Odadan içeriye girmeleriyle yan yana dizdiği afacanlara gerekli uyarıları yapan genç adam, geldiği günden beri kendisine sabah sporunda eşlik eden oğlunu asistanı ilan ederek bulunduğu yerde koşmaya başladı. Zevk almaları için anlayacakları dilden eğlenceye dönüştürdüğü aktiviteye müzik de katarken, gözleri şahin gibi üzerlerinde yer hareketlerine geçiş yaptı. Şınav çekerken sırayla sırtına bindirdiği çocukların en çok bu kısmı sevdiklerini düşündüğü sırada, her zamanki gibi hareketli yeğeninin köşede duran dambılların yanına yöneldiğini görünce, otoriter bir sesle devreye girdi.
"Nehir, hemen buraya gel. Ağırlıklara dokunmak yok, ayağına düşebilir."
"Melak ettii amca!"
"Biliyorum ama tehlikeli... Sonra gösteririm güzelim, tamam mı?"
"Yaa, peki! Sıla bana geedi mi?"
"Geldi, atla bakalım sırtıma."
"Meenn!.."
"Hayıl. Sen yaptın bi kele, sıla bende Bulak."
"Hiiişşştt. O daha bebek, anlamaz. Hem sen ablasın Nehir, kavga etmek yok konuşarak anlatacaksın. BuIak... Amaaan! Burak, bekle amcam. Hadi bakalım sayıyoruz gençler, 1, 2, 3, 4..."
"Bil, ki, uüç, döt..."
"Evet döt, aferin len..." Sırtından Nehir'i indirdikten sonra sırıtarak yanına dönerken, "Burak, saymayı kim öğretti oğlum?" diye cevap vermeden önce parmağıyla işaret eden çocuğa baktı. Konuşmalarına bayıldığı için mütemadiyen soru yönelttiği ufaklıkların, son dönemde favorisi olan en minik modelinin performansını beklemeye başladı.
"Yaaızz aabii. Bil, ki, uüç, döt, kii, uüç, bees..."
"Vaayy Yağız abi ha... Babasının oğlu diye boşuna söylemiyorum. Küçük abi, gel bakalım buraya."
"Amca, ben mi?"
"Evet amcam."
Daha çok küçük olmalarına rağmen hepsinin farklı karakterleri olduğunu düşünürken, Kerem'le çok iyi anlaşan yeğenini kucaklayarak bir sonraki hedefine yöneldi. Yağız'ı yere bıraktıktan sonra heveslenmeleri için kendisiyle beraber hareketleri tekrarlayan oğlunu barfiks aletine çıkarıp, yardımsız beş defa çekmesini gururla izlemeye koyuldu.
"Aferin babacım, bedenini zorlama bu kadar yeter. Evet, ilk kim yapmak istiyor."
"Meenn."
"Aafas amca, been istiyolum."
"Babaa, all."
"Panik yok, herkes sırayla yapacak. Önce küçükler. Burak, gel amcam."
"Ama biz Yağız'la ikissiis! Hankimis önce olcas?"
"La havle! Bak bu çok mühim bir konu Nehir, dert etme fıstığım çözüm yolu buluruz."
Üzerine atılan Burak'ı poposundan desteklerken, sırayla minik bedenlerini yukarıya çekmelerine yardımcı olmaya başladı. Nehir Hanımı memnun edecek orta yol bulduktan sonra barfikse en son kendisi geçerek misafirlerinin paçalarına yapışmasını bekledi. Üzerinden sallanan veletlerle dikkatle hareketi tekrarlayıp, susmayan yaygaranın arasında iyice oyuna dönen spor aktivitesini terlemelerine müsaade etmeden sürdürdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gül'e Ait (TAMAMLANDI)
RomanceDuygularını rafa kaldırmayı hayat biçimi olarak seçen genç adam, sevmenin ne demek olduğunu bilse de sorumluluğunu almak istemez. Kendisi için biçtiği gelecek yalnızlık üzerine kuruluyken, hele kendi şeytanlarıyla savaş verirken hiç istemez. Tabi m...