Gül'e Ait (TAMAMLANDI)

Gül'e Ait 7. Bölüm 1. kısım

Bebeklerini besleyip uyutmasının ardından sabah kahvesi bahanesiyle Çağla'ya gitmek için hazırlanan genç kadın, Irmak'la beraber bahçeye çıkarak mis gibi havayı içine çekti. Arkadaşının evine yönelmeleriyle peşlerinden gelen korumaya göz atıp pişkince sırıtarak yanına döndü.

"Balık ağa takıldı. Yazık garibim, bu sefer ki... Bunun adı neydi kız?"

"Emin değilim, galiba Numan'dı."

"Haa... Evet evet, Numan. Yeni kurbanım."

"Manyaksın kızım sen!"

"Biliyorum, çok zevkli... Bir süre önce büyük bir keşif yapmış bulunuyorum, insanlar senin hafif kaçık olduğunu düşününce yaptığın hiçbir şeye şaşırmıyorlar. Bence dünyanın en özgür insanları birkaç tahtası eksik olanlar. Millet deli diye gülüp geçiyor onlar karışanı görüşeni olmadan hayatlarını yaşıyorlar."

"Yok ya sen hakikatten kırıksın, tövbe tövbe... Allah akıl fikir versin, alay etmeye utanmıyor musun?"

"Estağfurullah... Saçmalama be kimseyle alay ettiğim yok. Hele ki beeennn... O insanları delirten de çevresinde akıllı geçinenlerin yaşattıkları... Akıl sağlığının ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyorum, kimse için dilemem. Buradaki vurgu başka, etme bulma dünyası, sonuçta kendisini o hale getirenlerden böylece intikamlarını alıyorlar. Boş ver onu şimdi, miden nasıl?"

"Çok şükür şu an iyi, Allah'tan bir şeyler atıştırınca yatışıyor. İşin kötü yanı bu gidişle sana söylerken ben fil gibi olacağım."

"Eeeh... Alma mazlumun alnını çıkar aheste aheste."

"lıııyyy... Söylemesen şaşardım."

"Herhalde yani, bana yaptıklarını henüz unutmadım Irmak Hanım, bunlar iyi günlerin kıymetini bil. Şimdi ızdırabın var diye sesimi çıkartmıyorum, kısmetse ilerleyen günlerde geçmiş yaşanmışlıklarımın acısını çıkaracağım."

"Hadi oradan! İyi ki yapmışım, çocuk doğuracağım diye az daha geberiyordun. Seni dizginlemeseydik kim bilir halin nice olurdu."

"Hiç de bikere..."

"Ya sen ne dengesiz karısın!.. Bir seferde haklı olduğumuzu kabul etsen günaha mı girersin."

"Sensin dengesiz, amma abarttınız ha alt tarafı bir iki kere tansiyonum çıktı."

Bir taraftan atışmaya devam ederken çevresini zevkle izleyen genç kadın, aylardır bu bahçede yaşadığı halde bakmaya doyamadığı doğasını, mis gibi havasını içine çekerek şansına şükretti. Makul aralıklarla konumlandırılmış villa tarzı evlerin bulunduğu açıklığa gelince, peşlerindeki adama çaktırmamaya çalışarak abisinin evini süzerken kendilerini kapıda karşılayan Çağla'ya sarılıp yanaklarından öptü. Irmak'la kucaklaşmasının ardından işaretle içeri girmelerini belirten kadına her geldiklerinde olduğu gibi sormadan mutfağa yöneldi. Elinde kek bulunan poşetini bankoya bıraktıktan sonra masanın etrafındaki sandalyelerden birisine yerleşerek bakışlarını yakalamaya odaklandı.

Sabırsız doğasıyla yüzünün kendisine dönük olmasını yeterli gören genç kadın, "Ööööffff... Hadi ama ya." diye söylenirken oturmalarını beklemeden ellerini devreye sokup konuya girdi. "Herhangi bir hareket var mı Çağla?"

"Ben de ne zaman soracaksın diye merakla bekliyordum."

"Ne? Çağla, açtırma ağzımı..."