vurmasıyla ürperirken bir anlamda canlandığını hisseden genç kız, uzun süreden sonra ilk defa dışarı çıkmanın heyecanını yaşadı. Son birkaç gündür mutfak kapısından kafasını uzatarak baktığı için aşina olduğu çevreye göz gezdirirken dikkatinden kaçan ayrıntıları merakla incelemeye koyuldu. Geniş bir alana konumlandırılan birbirinin eşi evleri, çevrelerini kuşatan çim ile kaplı araziyi, önünden geçen taş döşeli yolu hayranlıkla izledi. Daha önce benzerine şahit olmadığı güzellikteki yerleşim yerinin bir ormanın ortasında kurulmuşçasına doğayla bütünleşmesine hayret etti. Toplamda altı tane ev sayarken, Asaf'ın bir o kadarının arka tarafa bakan yol üzerinde olduğunu anlatmasını dinleyerek yürümeye devam etti.

"Hemen hepsinde Çınar abimin en güvendiği çalışanları ve aileleri oturuyor. Tanıdıkça zaman içinde bahçe halkını seveceğine eminim."

"Yaaa!.." 'Hep uzun süre kalacakmışım gibi konuşuyorsun Asaf! Sorsam, burada ne kadar süre yaşayabilirim desem, duyacağım cevaptan korkuyorum. Allah'ım, burası ne kadar güzel bir yer, kim bilir baharda nasıl görünüyordur. Bu nasıl bir zenginlik!'

"Ne düşünüyorsun?"

"Ben... Çok güzel olduğunu, eee..."

"Ne?"

"Sanırım Çınar Beyin durumu çok iyi!"

"Öyle de diyebiliriz. Kardeşiyle beraber farklı alanlar da hizmet veren büyük bir şirketler topluluğunun sahibi."

"Demek o derece zengin! Bu kadar varlığın tek bir kişiye ait olması garip geldi."

"Abim namuslu bir adamdır. Hepsini alnının akıyla kazandığına ve hayırlı yerlere harcadığına kefil olabilirim."

"Sana inanıyorum Asaf, onu kast etmedim. Benim için yaptıklarından sonra farklı düşünmem mümkün değil. Böyle bir yer hiç görmedim, yaşadığım hayatla kıyaslanınca sanki inanmakta zorluk çekiyorum. Anlattığın kadarıyla abinin çok iyi bir insan olduğuna eminim."

"Kesinlikle öyle... Saygı duyduğum, değer verdiğim özel bir kişidir. Yaptığım işin yeri geldiğinde hayati tehlike taşıdığını biliyorsun."

"Allah korusun! Lütfen böyle konuşma Asaf, beni korkutuyorsun."

"Yanlış anladın. Alanında profesyonelim Gülizar, körü körüne ateşe atlayacak kadar aptalın teki değilim."

"Estağfurullah... Öyle olmadığını biliyorum yine de senin adına endişelendim." 'Ve kendi adıma. Sana bir şey olacağı düşüncesi bile korkunç Asaf'ım.'

"Biliyorum. İçin rahat olsun, o aşamaya gelmeden onlarca farklı güvenlik tedbiri alıyoruz. Tehlikenin oluşmasına mahal vermeden önünü kesmenin yollarını biliyoruz. Ne para ne de meslek uğruna, bir insanın gövdesini siper etmeyi göze alacağı sayılı şey vardır. Bunlardan biri sevdikleri, özellikle evladıdır. Düşüncesi, eee... Düşüncesi bile koruma dürtülerini tetikliyor."

"Evet!"

"Diğer kuvvetli unsur vatanıdır, bilirsin ki kanından ve canından olan insanların sen olsan da olmasan da hayatlarını güven içerisinde sürdürecekleri yegane yerdir. Konu yine sevgiye dayanır."

"İşverenin bunun neresinde?"

"Öncelikle saygı ve güvene dayalı sevgi, beraberinde güçlü bir vatansever olmasında... Eski bir silahlı kuvvetler mensubu olduğumdan bahsetmiştim. Ülkesi için çabaladığını görüyor ve onunla beraber yaptıkları saymakla bitmeyecek hizmetlerine destek veriyorum."