Gül'e Ait 8. Bölüm 3. kısım

67.4K 3.6K 285
                                    



Gül'e Ait 8. Bölüm 2. kısım

Bardağındaki son yudum çayını içen genç adam, tabağına bırakırken Gülizar'ın masayı toplamaya başlaması üzerine, yerinden kalkıp yardım etmeye girişti. Müsaade etmediği takdirde huzursuz olduğunu gözlemlediği genç kızın, kontrolü altında iş yapmasının daha hayırlı olduğuna karar vererek, bir süredir beraber çalışmaya alıştığını düşündü. Kolunun izin verdiği ölçüde malzemeleri bankoya taşımaya devam ederken, çeşmeye uzanması üzerine müdahale etmesinin zamanı geldiğine kanaat getirdi.

"Elini ıslatma... Sen makineye yerleştir, ben çalkalarım."

"Tamam."

Beraber uyumlu bir şekilde çalıştıkça açılan, kendisine karşı çekingen tavrını günbegün atan, hizmet almaya, hele ki bir erkek tarafından yardım edilmesine alışmamış doğasının rahatladığını düşündü. Kişiliğine hayranlık duymakla birlikte, bıraksa sınırlarını zorlayacak yapısına hoşgörü göstermeden, bir kadınla erkeğin ortak paylaşımlarındaki adaleti görmesini, hayatını bu doğrultuda yönlendirmesini umut etti. Garip bir içgüdüyle, yeri geldiğinde haklarını savunmasını, dişini göstermesini istediği genç kızın, ayakları üzerinde dimdik, sağlam durabilmesi için gerektiğinde kararlı davranmasıyla sağlayabileceğine kanaat getirdi.

"Bu kaseleri alta koysam olur mu Asaf?"

"Hayır. Aralıkları çok geniş, durmuyor. Ya zemine düşüyor ya da su pervanesine takılıyor. Aşağıya sadece tabak ve tencereleri sıralıyorum."

"Anladım. Bu alet mucize gibi... Tabii çamaşır makinesinden sonra... Yedi kişilik bir ailenin, çamaşırını yıkamanın ne demek olduğunu tahmin dahi edemezsin. Hele yemek fabrikasında ilk çalışmaya başladığım dönemde o kadar çok bulaşık yıkadın ki ellerimin evrim geçirip parmak aralarımda perdeler oluşacağından korkmaya başlamıştım."

"O kadar kötü müydü?"

"Kabus gibiydi. Hoş evden iyi kötü alışkındım ama kıyas dahi kabul etmezdi."

"Yine de çalışmayı tercih ettin."

"Evet... Sıkıcı da olsa beden yorgunluğu gelip geçer, yeter ki bulunduğun ortamda huzurun olsun. Asıl zor olan zihin yorgunluğu... O yüzden her halükarda tercih ederdim. Sürekli yeni bilgiler öğrenmeye aç bir doğan varsa, aynı işlemi tekrarlayıp durmak işkence gibi bir şey."

"Hıııı... Kulağa hiç hoş gelmiyor!"

"Kesinlikle değil. İnsan mecbur kalınca her işi yapıyor, burada önemli olan sevmek."

"Haklısın. Bilgisayar konusundaki yeteneğine şahit olduktan sonra inanırım. Şirketin idari işlerine geçmen isabet olmuş."

"Ooofff hem de nasıl, yoksa körelip giderdim. Boş bulduğum her dakikayı donanım sitelerine girip alanımda ilgili kendimi geliştirmeye adadım. Gelecekte çalışabileceğim iş imkanlarını araştırdım."

"Akıllıca..." derken içinden, 'Akıllı kızım benim.' diye ekleyen genç adam, makineyi kapatan Gülizar'ın hevesle duvara uzandığını görünce, sırıtarak bankoya sıraladığı yiyecekleri dolaba kaldırmaya başladı. Teknoloji delisi kızının eline aldığı şarjlı el süpürgesiyle masanın etrafındaki kırıntıları temizlerken, yeni oyuncağıyla oynayan çocuklara benzediğini düşünerek gülümsemesi yüzünde genişledi. İşini halletmesinin ardından çekmeceden poşet alarak, hala süpürmeye devam eden Gülizar'ın hevesinin geçmesini beklemeye başladı.

"Yeter Gülizar, tertemiz oldu."

"Yaaa! Eee... Tamam. O zaman bunu yerine koyayım. Şey, Asaf."

Gül'e Ait  (TAMAMLANDI)जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें