55.Bölüm-Yeni Nesil-

2.5K 127 417
                                    

Scorpius'un Ağızından

Komodinimin üstündeki saatimin alarmı çalınca hemen yatakta doğrulup onu susturdum. Bugün Hogwarts'taki altıncı senemin ilk günüydü. Hemen yataktan fırlayıp Albus'un yatağının yanına gittim ve perdesini açtım. Yastığında başı yerine ayaklarını görmek yine beni şaşırtmamıştı. Bu çocuk çok ters bir şekilde uyuyordu. Yorganın ayak bölümünü kaldırıp kafasını gün yüzüne çıkarttığımda hemen itiraz etmeye başlamıştı bile. "Beş dakika daha." Oflayıp onu omuzundan dürttüm. "Ben Bayan Potter değilim Al. Kalk hadi, kahvaltıyı kaçıracağız." dediğimde gözlerini aralayıp bana baktı ve hemen yataktan fırladı. "Sesin anneminkine çok benziyor." dediğinde gözlerimi devirdim. "Bunu bir iltifat olarak mı almalıyım?" dediğimde gülmeye başladı. "Üzgünüm Scorp, o anlamda söylemedim. Neyse, ben hazırlansam iyi olur." dediğinde onu başımla onayladım ve yatağımı asamla düzeltip banyoya girdim. 

İlk işim dişlerimi fırçalamak oldu. Sonra yüzümü yıkadım. Ardından en zor iş olan saçlarıma geçtim. Güzelce tarayıp babamın verdiği şekillendiriciyle şekil verdim. Kapının tıklatılmasıyla ofladım. "Hadi dostum, anladık yakışıklısın ama kendini aynada kesmeyi bırak." dediğinde istemeden güldüm ve banyodan çıktım. "Çok komiksin Albus. Ben sadece..." "Rose için süsleniyordun. Evet evet biliyorum." dedi ve beni kenara iterek banyoya girip kapıyı kapattı. Bu tam olarak  doğru değildi. Üçüncü sınıfta Rose'dan hoşlanmaya başlamıştım ve her gün saçlarımı yapıyordum. Artık bu alışkanlık haline gelmişti. Yani ortada bilinçli yapılan bir şey yoktu.  

Bu düşüncelerimi kafamı sallayarak uzaklaştırdıktan sonra üzerimdeki pijamalarımı okul formamla değiştirip Albus'u beklemeye başladım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bu düşüncelerimi kafamı sallayarak uzaklaştırdıktan sonra üzerimdeki pijamalarımı okul formamla değiştirip Albus'u beklemeye başladım. O da banyodan çıkıp üzerini değiştirdikten sonra çantalarımızı alıp odadan ve ortak salondan çıkıp büyük salona doğru ilerlemeye başladık. Albus'un "Hey Scorp."demesiyle ona döndüm. "Evet Al?" dediğimde konuşmaya başladı. "Benim büyük dedemde senin gibiymiş." dediğinde tek kaşım havaya kalkmıştı. "Nasıl yani benim gibi?" "O da bir kızın peşinden senelerce koşmuş." dediğinde koridorun ortasında durup ona bakmaya başladım. "Eeee? Kızla sevgili olabilmiş mi?" dediğimde muzipçe güldü. "Tabii ki olmuş. Kendisi benim büyükannem olur." dediğinde sırıtmadan edemedim. Belki bende Rose ile evlenirdim. Tabii daha açılamamıştım bile ama olsun, hayali bile güzel. 

"Hey çocuklar!" Koridorun başında bize doğru koşan Rose'u görünce elim ayağıma dolandı ve hemen Albus'a döndüm. "Konuyu hemen kapat, Rose geliyor." dediğimde ağzındaki hayali fermuarı çekip anahtarı atar gibi yaptığında gülümsedim. İşte benim en iyi dostum. Rose yanımıza gelip "Günaydın çocuklar." dediğinde ikimiz aynı anda "Günaydın Rose." diyerek karşılık vermiştik. "Hadi koridorda dikilmeyi bırakın, kurt gibi açım ve Hogwarst'ın kahvaltılarını özledim." deyip ikimizin koluna girdiğinde ona ayak uydurup koridorda ilerlemeye başladık ve büyük salonun vardık. Yüksek kapılardan içeriye girdiğimizde Rose "Derste görüşürüz." dedi ve Gryffindor masasındaki Lily ve James'in yanına gidip tabağını doldurmaya başladı. Bizde Slytherin masasına geçip kahvaltımıza başladık. 

Hogwarts Aşıkları (Dramione Ransy Hinny Nuna)Where stories live. Discover now