Gül'e Ait 15. Bölüm 4. kısım

49.6K 3.1K 187
                                    



Acıklı sahnelere dayanamayan yüreği burulurken kaçmak için yer arayan genç adam, Asaf'a selam vermelerinin ardından ortağıyla beraber adamların peşinden dışarı çıktı. Bir aile dramını daha izlemenin üzerinde bıraktığı ağırlıkla, okkalı bir küfür savurarak bir eşi homurdanan Güven'le ilerlemeye devam etti.

"Ben böyle dünyanın da düzenin de gelmişini geçmişini... Hasbin Allah, adamı zorla günaha sokuyorlar. Arkadaş, Amerikalılar Mars'ta koloni kuracaklarmış, başvursam beni de alırlar mı acaba?"

"200 bin dolar."

"Ne?"

"Bilet ücreti. Karşılayanlar aday olarak kabul ediliyor."

"Hadi ya! Anaaa, o zaman biz kafadan kaybettik. Kıçımızı yırtsak o parayı denkleyemeyiz."

"Daha on yıl süren var."

"Deme... 200 bin dolar! Belli mi olur Güven'im, önümüzde zaman varmış, belki bir yerden para falan çıkar."

"Varsa öyle bir şans, beni de kaydettir."

"Olur... Beraber gideriz kardeşim. Yalnız şimdiden söyleyeyim, asayiş içerikli hiç bir işte çalışmam. Kabzımal, hamal veya balıkçı, herhangi biri olabilir."

"Bana uyar."

"Balıkçı... Balıkçı olalım. Lan orada deniz var mıdır? Yoktu değil mi?"

"Yok."

"Sirktir! Şansa bak... Ey güzel Allah'ım, adamı hayatından bezdiriyorlar. Mars'a taşınmayı düşünüyoruz. Hani uçaktan atlıyor olsam paraşütümün ipini çekesim yok. Düşün artık her şeyden nasıl da bıkkınlık yaşıyorum. Aklı salim ve dürüst vatandaş başına bu boş özgüvenli, vasıfsız ve boktan heriflerden kaç tane düşüyor acaba? Sayıyla veriyorlar zaar. Hayır, kaçacak yer de yok. Mars işi de muhtemelen yatar, mecburen bu kifayetsiz tipleri çekmek zorunda kalırız."

"Oooofff..."

"Ooflama Güven, oflama, zaten içim sıkılıyor! Kaçamıyorsun arkadaş, kaçılmıyor, herifler her yerdeler. Bazıları o kızcağız gibi şanssız doğuyor, direk bodoslama göbeğine düşüyor. Ben üç beş saat tahammül edemezken, o hıyarla 22 yıl aynı evde yaşamış. Abisine bakışlarındaki acı resmen yüreğimi dağladı. Kim bilir bu ayının elinden ne travmalar yaşadı. Yazık..."

Geldiğinin aksine hızlı adımlarla yürüyen Mahmut'un bir an evvel uzaklaşmak istediğini düşünerek hak vermeden edemedi. Onca yapılan yanlışa rağmen, ebeveynlerinin hatası yüzünden kendisine biçilen rolü kusursuzca oynadığını kabul etmek zorunda kaldı. İçinde bir yerlere dokunduğuna emin olduğu tecrübe sayesinde, yaşananlardan ders aldığını duyma arzusuyla son sözü söylemek üzere peşine düştü. Arabanın yanına ulaşın herifin binmeden önce eve baktığını görünce, kaşlarını çatarak uyarısını gündeme getirdi.

"Sakın Asaf çıkmayacak mı diye sorma, Hafize teyzeden sonra bir de ben sıfatına tükürürüm."

"Tamam sormam! Cuma günkü nikahın ardından tamamen hayatlarından çıkacağım."

"İyi edersin!"

"O... Onu..."

"Ne hale getirdiğini görüp aydınlandın mı koçum. Söyle güzelce bir silkindin mi?"

"Ben..."

"Ne bekliyordun, 'Abicim.' diyerek boynuna sarılacağını mı? Seni affettiğini, helalleşeceğini mi duymak istiyordun? O kadar kolay mı zannediyorsun o iş, daha çok beklersin Mamut'um." derken adamın rahatsız olarak başını olumsuz anlamda sallamasıyla, baskını arttırıp vurgunun iyice yerine ulaşması için konuşmaya geri döndü.

Gül'e Ait  (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now