Kalbimin Bahar'ı| 25

1.4K 99 153
                                    

Bahar'ın ağzından,

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

Bahar'ın ağzından,

Ensemde hissettiğim nefesle gözlerimi yavaşça araladım. Nerede olduğumu anlamak adına gözlerimi kırpıştırdım. Belimi saran sıkı kollar beni kendine daha çok çektiğinde nerede olduğumu anladım. Dün gece yaşanan o güzel anlar zihnime dolduğunda gülümsemeden edemedim.

Ardından elimi yataktan havaya kaldırdım ve parmağımdaki yüzüğe baktım. Her şey hayal gibiydi. İçim içime sığmıyordu. Elimi indirdikten sonra Yavuz'u uyandırmamaya dikkat ederek yüzümü Yavuz'un yüzüne doğru çevirdim.

Ona döndüğüm an karşılaştığım mavi gözlerle şaşırdım. "Hih, uyanmış mıydın sen?" dedim şaşırmış bir nidayla. Nefes alışverişi düzenli olduğundan uyuduğunu düşünüyordum.

"Şimdi uyandım." dedi Yavuz uyanmanın vermiş olduğu boğuk sesiyle. Gözlerini yavaş yavaş kırpıştırarak yüzüme bakarken bende aynı şekilde ona baktım. "Günaydın, seni ben mi uyandırdım?"

"Hayır, uyanmıştım. Ama sen kollarımda o kadar güzel uyuyordun ki seni uyandırmamak için hareket edemedim." dediğinde dudaklarım istemsizce kıvrıldı. "Sabah sabah yine formundasın." dedim gülerek.

"Ee napalım, insanın karısı bu kadar güzelken iltifat etmemesi garip kaçar." dedi gözlerindeki ışıltıyla. Bense tek bir sözcüğe takılmıştım. "Karım mı?"

Yavuz sanki yeni anlamış gibi gülümsedi. "Görüyor musun Allah söyletti. Hem bugün nişanlım, yarın karım. Pekte yanlış değil ne dersin?"

Gülerek burnumdan nefes verdim. Yavuzsa sözüne devam etti. "Biz hemen düğünü yapsak mı acaba?"

"Haa oldu paşam." dedim ani bir çıkışla. Yavuzsa bu tepkime şaşırmış ve kahkaha atmaya başlamıştı. "Sen o tuzlu kahveyi içmeden kurtulabileceğini mi sanıyorsun?"

"Kıyabilir misin ki bana?" dedi masum masum. Dudaklarımı birbirine bastırarak yüzüne baktım. Evet kıyamazdım ama onun o kahveyi içerken ki yüzünü merak etmeden de duramıyordum.

"Haklısın, kıyamam. Ama bu içmeyeceğiniz anlamına gelmez mimar bey." dediğimde Yavuz başını salladı. "Aldık kabul ettik doktor hanım. İçeriz tuzlu kahveyi."

Tatmin olmuşçasına gülerken aklıma gelen şeyle hızla konuştum. "Ayrıca isteme, nişan falan olmadan kabul etmezler bizimkiler biliyorsun."

"Bilmez miyim? Annem daha biz birlikte değilken bile birçok şey hazırladı kafasında. Şimdi neler neler yapar kim bilir."

Gülümser teyzeyi tanıyordum ve Yavuz'un dediği şeye kesinlikle katılıyordum. Benim annem ve babamda işlerin sırayla olması gerektiğini düşünürlerdi. Sonuçta tek kızları evleniyordu. Her şey olurunda olmalıydı.

"O zaman eve döndüğümüzde konuşuruz. En kısa zamanda da nişan işini hallederiz." dedim Yavuz'a bakarak. Ardından ekledim. "Çok büyük bir nişan olmasın olur mu, en yakın dostlarımız, ailelerimiz yeter bence."

Kalbimin Bahar'ı|Yavbah💫Donde viven las historias. Descúbrelo ahora