36.Bölüm- "Acil Durum Kaba Çocuk."

3.2K 139 241
                                    

Ron'un Ağızından

Harry ve Draco gideli ne kadar olduğunu bilmiyorum ama sanırım bir gündür İhtiyaç Odası'ndaydım. Pansy ile olan kavgayı ve bana tokat atmasını bir türlü unutamıyordum. Ben suçsuzdum! Onu aldatmadım ya da kıza karşılık vermedim! Ve buna rağmen bana tokat attı. O sahne ne zaman aklıma gelse, ki hiç aklımdan çıkmıyor, kendimi berbat hissediyorum. Bir yandan da kendimi çok üzgün hissediyorum. Onu üzmek istemiyorum. Bilinçli ya da bilinçsiz onu üzmeyi hiç istememiştim ve başımıza gelene bak. Ben okul bitince onunla evlenmek isterken şimdi berbat bir kavga edip ayrılmıştık. Ayrılmış mıydık? Yoksa kısa bir ara mı verdik? Godric aşkına, düşündükçe beynim çatlıyor. 


Ben bu sorularla kafayı yerken odanın kapısının açılmasıyla kendime geldim. Çalışma grubundan bir kaç kişi odaya girdiğinde gerçekten 24 saattir burada olduğum kesinleşmiş oldu. Islak gözlerimi kolumun tersiyle silip yataktan kalktım ve yatağı ortadan kaldırıp bir koltuk düşledim. Önümde beliren tek kişilik koltuğa oturup herkesin gelmesini beklemeye başladım. Kısa bir süre sonra herkes gelmişti. Kapı tekrar açılınca o tarafa bakmamaya çalıştım. Çünkü gelenlerin bizimkiler ve O olduğunu biliyordum. Birinin önümde durduğunu fark edince kafamı kaldırıp baktım. Herm koltuğun yanına diz çöküp bana sarılınca bende ona sarıldım. "Üzgünüm Ronald." "Bende." dediğimde benden ayrıldı ve yüzüme bakmaya başladı. "Onu bir dinle..." dediğinde elimi havaya kaldırıp cümlesini kestim. "Konuşmak istemiyorum Hermione." dediğimde yüzü düştü. Ama her zamanki gibi çok inatçıydı. "Ona bir şans ve..." dediğinde hızla oturduğum yerden kalktım. "Kimseyle konuşmak istemiyorum! Sadece bu günkü çalışmalara katılıp odama gideceğim." dediğimde çöktüğü yerden kalkıp beni başıyla onayladı ve diğerlerine dönüp konuşmaya başladı. 

"Herkese iyi  akşamlar. Bu akşamda geçen akşamki gibi saldırı büyülerine çalışacağız. Herkes büyülerde ustalaştığında da savunma büyülerine geçeceğiz. Şimdi herkes kendi grubunu  yanına geçebilir." dediğinde herkes onu başıyla onaylayıp  kendi gruplarının yanına ilerlemeye başladı. Bizim grubun bütün üyeleri yanıma geldiğinde koltuğu ortadan kaldırıp onlara döndüm. Derin bir nefes alıp  verdim ve öğrencilere döndüm. Bu işi duygularımı katmadan aşıp hızla odama gideceğim. "Herkese merhaba. Herm'i duydunuz. Herkes geçen günkü büyüleri çalışacak. İsteyen geçen akşamki partneriyle isteyen başka biriyle eşleşebilir. Ben ve... Pansy sormak istediğiniz bir şey olursa buradayız. Hadi başlayın." dedim ve biraz kenara çekilip onları izlemeye başladım. 

Emma Tom'u havada sallandırmayı başardığında herkes alkışlamaya başlamıştı. Bense sıkıntıdan patlamak üzereydim. Kendimi o kadar kötü hissediyordum ki  Seamus'un Dean'in saçlarını tutuşturması bile komik gelmiyordu. Dean'in yanına gidip asamı saçlarına doğrulttum. "Aquamenti." Ateş söndüğünde geriye kel bir Dean Thomas kalmıştı. Herkes gülmeye başlayınca Dean asasını Seamus'a doğrulttu. Tam bir lanet atacakken ikisinin arasına girdim. "Dean sen en iyisi Madam Pomfrey'in yanına git." dediğimde beni başıyla onaylayıp asasını indirdi ve odadan çıktı. Herkes gülmeyi kesip işine geri döndüğünde odanın kenarına geçip duvara yaslandım. Taa ki Pansy yanıma gelene kadar. Duvardan ayrılıp ilerlemeye başladığımda önüme geçti. "Ron, bekle." dediğinde durmak zorunda kaldım. "Ne istiyorsun Pansy? Attığın tokadı az mı buldun? Bir tane daha atmak için mi geldin yoksa?" dediğimde başını eğdi. "Ron, ben gerçekten çok üzgünüm." "Bende üzgündüm! Hem de yapmadığım bir şey için! Ve senden özür diledim! Ben sana vuramam ama kalbini kırabilirim! O yüzden önümden çekil! Çünkü kırılmış bir kalbi hiç tavsiye etmem. Berbat bir şey." dediğimde başını kaldırıp gözlerimin içine baktı. Lanet olsun! O kadar kötü görünüyordu ki onu kendime çekip sarılmak istiyordum. Ama yapmadım. Kalbime batan ağır tokadının izleri buna izin vermiyordu. Bende yanından geçip diğerlerinin yanına gittim. 

Hogwarts Aşıkları (Dramione Ransy Hinny Nuna)Where stories live. Discover now