Gül'e Ait (TAMAMLANDI)

Gül'e Ait 14. Bölüm 4. kısım

Gözünü çıkacak bir arbedeye karşın ibibiklerden ayırmadan dostuna yaklaşan genç adam, "Çınar, ne oluyor lan? Ne gülüyorsun?" diye fısıltıyla sorarak, meraklı doğasına yakışır bir tarzda kaşlarını çatarken cevabı bekledi.

"Tam istediğim sonuç, Pınar Asaf'ın evleneceğini duyunca çok sevinecek."

"Neden?"

"Sebebi belli değil mi, Asaf'ın yuva kurmasını istiyoruz da ondan. Kıza karşı tavrını gördün, toz kondurmuyor. Asaf'ı tanırsın, mesafeli herif kolay kolay kimseyi hayatına sokmaz. Kendisiyle karşılaşmadım ama hanımlardan dinlediğim kadarıyla iyi bir kız, Hafize abla dahil hepsi Gülizar'ı çok sevdiler."

"Arkadaş, hepiniz kafayı yemişsiniz ha! Ne bu şimdi, gün içinde evlendirme programları falan mı seyrediyorsunuz?"

"Bilmediğin şeyler var Tahir, o yüzden bana güven. Böylesi en iyisi oldu, bu Asaf için bulup bulacağımız son şans olabilir."

"Hadi ya! Neymiş o benim bilmediğim şeyler?"

"Şahsi sırlarım değil, özel abicim kusura bakma anlatamam."

"Yaa demek öyle! Anlaşılan Asaf ile ilgili... Sen söylüyorsan doğrudur, özele saygımız sonsuz. Yine de ruhunda ağırlık yapar da bir gün paylaşmak istersen adresimi biliyorsun. Sır adamımdır benden laf çıkmaz."

"Güven meselesi olmadığını biliyorsun."

"Latife yapıyorum Çınar'm, maksat muhabbet." dedikten sonra hıyarların hala birbirlerine × ışınları göndermeye devam ettiklerini görünce ofladı.

"Bu ne ya, öküz trene bakar gibi!.. Ne yaptıkları hakkında fikrin var mı?"

"Sanırım birbirlerini tartıyorlar."

"Güç gösterisi diyorsun! Az kaldı şimdi ben tartacağım. Arkadaş içim daraldı, yeminle konuşma özürlü bunlar..." diyerek sabır duası eşliğinde gözlerini gökyüzüne çevirdi. "Ey yüce rabbim, sen şunlara akıl fikir ver ya da bana sabır ihsan eyle yarabbim!.. Ulan sıkıldım, daha ne kadar bekleyeceğiz? Çınar, çocuklardan tavla falan mı isteseydik, hazır masamız da var. Olmadı, bunların bakışması bitene kadar dörtlü okey oynarız."

"Güldürme beni Tahir, ciddiyetimi bozuyorsun!"

"Bana ne hacet, görüntü yeter. Sen de iyice havaya girdin ha, değme mafya babalarına taş çıkartırsın. Tespihli Don Corleone... Davranışlarında böyle, Godfather filminden esintiler hissettim. Hele o mafyavari tavırlarınla, 'Sıkalım topuğuna bir tane, kısa yoldan bakalım işimize.' derken ses tonunu boğuklaştırman beni benden aldı."

"Vaaayy iyiydim ha!"

"Harikaydın, Godfather'ı çevirenler ne kadar karizmatik durduğunu bilse, kesin Marlon Brando'nun eline bir tane tespih tutuştururlardı. Öfff... Manyak mı lan bunlar, biraz daha böyle durmaya devam ederlerse ikisinin de ensesine birer tane çakacağım. Olay fantastik filme döndü, bir şey değil içlerinden birisinin alev almasından korkuyorum."

"Gözün aydın... Sanırım bir sonraki aşamaya geçiyoruz."

'Demek öyle!' diyen Mahmut'un, bu kadar düşünmenin ardından iki kelimelik cümle kurmasına hayret ederek, "Buna da şükür! X Men konuşmaya başladı." derken ilgiyle izlemeye koyuldu.

***

"Seni tanımıyorum."

"Şikayetçi değilim. Gördüğüm kadarıyla kardeşin için de durum aynı."