1.Bölüm -6.Sınıf-

15.8K 487 487
                                    

Perdenin arasından gözüme vuran sabahın ilk ışıklarıyla uyanmak zorunda kaldım. Ginny'i ellerimle boğacağım, bir türlü perdeleri kapatamıyor. Sinirimi bastırıp ayıcıklı panduflarımı ayağıma geçirdim ve banyoya girdim. Kovuğa geleli iki hafta oldu. Erkenden gelmek hep iyi oluyor, böylece Diagon Yolundan alacaklarımı arkadaşlarımla gezerek almış oluyorum. Bu gün 1 Eylül ve beni 6. sınıfa başlamanın heyecanı çoktan sardı. Banyodan çıkıp Ginny ile paylaştığım odamıza geri döndüm. Perdenin intikamını alma vakti. Komidine yaklaşıp üzerindeki su dolu  bardağı alıp yüzüne boşalttım.

''Ah lanet olsun!'' Islak kirpiklerini kırpıştırarak gözlerini açtı ve elimdeki boş bardakla bana baktı. Kaşlarını çatmış bana 'sen bittin' bakışı attı. Sinirlenince aynı Bayan Weasley' e benziyor. ''Seni geberteceğim Hermione! Kaçma!'' Ben kaçarken arkamdan hala bağırıyordu. Bu fırsatla Harry ve Ron'u uyandırmak için onların odasına kaçtım. Harry çoktan uyanıp üstünü giyinmiş bavulunu kapatıyordu. ''Ginny neden bağırıyor Herm?'' Ona muzipçe sırıttım. ''Azıcık ıslanmış olabilir.'' Bu sefer o da sırıttı. Yatağında yatan Ron'u görünce daha da sırıttım ve Harry'e 'bak şimdi' bakışımı atıp Ron'un karyolasına yaklaştım.

''Ronald bütün tatlılar bitti, sana hiç kalmamış!'' Yataktan öyle bir kalktı ki kafasını tavana vurabilirdi. Harry ve  ben onun bu haline gülerken o durumu anlamış ''Sakın tatlılarımla bana şaka yapma Herm!''diye bana çıkışıyordu. Kendimi zorlayarak sustum ve ikisine dönerek ''Hazırlanın ve aşağıya kahvaltıya inin, geç kalmak istemiyorsanız tabii.'' deyip Bayan Weasley'e sofrayı kurması için yardım etmeye başladım.  

Kahvaltıdan sonra herkes bavullarını Bay Weasley'nin Ford Angela'sının bagajına yerleştirdi ve Kings Croos İstasyonu'na geldik

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kahvaltıdan sonra herkes bavullarını Bay Weasley'nin Ford Angela'sının bagajına yerleştirdi ve Kings Croos İstasyonu'na geldik. Herkes sırayla bavullarını ileri sürüp duvarda kayboldu. En sona ben ve Ron kalmıştık. Birlikte koşup trenin önünde durduk. Bu hissi hep çok sevdim. Her seferinde trene bakıp  ne kadar şanslı olduğumu düşünüp Merlin'e teşekkür ediyorum. Bu sene daha güzel geçecekmiş gibi bir his var içimde. En büyük nedeni de alınacaklar listesiyle gelen bina başkanı rozetim. Bina başkanı olduğumu öğrenen Bayan Weasley akşam yemeğinde benim için pasta yapmıştı ve birlikte kutlamıştık. Fred ve George kulağım 'Eğer Percy gibi bir başkan olursan odana tezek bombası bırakacağız.' demişlerdi. O an gözümün önüne  gelince sırıtmama engel olamadım.

Sırtımda birinin delici bakışlarını hissedince kendime geldim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Sırtımda birinin delici bakışlarını hissedince kendime geldim. Arkamı döndüğümde içimi üşüten gri bir çift gözle gözlerim çarpıştı. Onu fark ettiğimi gören Draco Malfoy yüzünü ekşiterek önüne döndü. Nesi var bu  asil (!) safkanın? Onu boş verip önüme döndüm ve bizimkilerin bir kompartıman bulduğunu umut ederek trene bindim.

*Draco'nun Ağızından*

Sabah annemin bana seslenen sesi ile zorla uyandırıldım. Yeşil-gri yorganımı bir hışım üstümden iterek banyoya girip duş aldım. Odama dönüp hala sabah mahmurluğu üzerimde bir şekilde kıyafetlerimi giyip aşağı kahvaltı masasına geçtim. Babamda sofraya oturunca her zaman ki soğuklukla sessizce kahvaltımıza başladık. Babam boğazını temizleyip bana döndü, '' Draco tebrik ederim, bina başkanı olmuşsun. Umarım bu rütbeni en iyi şekilde kullanırsın.'' deyip tabağına geri döndü. Ne baba ama, rütbeymiş. Rütbe kimin umurunda, bir sabahta halimi hatırımı sorsana. Derslerimin getirdiği başarı sayesinde bina başkanı olmuşken o sanki Malfoy olduğum için kazanılmış bir başarı olarak görüyor. Yine de bu düşüncelerimi dile getirecek cesaretim olmadığı için tebriğini kabul edip kafamı tabağıma geri çevirdim. Ev cini bavulumla aşağı inince annemle birbirimize sarıldık ve babamla mesafeli bir şekilde el sıkıştıktan sonra Kings Cross İstasyonu'na cisimlendim.

Duvardan geçtikten sonra bir kenara geçip Crabble, Goyle , Nott ve Zabini' yi gözlerimle aramaya başladım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Duvardan geçtikten sonra bir kenara geçip Crabble, Goyle , Nott ve Zabini' yi gözlerimle aramaya başladım. O sırada trenin önünde dikilmiş kabarık saçlı bulanığı gördüm. Trene hayatının aşkıymış gibi sırıtarak bakıyordu. Bir anda arkasını döndü ve çikolata gözlerini gözlerime dikti. Daha fazla ona bakmak istemediğim için yüzümü buruşturup önüme döndüm. Bavulumu yanımda sürükleyerek bizimkilerin oturduğu kompartımanı bulup kendimi koltuğa attım. O kadar hararetli bir şekilde konuşuyorlardı ki geldiğimi koltuğa oturduğumda çıkan sesten anlamışlardı.

Hepsi birden bana dönünce 'ne var' dercesine yüzlerine baktım. Hala cevap vermemişlerdi. Crabble, Goyle ve Nott birbirlerine bakış atarlarken Zabini bana dönüp konuşmaya başlamıştı:'' Bu seneki Gryffindor bina başkanı hakkında bilgin var mı?'' dedi. Bu kadar hararetli bir şekilde bunumu konuşuyorlardı yani. Onlara dönüp, ''Kimin umurunda, ayak bağı olmasın yeter.'' dediğimde hala bana tip tip bakıyorlardı. Artık sinirlenmeye başlıyordum. ''Salazar adına biriniz söyleyin artık!'' diye bağırdım. Zabini kendini bana çevirdi ve konuşmaya başladı,''Granger.''



*Umarım hepiniz ilk bölümü seversiniz.

Bir yanlışım olduysa şimdiden özür dilerim.

İlk bir kaç bölüm hikayenin tanıtımı gibi olacak bu yüzden kısa olmasına takılmayın.

Yorum ve beğenilerinizi eksik etmeyin.

Özellikle yorumlarınızı ve önerilerinizi sabırsızlıkla bekliyorum.*


Hogwarts Aşıkları (Dramione Ransy Hinny Nuna)Where stories live. Discover now