61.Bölüm-Gerçek Aşk-

1.3K 86 317
                                    

Scorpius'un Ağızından

"Ölmüş."
Rose sarılışımızı bozdu ve sert bakışları ile bana bakmaya başladı. "Bunu bilemezsin Scorpius! Hadi onun yanına gidelim." dediğinde onu başımla onayladım ve beni elimden tutup şatoya çekiştirmesine izin verdim. Şatoya girip uzun ve karanlık koridorları hızla geçtikten sonra revire vardık.

İçeriye girdiğimizde ilk gördüğüm şey Albus'un başımda ağlayan James'ti. Al gerçekten ölmüş müydü? Gözlerim kararmaya başlarken Rose'un sesiyle kendime geldim. "Kendine gel Scorpius. Bak!" dediğinde gösterdiği yere baktım. Madam Pomfrey Albus ile ilgileniyordu. Rose karşıma geçip gülümsedi. "O yaşıyor Scorpius. Yaşamasa Madam onunla ilgilenmezdi." dediğinde, dediği şeyleri beynimin algılaması bir kaç saniyemi aldı. Sonra rahatlama ile gelen büyük bir kahkaha attım. "Kardeşim yaşıyor!" dediğimde Rose'da benim gibi gülüyordu. Hızla yatağın yanına gittim ve Albus'u izlemeye başladım. Madam Pomfrey asasını ona doğrultmuş bir şeyler fısıldıyordu.

Kapının gıcırdayarak açılmasıyla hepimiz o tarafa döndük. McGonagall zümrüt yeşili geceliğinin içinde hızlı adımlarla yanımıza gelmişti. Madam ona dönüp gülümsedi. "Patronusumun size ulaşmasına sevindim müdire hanım." dediğinde McGonagall endişeli bakışlarını Al'dan çekip ona döndü. "Bay Potter'a ne oldu Poppy? O iyi mi?" dediğinde Madam gülümsedi. "Karların içinde baygın bulunmuş. Geldiğinde vücudu kaskatıydı ve kalbi çok yavaş atıyordu. Onu güzelce ısıttım. Şimdide soğuğun verdiği hasarı düzeltmek için bir kaç iksir hazırlayıp içireceğim." dediğinde McGonagall rahatlamayla gülümsedi ve bana döndü. Şimdi oldukça öfkeli görünüyordu.

"Lütfen beni takip edin Bay Malfoy." "Ama profesör, Al?" "Beni takip edin." diye tekrar vurguladığında Albus'a son kez bakıp revirden çıkan profesörün peşinden bende çıktım. Bende çıkınca kapıyı yavaşça kapattı ve bana döndü. "Bay Potter'ı nerede buldunuz?" "Karagöl'ün yakınlarında, ormanın girişinde." "Peki onu en son ne zaman görmüştünüz?" "Bu sabah." dediğimde öfke ile bana bakıyordu.

"Bay Potter sabahtan beri kayıpdı ve siz hiç kimseye haber vermediniz mi?" dediğinde gerilmiştim. "Onu kendim arama..." "Bay Malfoy böyle bir konuyla sadece tek bir kişi ilgilenemez. Arkadaşınız bu gece ölebilirdi ve sizde hayatınız boyunca vicdan azabı ile yaşardınız." dediğinde sözlerinin ağırlığıyla başımı eğmiştim. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladığında tekrar profesöre döndüm.

"Bir daha böyle bir durumla karşılaştığınızda ilk önce bana geleceksiniz. Anlaşıldı mı?" diye sorduğunda onu hemen başımla onayladım. "Güzel. Şimdi gidip Bay Potter'ın ailesine bir mektup yazarak onları durumdan haberdar edeceğim. Sizde arkadaşınızın başından ayrılmayacaksınız." dedi ve hızla ilerleyerek karanlık koridorda kayboldu. Bende tekrar revire girdim.

Madam ortalıkta görülmüyordu. Büyük ihtimal profesöre bahsettiği iksiri yapmaya gitmişti. James ise bir sandalyenin üzerinde sızmıştı. Bakışlarım Rose'u bulduğunda onun zaten bana baktığını gördüm ve yanına gittim. "İyi misin?" diye sorduğunda gülümsedim. "Daha iyi gecelerim olmuştu." dediğimde şimdi o da gülüyordu. Sonra aklıma gelen şeyle ciddileşip ona döndüm. "Kütüphanenin orada bana bir şey söyleyeceğini söylemiştin. Şimdi söyleyebilirsin." dediğimde yüzündeki gülümseme yerini gergin bakışlara bırakmıştı. "Çok uzun bir geceydi Scorpius, sonra söylerim." dedi ve uzanıp beni yanağımdan öptü. Ardından koşar adımlarla revirden çıktı. Bense şaşkın bir şekilde kalakalmıştım. Rose beni yanağımdan öpmüştü, değil mi? Aptal aptal gülümseyip kendimi Albus'un yanındaki sandalyeye attım. "Çabuk uyan dostum, sana bunu anlatmam lazım."

Albus'un Ağızından

Duyduğum seslerle gözlerimi araladığımda birinin boynuma atlaması bir olmuştu. "Merlin'e şükür iyisin oğlum!" diyen annemi omuzlarından tutup kendimden uzaklaştırdım. "İyiyim ama boğuluyorum anne." dediğimde güldü ve saçlarımı okşamaya başladı. Babam yatağın diğer yanına geldi ve uzanıp sıkıca sarıldı. Geri çekildiğinde benden ayrılmayan annemi de geriye çekti. "Ginny, çocuğu boğuyorsun." dediğinde annem öfke ile ona bakıyordu. Babam ise anında ellerini havaya kaldırıp gerilemişti.

Hogwarts Aşıkları (Dramione Ransy Hinny Nuna)Where stories live. Discover now