20.Bölüm-Ağır Yaralı-

4.5K 212 302
                                    

Luna'nın Ağızından

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Luna'nın Ağızından

Balo eşleri açıklandığında çok mutluydum. Neville ile baloya gidecektik. Hermione'nin ikimizi bilerek eş yaptığı çok belliydi. Ben başkanlar salonundaki lacivert koltukta oturmuş bunları düşünürken Hannah'nın sesiyle kendime geldim. ''Hadi Luna kalk, devriye saati geldi.'' ''Tamam.'' dedim ve kalkıp portre deliğine ilerlemeye başladım. Hannah'da bana yetiştiğinde devriye gezmeye başladık. Canım sıkılmıştı, bende sohbet açmaya karar verdim.

''Balo partnerinden memnun musun Hannah?'' ''Bilmiyorum. Nott ile daha önce hiç konuşmadım. Umarım iyi bir partnerdir. Peki sen partnerinden memnun musun?'' ''Memnunum. Neville çok iyi bir partner.'' ''Arkadaşım Emily biraz üzüldü. Neville ile o partner olmak istiyordu. Ama onun partneri de iyi.'' ''Partneri kim?'' ''Gryyfindor'dan Seamus Finnıgan.'' dediğinde gülümsedim. ''Seamus'u tanırım, Çok iyi bir çocuk.'' dediğimde o da gülümsedi. ''Arkadaşımı üzmediği sürece benim için bir sorun yok. Neyse hadi zindanlara inelim, sonrada bahçeyi gezeriz.'' dediğinde başımla onayladım ve zindanlara inen merdivenlere doğru ilerlemeye başladım.

Burası biraz karanlıktı. Asamı çıkarıp ''Lumos.'' dedim ve ilerlemeye başladım. Bir yandan Hannah ile konuşup bir yandan ilerlerken yerden gelen su sesiyle durdum. Suya basınca çıkan sese benziyordu ama asamı aşağıya çevirine suya değil kana bastığımı fark ettim. Hannah küçük bir şaşkınlık nidası atmıştı. Kafamı kaldırıp ona baktığımda onun koridorun ortasına baktığını gördüm. Yerde biri yatıyordu. Koşarak oraya gittiğimde yerde yatanın Hermione olduğunu gördüm. ''Yüce Merlin!'' Hermione bir kan göletinin içinde kıpırdamadan yatıyordu. Teni bembeyazdı, kıyafetleri ise kan kırmızısı. Kafamı kaldırıp Hannah'a döndüm. ''Hastane kanadına gidip Madam Pomfrey'i uyandır. Ben onu getiririm.'' dediğimde hala yerde yatan Hermione'ye bakıyordu. ''Hannah, koş!'' diye bağırdığımda kendine gelip koşmaya başladı. Ayağa kalkıp asamı Hermione'ye doğrulttum. ''Wingardium Leviosa.'' Hermione havaya kalktığında onu asamla yönlendirip hastane kanadına ilerlemeye başladım.

Revirin kapısından içeriye girdiğimde Madam Pomfrey ''Şuraya yatırın lütfen.'' dedi ve bir yatak gösterdi. Dediği yere yatırdığımda hemen yatağın başına geldi. ''Yüce Merlin! Ona ne oldu?'' ''Bilmiyoruz Madam, zindanlarda kanlar içinde bulduk.'' dediğimde Hannah'a döndü. ''Lütfen Profesör Dumbledore'a haber verin Bayan Abbout. Parola 'erik hoşafı'.'' dediğinde Hannah başıyla onaylayıp yine koşmaya başladı. Bende yatağın yanındaki sandalyeye oturup Madam Pomfrey'i izlemeye başladım.

Madam perdeleri çekip Hermione'yi soymaya başladı. Vücudunu görünce istemsizce çığlık attım. Gözümün görebildiği her yerde kesikler ve morluklar vardı. Göğüsünde, kollarında, bacaklarında, kafasında, karnında, her yerinde. Madam Pomfrey ona her dokunduğunda acıyla inliyordu. Dayanamayıp ağlamaya başladım. O çok iyi, çok temiz kalpli biriydi. Kim yada kimler ona bunu yapmıştı.

Madam üstündeki kurumuş kanları silip yaralarına merhem sürmeye başladı. Hala inliyordu. Merhemi sürdükten sonra uzanıp masadaki sargı bezini aldı. Yaralarını tek tek sardı ve üstüne temiz bir elbise giydirdi. İşini bitirip perdeyi açtığında Dumbledore'un çoktan geldiğini gördük. Yatağın başına gelip Hermione'yi inceledi. ''Nesi var Poppy?'' ''Çok derin kesikleri ve her yerinde çok fazla morlukları var. Ayrıca çok güçlü büyü yada büyülere maruz kalmış Albus.'' dediğinde Dumbledore bana döndü.

Hogwarts Aşıkları (Dramione Ransy Hinny Nuna)Where stories live. Discover now