Gül'e Ait 11. Bölüm 2. kısım

61.8K 3.3K 167
                                    




Çağla'nın gülen yüzünü görmesiyle kapı sonuna kadar açan genç kız, "Hoş geldin." derken içtenlikle sarılan arkadaşına aynı şekilde karşılık vererek konuşabilmesi için geri çekildi. Kolundan dolayı uygulayamasa da Asaf'ın boş vakitlerinde öğrettiği, günlük yaşamda en sık kullanılan kelimelerden oluşan işaret dilini anlamanın gururuyla bakışlarını ellerine çevirdi.

'Hoş bulduk canım. Nasılsın?'

"Sağ ol Çağla, iyiyim. Görüşmeyeli sen nasılsın?"

'Dün görüştük ama iyiyim.'

"Eee... İlk dediğini anlamadım!"

'Boş ver. Hadi gidelim.'

"Çağla..."

'Yine ne oldu?'

"Hııı!"

'Ne var? Anladın mı?'

"Ha evet... Şey... Üzerimdeki kıyafet uygun mu?"

'Çok güzel!'

"Ah sağ ol."

'Harika görünüyorsun bebeğim. Biraz rahatlar mısın artık, bak ben de bir pantolonla tişört giydim.'

"Şey özür dilerim ben tam olarak..." 'Harika, pantolon, tişört, giysi dedi. Galiba uygun demeye çalışıyor!'

'Yine anlamadın... Gülizar, boş ver. Üstündekiler güzel. Hadi yürü.'

"Tamam. Dur ayakkabımı giyeyim." 'Dışarı çıkıyorum! Arkadaşımla gezmeye gidiyorum, hem de kimseden izin almadan. Allah'ım, çok garip!'

Kapıyı çekmesinin ardından spor botlarını ayağına geçirip arkadaşının yanına giderken, içinde birçok duygunun harekete geçtiğini saklamaya, her gün yaptığı bir şeymiş gibi normal görünmeye çalıştı. Heyecan, kabul görme arzusu, mutluluk, ellerinin titremesine sebep olan adrenalin yüzünden bedeninin enerjiyle dolduğunu hissetti. Evde yalnız kaldığı ender zamanlarda hayalini kurduğu, kuşlar gibi özgür, rüzgar gibi başına buyruk hareket edebilmenin, endişe duymadan sokağa çıkabilmenin hazzını duydu. İçinden taşan bağırma arzusunu, atlayıp zıplayarak oynama isteğini baskılarken, kendisi bile delirdiği düşüncesini Çağla'ya tasdikletmeye çekindi. Hala biraz ürküyor olsa da duvarların arkasında güvende olduğunu bilmenin huzuruyla, arkadaşının yanında yürümeye koyuldu. Araç yolundan ilerlemeye devam ederken, koluna fiske atan genç kadının bir şey anlatmaya çalıştığını anlayarak bakışlarını çevirdi.

'Gül, gel buradan.'

"Haa! Nereye?"

'Kestirme yoldan gideceğiz. Bu bizim, gizli ulaşım güzergahımız.'

"Efendim!" 'Yol ve gideceğiz dedi galiba... Aaa Asaf'la daha önce geçtiğimiz patikayı işaret ediyor. Ama kimse bilmiyor demişti.'

'Hey Allah'ım, şu dili bir an evvel öğrensen iyi olacak. Nasıl anlatmalı!..'

"Haa!"

'Gül... Bu yol...' diye söze başlarken, eliyle göstererek genel olarak halkın bildiği işaretleri kullanmaya özen gösterdi. 'Ben, sen gideceğiz. Biz, hep burayı kullanırız. Erkekler bilmiyor.'

"Ha şimdi anladım. Tamam!" 'Erkekler bilmiyor mu? Burada herkes birbirinden habersiz galiba! Ne yolmuş arkadaş, şimdi söylesem Asaf'a ihanet etmiş mi olurum acaba? Aman boş ver, varsın birbirlerinden habersiz olsunlar.'

Gül'e Ait  (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now