Gül'e Ait (TAMAMLANDI)

Gül'e Ait 12. Bölüm 5. kısım

"Abi, ben uygun olacağını düşünmüyorum!"

"Neden Asaf? Tahir'i duydun, dikkatli bir planlamayla güvenli olduğunu söyledi."

"Orası öyle ama..."

Canı iyice sıkılan, ne yapacağını şaşıran genç adam, 'Evet.' demesi gereken cevap ağzından bir türlü çıkmayınca pes ederek, "Gülizar hayata karşı çok saf ve savunmasız. Zayıf bir insan olduğunu kastetmiyorum, aksine çok güçlü bir karakteri var. Yaşadıkları, özellikle erkeklere karşı güvensizlik duymasına ve korkmasına sebep olmuş. Tek başına ayakları üzerinde duramaz, bu haldeyken müsaade edemem. Gitmesinin uygun olduğunu düşünüyorsanız veya başka bir alternatif yoksa ben de onunla beraber giderim." diye hayatını tümden değiştirecek kararı dile getirdi. Bahçeden, hepsinden öte sevdiği dostlarından ayrılmayı istemese de minik aşkını savunmasız bırakamayacağının bilinciyle, ifadesini bozmadan patronun yüzüne baktı.

"Yok artık daha neler! Asaf, önce de söyledim şimdi de tekrarlıyorum. Beni tanırsın, aileme karşı sahiplenici bir doğam var. Kardeşim yerine koyduğum bir dostumu, iki üç çapulcu yüzünden kaybetmeyi kabul etmiyorum."

"Sağ ol abi... Ben de istemezdim ama bir daha korkarak yaşamayacağına dair Gülizar'a söz verdim. Hiç olmadı bir süre yanında kalır, iyi olduğuna kanaat getirince geri dönerim."

"Olmaz öyle şey, henüz olasılık hesapları yapıyoruz! Sen ne dersen de ben de bu alternatife onay vermiyorum. Tahir..." diyerek karşısındaki adama dönünce, kaşlarını kaldırarak ilgiyle aralarındaki konuşmayı izlediğini gördü. Komik ifadesine rağmen gülemeyecek kadar sinirli ruh hali baskın gelince kesin bir dille sorusunu yöneltti.

"Savunma konusunda başka bir önerin var mı?"

"Yok."

"O zaman saldırıya gecelim. Plan ne?"

"En sevdiğim konu... Basit ama etkili, tabii kabul ederseniz."

"Sadede gelirsek!"

"Uzatma diyorsun, mesaj alındı. Çınar'ım, yarın akşam Muzaffer dönüyor, çeteyi araya sokmadan işi garantiye almak için hemen temas kuruyorum."

"Tam olarak kiminle?"

"Mahmut'la... Kısa yoldan kesin sonuca ulaşmak istiyorsan, her zaman grup içindeki liderle temas kuracaksın."

"Anladım! Sonra."

"Gülizar'ın elimizde olduğunu, kardeşini görmek istiyorsa..."

Sözünü bitirmesine sıra kalmadan gecikmeyen müdahale karşısında, gözlerini tavana kaldırıp sabır dilerken, bezgin bakışlarını Asaf'a indirip mülayim bir üslup kullanması için kendisini uyardı. Kız söz konusu olunca saldırganlaşan dostuna, sabırsız doğasına rağmen dostluğun gereklerinden olan özveriyi göstermesini hatırlattı.

"Abi ne diyorsun sen ya! O herifin Gülizar'a yaklaşmasına hayatta izin vermem."

"Asaaaaff... Atlama yine sazan gibi!.. Kimsenin kıza yaklaşacağı yok."

"Yaaa! Tamam o zaman. Peki, dinliyorum abi."

"Fesuphanallah! Ne diyordum."

"Kızı görmek istiyorsa..."

"Ha tamam. Sağ ol Çınar... Organize olmasını engellemek için uygun bir saat ve yer belirtip buluşmayı teklif ediyorum. Bunlarda sürü zihniyeti var, özünde içgüdüsel ama sosyolojik olarak bakarsan birlikten güç doğar misali. Muhtemelen Muzaffer'le beraber iki kişi görüntüsü verirken, bulabildiği kadar adam toplayıp ekürileriyle gelecektir. Saklanan itler saldırı pozisyonunda oyuna dahil olmak için işaretini bekleyecekler. Çınar, burada sen devreye giriyorsun, arkamızı sağlama almak için eğitimli elemana ihtiyaç var, polisi işin içine sokamam."