Wattpad'de ki bütün Dramione'leri okudun ama başka bulamadın mı?
Maalesef bende bulamadım. Bende kendi hikayemi yazmaya karar verdim.
Wattpad' de ki en iyi Dramione'leri okudum ve hepsi bana ilham verdi.
Umarım benim hikayem de size ilham verir.
...
Kovuk'un önüne geldiğimde hemen kapıyı çaldım. Babaanneme uğramadan buraya gelmiştim çünkü Luna'yı çok özlemiştim. Kapı açıldığında beni Ginny karşıladı. "Yüce Godric, hoş geldin Neville." deyip bana sarıldığında bende ona sarıldım. "Hoş bulduk." dedim ve ayrıldık. "Luna nerede?" diye sorduğumda muzipçe sırıtıp "Mutfakta." dedi. Bu gülümsemesi benim kızarmama neden olmuştu. Bavulumu hole bırakıp Ginny'nin peşinden mutfağa girdim. Herkes bana bakıp gülümsüyordu. Arkası dönük olan Luna kapıya dönüp beni gördüğünde donup kaldı. Ardından güzel yüzü neşeyle parıldadı ve sandalyesinden kalkıp koşarak boynuma atladı. "Yüce Merlin! Neville, buradasın." dediğinde gülüyordum. "Buradayım sevgilim." dediğimde benden ayrıldı ve uzanıp kısa bir öpücük verdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Biz birbirimizden ayrıldığımızda diğerleriyle merhabalaşıp masadaki Luna'nın yanına oturdum. Masadakilere bakarken bakışlarım Ron'u buldu. Bana şaşkınca bakıyordu. Bir an için onun burada olduğunu unutmuştum. Temkinli bir ses tonuyla "Merhaba Ron." dediğimde gülümsedi. "Merhaba Neville." dediğinde şaşkınca ona bakıyordum. "Beni hatırlıyor musun?" dediğimde kafasını olumsuzca salladı. "Sadece kim olduğunu biliyorum. Luna'nın nişanlısı, okuldan arkadaşımsın. Ve benim için Brezilya'ya gittin. Teşekkür ederim." dediğinde gülümsedim. "Rica ederim." dediğimde gülümseyip kahvaltısına devam etti.
Harry "Bitkiyi alabildin mi?" diye sorduğunda bakışlarımı Ron'dan çekip ona döndüm. "Evet. Çantamdaki kabın içinde ama bir sorun var." dediğimde hepsinin bakışları bana dönmüştü. Hermione "Ne sorunu?" diye sorduğunda ona döndüm. "Bitki çok az, yani tek seferlik. Anlayacağınız bize çok iyi bir iksir ustası lazım. Bitkiyi en iyi şekilde iksire dönüştürebilecek biri." dediğimde Draco ve Hermione aynı anda "Severus." demişti. Bu en doğru karardı. O tanıdığımız en iyi iksir ustasıydı. Ne kadar beni korkutsa da. Harry "Savaştan sonra onu kimse görmedi. Sırra kadem basmış birini nasıl bulacağız?" dediğinde onu Draco yanıtladı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Ben nerede olduğunu biliyorum." dediğinde herkes ona dönmüştü. Pansy hevesle "Nerede?" diye sorduğunda Draco ona döndü. "Size söyleyemem." Hermione "Ne demek söyleyemem?" diye sorduğunda Draco ofladı. "Söyleyemem çünkü bana yemin ettirdi. Kafasını dinlemek için inzivaya çekildi. Ama sizi oraya götürebilirim." dediğinde herkes gülümsüyordu. Ron merakla "Severus kim?" diye sorduğunda onu Harry yanıtladı. "Severus bizim eski iksir ve karanlık sanatlara karşı savunma öğretmenimiz. Ayrıca bir savaş kahramanı." dediğinde aklıma Profesör'ün çatık kaşları geldi. Şu anda burada olsa Harry'ye 'Yağcılıktan hoşlanmam Potter.' diyerek fırça çekerdi. Pansy merakla "Ne zaman gidiyoruz?" diye sorduğunda onu Draco yanıtladı. "Şimdi."
