"Yavuz bak hayatını benim gibi bir kadının seni sevmesini,güvenmesini bekleyerek geçirmemelisin." diyerek derin bir nefes verdi Bahar.
"Seveceğini bilsem sonsuza kadar beklerim. Ki bunu yapacağım beni sevmeni sağlayacağım." diyerek burukça gülümsedi...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bahar'ın ağzından,
Mekanın önüne geldiğimizde arabayı uygun bir yere park ederek indik. Yavuz arabayı kilitledikten sonra bana doğru yaklaştı ve elini elime doğru uzattı. Elimi eliyle kenetleyerek sıkı sıkı tuttum ve mekanın girişine doğru adımlamaya başladım.
Kapıdan içeri girdiğimiz an bizi genç bir adam karşıladı. "Hoş geldiniz Yavuz Bey." dedi Yavuz'a bakarak. Ardından da bana baktı. "Hoş geldiniz Bahar Hanım."
"Hoş bulduk." dedi Yavuz ikimizin de yerine. Bende başımı aşağı eğerek cevap verdim.
Genç adam önümüzden ilerleyerek bizi götürürken mekanın üst katına doğru çıktık. Merdivenlerin hemen karşısında bizimkilerin oturduğunu gördüğümüzde adımlarımızı oraya yönlendirdik. Ben kızlara yakın otururken Yavuz tam karşıma oturmuştu.
Masaya oturduğumuzda Yavuz başıyla bizi getiren adama işaret verdi. Ne olduğunu anlamak istercesine ona bakarken Yavuz bana bakarak göz kırptı. Etraftaki müzik sesi yüksek olduğundan bir şey demeden ona gülümsedim.
Ardından kolumun dürtülmesiyle bakışlarımı hemen yan tarafıma çevirdim. Ne oldu manasında Nazlı'ya bakarken o gözleriyle biraz ilerde kalan kapıyı işaret ederken bakışlarımı kapıya doğru çevirdim.
İki kişi elinde büyük bir pastayla masamıza yaklaşırken şaşkınca gözlerimi Yavuz'a çevirdim. Yavuz ayağa kalkarak elini bana uzattı. Elini tutarak ayaklandıktan sonra hemen yanına adımladım. Pasta tam önümüze geldiğinde garson çok uzun sayılmayacak bıçağı bize doğru uzattı.
Yavuzla birlikte pastayı kestikten sonra bakışlarımız birbiriyle buluştu. Alkış sesleri kulağıma dolarken ben hipnoz olmuş bir biçimde Yavuz'a bakmaya devam ediyordum. Ardından patlayan bir şeyin sesiyle kendime geldim. Hemen yanı başımızda duran garson şampanya patlatmıştı.
Şampanya kadehlerimize doldurulduktan sonra Yavuz elindeki kadehi kaldırarak konuştu. "Biricik nişanlıma."
Pastalar ikram edildikten sonra garsonlar yanımızdan uzaklaşmış ve bizi kendi halimize bırakmışlardı. Yavuzla bakışlarımız hiç ayrılmıyordu. Uzun uzun birbirimize bakıyorduk. Ancak bu bakışma Mücahit'in sesiyle bölündü.
"Sizi de evlendiriyoruz ha?" dedi Mücahit bana ve Yavuz'a bakarak. İkimizde gülümsediğimizde bizim yerimize Feyzullah konuştu. "Aman ağzını hayra aç abi. Az çekmedik."
"Feyzullah!" diye ikaz etti Feyzullah'ı Yavuz. Fethiyse ona karşılık konuştu. "Hiç kızma çocuğa, haklı. Az mı uğraştık oğlum?"
"Sende mi Fethi?" dedi Yavuz şaşkınca Fethi'ye bakarken.
Ben gülerek onları izlerken Eylem sohbete dahil oldu. "Sen bunları boş ver Yavuz. Az veya çok uğraştınız ama sonucu güzel oldu. Sen sonuca bak."
