Kalbimin Bahar'ı| 46

1.3K 90 312
                                    

Bahar'ın ağzından,

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bahar'ın ağzından,

Polislerin içeri girmesiyle birlikte silahı Yavuz'a doğrultan Buğra istediğini yapmıştı. Ateşlenen silahtan çıkan kurşun Yavuz'a gelmişti. Arkamdaki adamın kollarını benden çekmesiyle koşmaya başladım. "Yavuz!"

Yavuz'un yanına ulaşmadan beyaz gömleğinin sağ kolunun olduğu tarafının kana bulandığını gördüm. Yanına ulaştığım an içim biraz olsun rahatlamıştı çünkü kurşun sıyırmışa benziyordu.

Titreyen ellerimle üzerimdeki tişörtün ucunu yırtarak Yavuz'un koluna sarmaya çalıştım. O kadar korkmuştum ki ona bir şey olacak diye sinirlerim boşalmıştı resmen. Gözyaşlarım eş zamanlı akarken Yavuz'un sesini işittim.

"İyiyim Bahar." dediği şeyi algılayamıyordum. Tek odaklandığım koluydu. Her ne kadar kurşun sıyırmış olsa da o kurşun kafasına da, göğsüne de, her yere isabet edebilirdi.

Yavuz benim şoktaki halimi anlamış olacak ki sol koluyla beni ensemden kavrayarak sol omzuna yasladı kafamı. Ona kolumu hiçbir şekilde sarmadan onun bıraktığı şekilde omzunda ağlamaya devam ettim. Ona bir şey olabilirdi.

Ben her ne kadar korksam da şuan yardıma ihtiyacı olan oydu. Omzundan başımı kaldırıp hızla burnumu çektim. Koluna tekrar bakarak konuştum. "Dikiş atılması gerekiyor."

"Tamam yenge sen bir sakin ol." dedi Feyzullah beni kolumdan tutarken. Ardından ekledi. "Abim iyi. Merak etme. Hastaneye gidelim orada sen halledersin."

Söylediği şeyle başımı salladım. O kadar panik haldeydim ki ne yaptığımı, konuştuğumu kendim bile bilmiyordum. Biz bu geceyi nasıl atlatacaktık?

Mücahit polislerle konuşurken polislerin bakışları kısaca bizi buldu. İfade vermemiz gerekiyordu ancak ilk önce Yavuz'un tedavi edilmesi gerekiyordu. BU yüzden ifade işini sonra halledecektik muhtemelen.

Mücahit teşekkür ederek yanımıza doğru gelirken kapıdan çıkarılan Buğrayla son kez göz göze geldik. Bakışlarındaki nefret, öfke sanki daha da artmıştı.

"Polise kim ihbar etmiş bir şey söylediler mi?" diye konuşan Yavuz'a şaşkınca baktım. Çok rahattı, sanki yaralanan kendisi değildi. "Merve ihbar etmiş, kendiyle birlikte Buğra'yı da."

Hepimizin arasında bir sessizlik olurken aslında hepimizin aklında aynı şey vardı. Polisler gelmemiş olsaydı bize ne olacaktı. Muhtemelen hepimiz birer yara alırdık. Feyzullah'ın beni tutan elinden sıyrılarak Yavuz'a yaklaştım.

"Hastaneye gidelim." dediğimde Yavuz başını sallayarak beni onayladı. Kolumu beline sararak ona destek vermeye çalıştım. Her ne kadar dinç dursa da kan kaybetmeye devam ediyordu. O yüzden çok çabuk halsizleşebilirdi.

Arabaya bindiğimizde bize Feyzullah eşlik etmişti. Ateş, Fethi ve Mücahit ise karakola gitmişlerdi. Beni buraya getiren iki koruma ne olmuştu, bundan sonra ne olacaktı hiçbir şey belli değildi. Şuan tek derdim Yavuz'un iyileşmesiydi.

Kalbimin Bahar'ı|Yavbah💫Where stories live. Discover now