Sonuçtan memnun olan genç kadın, parmaklarını bedeniyle elbisenin arasına sokup zorlanarak fermuarı kapatmaya uğraşan Irmak'a göz kırpmayı da ihmal etmedi. En son üstteki kopçayı yerine takmasıyla geri çekilerek eserini inceledi. Mutlu olmasını çok istediği Gülizar'ın, abisi için olabilecek en iyi seçim olduğunu düşünürken, "Hayatım, rüya gibi oldun. Maşallah, çok güzelsin." diyerek duygularını her iki dilde söze döktü.
"Teşekkür ederim Pınar, hepinize çok teşekkür ederim. Ben..."
"Hoopp... Sakın ağlayayım deme Gülizar, zaman yok. Çağla, şuna bir şey söyle."
"Gülizar lütfen, o kadar uğraştım makyajın bozulursa çok kızarım."
İki aylık süreçte tam manasıyla konuşamasa da söylediklerini anlamaya başlayan genç kız, "Pe... Peki Çağla, söz veriyorum. Seni, sizi seviyorum." diyerek duygularını elleriyle ifade ederken, en son dostundan öğrendiği gibi sözlerini usulca yüzünü okşayarak bitirdi.
"Biz de seni çok seviyoruz. Merak etme her şey yoluna girecek Gül'üm."
"İnşallah!" 'Asaf'ım benim olsa, beni istese başka hiç bir şey istemem. Keşke... Keşke benim onu sevdiğim gibi o da beni...'
"Gülizar."
"Ha! Efendim Pınar."
"Hadi bakalım, önce aynada kendini bir gör sonra çıkalım. Abim şimdiye gelmiştir."
"Olur." 'Asaf! Asaf'ım içeride... Müstakbel kocam, hayallerimin erkeği!'
Hazırlıkların başından itibaren kendisini görmesine müsaade etmeyen kadınların yönlendirmesiyle, gardırobun kapısını kaplayan boy aynasının önüne geçince, karşısındaki aksine ağzı açık baka kaldı. Beyaz bir kuğuyu andıran, incecik beline vurgulayarak kat kat yerlere kadar uzanan beyaz gelinliğe bakarken, şimdiye kadar hiç böyle güzel bir elbise görmediğini düşündü. Varlık durumuna göre konu komşunun üzerine oturmayan solmuş gelinliğini ya da olabilecek en uygun fiyata, yerine göre ikinci el, ender olarak mağazadan alınanlara kıyasla esamesinin bile okunamayacağına kanaat getirdi. Gözlerini zorlukla elbiseden alıp yüzüne çevirirken, tanımakta zorlandığı kişinin Gülizar olduğunu kendisine hatırlatmak zorunda kaldı.
"Aaahh!" 'Allah'ım, bu ben miyim? Gülizar! Benim, galiba benim! Bir kıyafetle makyaj, insanı bu kadar değiştirebilir mi?'
"Gördün mü, çok güzel olduğunu söylemiştim."
"Pınar, ben!.." 'Saatlerdir benim için uğraşıyorsunuz! Siz nasıl güzel insanlarsınız, ne kadar iyisiniz.'
"İşte bu sahne fotoğraflanmalı. Sakın ağlama kız, vallaha canına okurum sonra söylemedi deme."
"Peki, ağlamam!" 'Tut kendini Gülizar, bugün ağlamak yok. Asaf görünce ne düşünecek acaba? İnşallah beğenir.' Düşünceleri arasında git geller yaşarken, Irmak'ın sabırsız sesini duyunca bakışlarını zorlukla çevirerek genç kadına döndü.
"Acele et Pınar. Çağla, Faruk abiye fotoğraf işini tembih ettin mi?"
"Denedim, daha uygun bir cevap olur. Merak etme Irmak, bizden önce düşünüp hepsini ayarlamış."
"Harika... Çok şanslısın, keşke bizde gidebilseydik."
"Üzgünüm Irmak, başta Faruk'a kızdım ama gerekçelerini anlatınca hak vermek zorunda kaldım. Ondan önce sizin riske girmenize ben müsaade etmem."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gül'e Ait (TAMAMLANDI)
RomanceDuygularını rafa kaldırmayı hayat biçimi olarak seçen genç adam, sevmenin ne demek olduğunu bilse de sorumluluğunu almak istemez. Kendisi için biçtiği gelecek yalnızlık üzerine kuruluyken, hele kendi şeytanlarıyla savaş verirken hiç istemez. Tabi m...