Gül'e Ait 12. Bölüm 1. kısım

60.6K 3.3K 138
                                    



"Tamam Gülizar... Merak etme her şey yolunda gidecek, hepsini çok beğeneceklerine eminim."

Telefonu diğer kulağına geçirirken gözü saate takılan genç adam, ikiye yaklaştığını fark edince hanımların gelmesine az kaldığını anlayıp konuyu uzatmaması gerektiğini kendisine hatırlattı. Her seferinde haber verse de artık kendi başına kararlar alıp Çağla'ya giden, gün içerisinde çekingenliğini attığı yeni dostlarıyla görüşen Gülizar'ın, utana sıkıla söylediklerini aklına geldi.

'Asaf, eee... Çağla beni çağırıyor ya hani, sonra Pınar'la Irmak da... Acaba diyorum, tabii senin için sorun değilse. Bak hayır dersen hiç alınmam, vallaha... Neden öyle bakıyorsun, eee neyse, ne diyordum. Haa, şimdi onlar sürekli beni davet ettikleri için ister istemez utanıyorum. Ben de düşündüm ki, eee, acaba çağırmamda bir sakınca var mı?' diye sorarken sevimli tavrı gözünün önünde canlanınca sırıttı. Kızaran yanakları, gözlerini kaçırırken dudağının ucunu ısıran dişleriyle ne kadar masum ve naif göründüğünü bir kere daha içinden geçirdi. Çok basit bir arzu da olsa teşvikte bulunmadan ilk defa kendisinden bir şey istemesinin büyük bir adım olduğunu kabul etti. Güven aşılayıcı bir konuşmanın ve rahatlaması için yaptığı yiyecek pazarlığının ardından, ağzı kulaklarına varan kızıyla hazır almasını reddettiği alışveriş listesini hazırlarken yaşadığı zevki düşündü.

İlk defa arkadaşlarını ağırlayacak olmanın heyecanı sesine yansıyan Gül'ünün, bütün sakinleştirme çabasına rağmen dünden beri panik halde koşuşturmasını düşününce sırıtması yüzünde büyüdü. İşi olduğu halde rahatlatma bahanesiyle üçüncü kez aramasındaki sebebin, aslında sesini duyma arzusundan kaynaklandığını bilerek iradesine hakim olamadığını kabul etmek zorunda kaldı. Yeni yetme delikanlılar gibi davrandığının ve engelleyemediği dürtülerinin esiri olduğunun bilincinde, başını sallayarak toparlanmaya çalıştı. Aynı anda duyduğu garip sesle kaşları çatılırken, farkında olmadan oturduğu yerde doğrulup endişeyle karşı tarafa bağırdı.

"O da ne? Gülizar iyi misin?"

"Haa! Tepsi mi?"

"Senin bir şey yok değil mi?"

"Tamam canım. Gülizar, alçın yeni çıktı kolunu zorlamanı istemiyorum."

"Peki... Sen yine de dikkat et."

Alçısı çıktığından beri mutfak işlerini yapmak için ısrar eden genç kızın, bu konuda çok yetenekli olduğu halde güven sıkıntısı çekmesine kıyamayıp, rahatlatma arzusu duymasını, aldığı her övgüyle çocuk gibi sevinmesindeki samimiyeti gülümseyerek karşıladı. Neyi nasıl yapacağını, hazırlıklarının uygunluğu konusunu bertaraf ederken, yeni bir şey deneyimlemesinde ki mutluluğu paylaşmasına hayret etti. Kendisiyle savaştığını, aldığı kararları uygulayamadığını bilerek, akışına kapıldığı yolun nereye varacağını öngörememenin huzursuzluğunu yaşadı.

"Kesinlikle mükemmeldi. Hele tatlıya bayıldım."

"Uyanık seni, demek tarifini lokantadan aldın! İyi yapmışsın."

"Gülizar, çok bile yaptın. İnan hepsi birbirinden güzel, lütfen rahat ol artık."

"Hayır. Başka bir şey hazırlamana gerek yok."

"Mercimek köftesi!.. Onu hangi ara becerdin?"

'Son konuşmamızın ardından.' demesi üzerine becerisini takdir ederken şaşkınlıkla, "Ciddi misin?" diye sordu. Okul yıllarından sevdiği bir dostunun evinde tanıştığı ve uzun zaman evvel yediği yiyeceğin, çağrıştırdığı hatıraları gülümseyerek andı.

Gül'e Ait  (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now