Gül'e Ait 10. Bölüm 6. kısım

56.4K 3.6K 481
                                    




Evine beş dakikalık mesafedeki büyük alışveriş merkezine giden genç adam, arabasını park alanına bıraktıktan sonra oyalanmadan mağaradan içeriye girdi. Saatin dokuza yaklaşmasından dolayı tek tük insanın bulunduğu mekanda, nereye bakması gerektiğini bilemeyerek eline aldığı sepetle rafların arasında hızlıca dolanmaya başladı.

"Nerede bu ya! Birisine mi sorsam acaba? Ne diyeceksin, pet arıyorum mu, yok ya kendim bulurum!" diye söylenirken arka cebinde duran telefonunun titreşmesiyle eline alarak kimin aradığına baktı. "Faruk... Hayır olsun!"

"Abim, buyur!"

"Evet Faruk, bendim!"

"Hayır abicim, problem yok. Bir şey almak için çıktım."

"Ne mi? Eee... Pasta."

"Evet... Canım pasta istedi."

"Ne var bunda, isteyemez mi?"

"Saati mi var arkadaş, öyle aklıma geldi işte."

"Evet. Dışarıya çıkamayacağına göre doğal olarak evde."

"Kim olacak Faruk, tabii ki yalnız!"

"Alıştı artık, korkmaz. Çağla'ya söyle merak etmesin."

Akşamın bir vakti pasta alma bahanesiyle çıkmasına şaşıran, haklı olarak merak eden dostuna laf yetiştirirken, neden elemanlardan birisine aldırmadığını sorgulaması üzerine, "Oğlum onu ben de biliyorum!" diye geçiştirerek mantıklı bir açıklama bulmaya odaklandı.

"Hey Allah'ım, bu sefer de kendim alayım dedim. İki saat tarif etmek işime gelmedi diyelim, ne isteyeceğimi bilemezler."

"Uzatma kardeşim, alt tarafı pasta almaya çıktım. Hayati bir mesele değil."

"Faruk, işim var abicim. Endişelenmeni anlıyorum, merak etme bir sıkıntı yok. Birazdan döneceğim."

"Tamam, sağ ol. Çıkarken Gülizar'a söyledim, sorun olacağını zannetmiyorum."

"Yok abim, kimsenin gitmesine gerek yok. On beş dakikaya oradayım."

"Ha Faruk, şeyin nerede..."

Telefonu ağzından uzaklaştırırken, "Has siktir!" diye homurdanan genç adam, az daha sormak üzereyken susarak, "Yok bir şey Faruk, hadi abim görüşürüz." diye sözünü bitirmesine müsaade etmeden, telefonu kapatıp söylenerek dolanmaya devam etti.

"Ulan ağzımdan kadın peti nerede bulunur diye kaçırıyordum! Artık sittin sene alaylarından kurtulamazdım. Hay sıçayım böyle işin içine! Nerede lan bu? Bakliyatı geç, deterjan reyonu da olmaz, kozmetik, içecek... Bisküviyi de... Haa, çikolata burada olmalı... Komik kız, alt tarafı çikolata istediğini söyletene kadar akla karayı seçiyorum. Almaz mıyım güzelime, benim hıyarlığım, hiç aklıma gelmedi."

Bir süre inceledikten sonra en kalitelisi olduğuna kanaat getirdiği bir kaç çeşitten üçer beşer sepete atıp, oyalanmadan tekrar yola koyuldu. Reyonlar arasında mekik dokurken neye benzediğinden bile bihaber olduğunu ürünü bulamadıkça sinirle söylemlerine geri döndü.

"Siktir, bakmadığım yer kalmadı. İnsan bir tabela falan asar. Kadın pedi!.. Yok lan vazgeçtim, herifler haklı, böylesi daha doğru."

Kolundaki saate gözü kayınca beş dakika daha kaybettiğini, dolap beygiri gibi reyon aralarında dolanırken bu işi kotaramayacağını anlayıp canı sıkıldı. Mecburen birisine sormak zorunda olduğuna kanaat getirince, uygun bir kurban arayışına girişti.

Gül'e Ait  (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now