Gül'e Ait 12. Bölüm 4. kısım

56.1K 3.2K 183
                                    




"Tabii ki yanılmıyorsun Çınar, bende plan her daim mevcut. Bu arada söylemeden geçemeyeceğim. Kalbimi kırdın Asaf, hassas duygularımı incittin, beni bu kadar hafife almanı egoma hakaret olarak addediyorum."

"Hafife alacağım en son adamlardan birisin abi."

"Ha şunu bileydin. Eee, ne diye celalleniyorsun o zaman..."

"Durum ortada, kendin söyledin."

"Ooooluuuuum, önce bi dur da dinle. Haybeye hemen karamsarlığa kapılmak var mı? Baksana sen bana, benim ben Tahir. Ne şahsım ne de ortağım, zannımca kolay lokma değiliz. Öyle milletin ahını alanları huzurla yoluna devam etmelerine izin verecek adamlar hiç değiliz. Mahmut'muş Muzaffer'miş, vız gelir tırıs gider. Amerika'yı tekrardan keşfediyor tribine girmeye gerek yok. Malzeme ortada, Allah akıl vermiş ama kullanmaktan aciz primat beyinliler. Maksat kötü olmaksa orası kolay, şansa bak ki biz değiliz. Asıl olan kimse sıkıntı çekmeden, eş dost zarar görmeden işin içinden sıyrılmak. Kanunsuz adamlardan farkımız bu, yoksa şimdiye on defa sorun çözülmüştü. Çekersin silahı kuytu bir yerde, dan dan, sırayla sülalesini indiriverirsin yere. Faili meçhul diye tozlu dolap raflarında yerlerini alırlar. Sen sağ ben selamet, Gülizar kızımız da mutlu mesut bir hayat yaşamaya devam eder. Sonrası vicdan yarası, bir bakmışın toplumdan ayıklamaya çalıştığın katillerden biri olmuş çıkmışsın. O yüzden incelikle düşünüp hareket etmek gerek, eh o da bizde fazlasıyla var."

"Haklısın abi, ne yalan söyleyin Gülizar ilk bulduğumda aklıma gelmedi değil."

"Normal, yeter ki aklına geldiği yerde kalsın... Bu puştların ruhunu bilirim oğlum, düşünce yapıları üzerine hayat akademisinde mastır yaptım. İki şeye biat ederler, biri para diğeri de güç. Bükemedikleri elden çekinir, öperler. Yaratanın adını ağızlarından düşürmez, ona keza her bir haltı yerler. Sözde dini bütünler, yan cebime... Allah korkusu hak getire, ahlak zuhur etmiş. İşine geleni almış, gelmeyeni eğip bükmüş kendine göre şekil vermiş tipler. Şerefsizim kendini kapıp koy versen, adamı hayattan küstürür, ana rahmine dönme arzusu duyururlar. İnsanda önce vicdan olacak, iyiye ve güzele hizmet edecek." derken duraklayıp bakışlarını başıyla onay veren adamın gözlerine dikti. İfadesinden ve duyduklarından yola çıkarak, duygusal olarak bağlandığına kanaat getirdiği kızı merak etti. Mutlu olmasını istediği dostunu rahatlatma arzusu duyarak tekrar söze girdi. "Asaf, merak etme koçum, hakkıyla bu işin içinden de sıyrılacağız. Gönlünü ferah tut."

"Sağ ol abi. İnşallah... Aklında ne var?"

"Alternatif çözüm önerilerine geçmeden, öncelikle bu kadar acele etmemin sebebini anlatayım. Bizim bir numaralı Cucumis Satirus, küçüğü iki numaraya..."

"Haaa! Cucumns da ne?"

"Cucumis... Latince, kabakgiller familyasından, hıyar hıyar... Namı diğer Mahmut."

"Abi, gözünü seveyim düz anlat şunu!"

"İyi lan, size de iyilik yaranılmıyor. Mahmut hıyarı, aşirette görüşmesi için Muzaffer'i Çorum'a gönderdiğini söylemiştim. Dün akşam telefonla görüşmeleri sonucunda, toplanıp konuyu tartışmamız şart oldu. Anlaşılan Hüseyin Efendi boş durmamış, olayı provoke edip yanına olabildiğince destekçi toplamayı, özellikle aşiretinin ileri gelen büyük başlarını yanına çekmeyi başarmış. Mahmut'un kendisini dolandırdığını, verilen sözün yerine getirilmediğini ve bunun yanı sıra kırk bin lirasını da çarptığını anlatmış."

"Tahir abi, otuz değil miydi?"

"Orası öyle, evet... Anlaşılan bu heriflerin hepsi kinci ve uyanık."

Gül'e Ait  (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now