Gül'e Ait 17. Bölüm 3. kısım

62.3K 3.5K 248
                                    



Yaşadıkları duygusal anın ardından üzerini değiştirmeye gönderdiği genç kız hazırlanırken, ödemeyi yaparak yüklü miktardaki malzemeyi göndermeleri için adres bilgilerini vermeye girişti. İşini halletmesiyle eş zamanlı gelen Gülizar'a durumu açıklayarak yiyecek bölümünün bulunduğu üst kata yönlendirdi. Fıldır fıldır dönen gözleriyle etrafını izlemekten önüne bakmayı ihmal ettiğini anlayınca, sevimli haline sırıtarak iyice yanına yaklaştı.

"Allah'ım, ne kadar kalabalık Asaf, mahşer yeri gibi!"

"Öğlen saati, herkes yemeğe çıkmış."

"Çok ilginç!" 'Aaaa pizza resimleri!.. O pişmiş soğanlardan da var mıdır acaba?'

"Neyi güzelim?"

"Aslında tam olarak bilmiyorum, belki de gayet sıradandır! Kızlı erkekli ayrı ve karışık guruplar, çocuklu aileler, yaşlı çiftler..." 'Sarmaş dolaş aşıklar!' "Hepsini bir arada ve aynı ortamda görmek ilginç geldi."

"Hııımm, hiç bu açıdan düşünmemiştim! Sanırım haklısın, farklı yaştan ve cinsten insanlar için ortak bir yaşam alanı. Yine de açık alanı tercih ettiğimi söyleyebilirim ve daha az kalabalık olan bir yeri... Gel güzelim, buradan."

"Tamam..." 'Tüh ya, o tarafa gitmiyor. Abartma Gülizar, alt tarafı pizza... İyi de hiç yemedim ki, neye benzediğini bile bilmiyorum. Amaaan boş ver, belki bir daha getirirse o zaman söylerim.'

Duvar niyetine çiçek tarhlarıyla ortak salondan ayrılan lokantaya girdikten sonra nispeten sakin olan alanda, ön cepheyi boydan boya gören pencere önündeki masaya götüren kocasıyla ilerledi. Oturması için sandalyeyi çekerken merakla etrafını izlemeye koyuldu.

"Burası nasıl?"

"Harika!"

"Sormadım ama içerde oturmak ister miydin Gülizar? Ne? Neden güldün?"

"Çok hoşsun! Daha önce böyle bir yere hiç gelmedim, o yüzden söylediğin komik geldi."

"Evden ayrılmadan evvel yemek firmasında çalıştığını düşününce, lokanta kısmında yemişsindir diye tahmin ettim!"

"Orası fabrikaydı Asaf, büyük şirketlerle tabldot usulü çalışıyordu."

"Anladım canım!.. Daha önce dışarıda hiç yemedin mi?"

"Yedim... Muzaffer abim, annemle beni alışverişe götürdüğünde tavuk dürüm alırdı. Ha, kuru fasulyeyle pilav, bir keresinde de balık ekmek yedirdi. Bak işte o güzeldi Asaf, çok beğenmiştim."

"Yaa!" Komik gelmesinin sebebini tam manasıyla anlayınca, içinden öküzlüğüne küfrederek gülümsemeye, "Balık ekmeği ben de severim, arada sahile gider yeriz. Canın istediğin zaman söylemen yeterli Gül'üm." derken bozulduğunu saklamaya çalıştı.

"Teşekkür ederim. Asaf..."

"Efendim canım."

"Acaba burada şey var mıdır? Şey..." 'Zıkkımın kökü... Dilini eşek arısı soksun Gülizar, bok ye! Arsızlığın alemi var mıydı, çenenin ayarı yok. Şimdi görgüsüz olduğumu düşünecek. Salak şey, kahretsin! Düşün, düşün...' "Su... Evet, su var mıdır? Çok yürüyünce, öyle bir hararet bastı da o yüzden..."

"Yemezler Gül Hanım..."

"Efendim!"

"Şu an yaptığın şeyin askeri tabirine hedef şaşırtma denir, esas konuyu alayım. Canın ne istedi güzelim, hadi lütfen söyle."

Gül'e Ait  (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now