Wattpad'de ki bütün Dramione'leri okudun ama başka bulamadın mı?
Maalesef bende bulamadım. Bende kendi hikayemi yazmaya karar verdim.
Wattpad' de ki en iyi Dramione'leri okudum ve hepsi bana ilham verdi.
Umarım benim hikayem de size ilham verir.
...
Akşam odama çekildikten sonra saatlerce günlükle uğraşmıştım ve sonunda iki sayfa daha çevirebilmiştim. Tek sorun güneş doğarken uyumamdı. Kapımın tıklatılmasıyla huzursuzca yatağımda dönüp kafamı yastığın altına soktum. Kapı bir kez daha tıklatıldığında oflayıp "Gir." dedim. Birinin tam yanıma oturduğunu hissedince kafamı yastığın altından çıkarttım ve bana gülümseyerek bakan sevgilime baktım. "Tünaydın uykucu." dediğinde tek kaşım havaya kalktı. "Saat kaç?" diye sorduğumda güldü. "Üçe geliyor." dediğinde hızla yataktan kalktım. "Lanet olsun! Beni neden uyandırmadınız?" dediğimde güldü. "Ginny sabah odana geldi ve senin parşömenler arasında uyuya kaldığını söyledi. Bizde sabaha kadar çalıştığını düşündük ve seni rahatsız etmek istemedik." dediğinde bu kadar düşünceli olmalarına şaşırıp gülümsedim. Sonra eğilip Draco'ya kısa bir öpücük verdim ve yatağımdan kaldırdım. "Birazdan gelirim. Aşağıda görüşürüz." dediğimde beni başıyla onayladı ve merdivenleri inip gözden kayboldu. O gittikten sonra hızla yatağımı toparlayıp banyoya gittim ve elimi yüzümü yıkayıp odama geri döndüm. Ardından pijamalarımı kırmızı bir t-shirt ve dar bir pantolonla değiştirip saçımı at kuyruğu yaptım. Son olarak günlükten çevirdiğim sayfaları da yanıma alıp odamdan çıktım.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Aşağıya inip bizimkileri salonda kafalarını kitaplara gömmüş bir şekilde bulunca gülümsedim. "Bir şeyler bulabildiniz mi?" dediğimde üçü de bana bakıp hayır dercesine kafalarını salladı. Oflayıp bir koltuğa çöktüm. Ginny "Amaaa." deyip yanıma geldi ve bir zarf uzattı. "Sirius mektubuna cevap göndermiş." dediğinde gülümseyip elindeki zarfı aldım ve diğerlerine döndüm. "Siz okudunuz mu?" Draco "Hayır okumadık." dediğinde gülümseyip koltuğumdan kalktım ve onun yanına oturdum. "O zaman sesli okuyorum." dediğimde gülümseyip başıyla onayladı. Bende zarfı heyecanla açıp içindeki katlı parşömeni çıkarttım ve okumaya başladım.
Sevgili Mionem;
İlk önce sana çok kızdığımı söylemek istiyorum. Nasıl bana yaralandığını haber vermezsin? Umarım mektubunda iyi olduğunu beni sakinleştirmek için söylememişsindir. Seni azarladığıma göre artık sıra tebrikte. Seninle gurur duyuyorum Hermione. Eminim çok iyi bir animagussundur. Ve Greyback'in yüzünü görmek için sabırsızlanıyorum. Asıl konuya yani kardeşime gelirsek üzülerek pek bir şey bilmediğimi söyleyebilirim. Regulus ve ben birbiriyle iyi geçinen kardeşlerden değildik. Özellikle onun bir ölüm yiyen olduğunu öğrendikten sonra tüm ilişiğimi kesmiştim. Ama onu son gördüğüm zamanları hatırlıyorum. Çok korkmuş ve gergin görünüyordu. Sanki bir şey onu içten içe tüketiyormuş gibiydi. Onunla konuşmaya çalışmıştım. Bana söylediği şey çok önemli bir şey aradığıydı. Aradığı şeyin bir madalyon olduğunu söylemişti. Madalyonu neden aradığını, belki ona yardım edebileceğimi söylemiştim. Bana burukça gülümseyip kimsenin ona yardım edemeyeceğini söylemişti. Onu özlüyorum Mione. Onu gerçekten özlüyorum. Bana son kez sarılışını, son kez gözlerimin içine bakışını hatırlıyorum. Her neyse, umarım verdiğim bilgiler işinize yarar. Oğlumu benim yerime öp, gelinime sıkıca sarıl ve sevgiline seni üzerse onu öldüreceğimi söyle. Hepinizi çok seviyorum. En yakın zamanda görüşmek dileğiyle. Sevgilerimle Patiayak
